"Ah Lora hâlâ anlamıyorsun değil mi? Seni benden hiç kimse alamaz. O abin olacak kişi bile hatta Viran bile," dedi. Gözlerimi açtım. Yüzüne tükürüp konuşmaya başladım." Sen saydığın o iki insanın bile tırnağı olamazsın. Viran nerde?" dedim. O ise ilk başta eliyle yüzünü sildi sonra o deniz gözleriyle beni daha da dibe çekti. Kolumdaki elinin tutuşunu daha sertleştirdi." Viranı'da sikerim abini de. Sen benimsin! Anla, bunu o güzel beynine sok. Ve Viran için endişelenme bundan sonra kendin için endişelen çünkü onun başına gelenler senin başına gelenlerin çeyreği bile olamaz,"dedi. Yüreğimde, içimde bir yerlerde fırtına kopuyordu. Ama asla bunu ona göstermedim. Ona gösterdiğim tek şey öfkemdi. Tek silahım öfkemdi. Baba hadi gel ve beni kurtar. İçimdeki fırtınayı dindir. Aytunç kolumdan çekiştirerek beni evden çıkarmaya çalışıyordu. Kendimi geriye veriyordum ama olmuyordu. Evden dışarı çıkamam. Allah'ım nolur yardım et. Ben dayanamam bir daha. Beni öne atarak yere düştüm . Elbisem uzun olsa bile dizlerim ağrımıştı. Müzik sesleri artık gelmiyordu bile. Avuçlarım düşmenin etkisiyle çizilmişti. Sonra bir ses duydum. İşte o an geçmişi yaşadım. Hayır bunu yapmamalıydı. Bu müziği açmamalıydı. Çizilen avuç içlerimde ki ellerimi ve dizindeki acımı boşverip ellerimi kulaklarıma götürdüm. Müzik sesini duymamak için herşeyi yapardım. Ellerimde eller hissettim. Kulaklarımda ki elleri çekmek istiyordu. Ölsem de izin vermezdim. Duyarsam ölürdüm. Aytunç tırnaklarını derine geçiriyordu. Yine de dayandım. En son onun sabrı bitmiş olacak ki saçlarımdan tuttu. Öyle bir çekti ki saçlarımın tel tel acılarını hissettim. Buna dayanamadım. Ellerimi kulaklarımdan çekip saçlarıma götürdüm. Öyle güçlü bağırıyordum ki boğazım ağrımaya başlamıştı. Yine de durmadım. Var gücümle bağırmaya devam ettim. Elini saçımda çektiğinde ise ilk önce bir rahatlama geldi sonra da ince bir sızı ama o durmadı. Elini yanağımda hissettim. Kulaklarımda attığı tokadın çınlamasını duydum. Öyle şiddetli atmıştı ki yere düşerken başımı sertçe kaldırıma çarpmıştı. Gücümü bulamadım. Yerden kalkamadım. Başımda bir sıcaklık hissettim. Saç diplerimin acısı yetmiyormuş gibi hem başım hem de dudağım kanıyordu. Yıllar önce de böyleydi, şimdi de böyleydi. 3 yıl önceki acım daha fazlaydı. Şimdiki acım katlanılabilirdi.
Halbuki 3 yıl önceki acıya da katlanmıştım.
Hayır.
Zorunda kalmıştım.Bilincim yavaş yavaş giderken en son gördüklerim ise Aytunç'un beni arabaya taşıması ve kuzeninin yanımızdan gelmesiydi ama birşey daha vardı zihnimde yankılanan bir ses daha. Güçlü bir feryat ve çığlık. Adımla seslenişi.
Bu Viran değildi.
Bu Rose'tu.
E.S
______________________________________Selam!
Yarın yeni bölümde görüşeceğiz.
Çok aksiyonlu bir bölüm oldu. Hatta bu bölümden hariç diğer iki bölüm de hem duygulu hem de kaos olacak.
15. Yaşı öğrenmemize az kaldı.
Allah'a emanet olun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH PARÇALARI
RandomLora Asi Demir. Ben ya siyah ya da beyazdım. Hayatımda griye renk yoktu. Bunu söylediğimde o gün geleceğimi gösterselerdi , o hayatıma griyi getiren çocuğu hiç girmemesini isterdim. Hadi topla toplayabilirsen ruhumun parçalarını Viran Kor. İki kişi...