21. BÖLÜM

852 16 6
                                    

Haftamın tek izin gününde sabahım iğrenç başlamıştı.

Sabahın köründe eve hırsız girdi sanmıştım. Sabah eve hırsız girmesini sanmamı uyku sersemliğime veriyorum.

Eve hırsından daha kötü biri girmişti.

Ve eve giren kişiyle yani Araz kahvaltı için gelmişti.

Sabah hep birlikte kahvaltı yapmıştık. Normalde izin vermezdim ama gelirken evin 3 aylık yiyeceği ile geldiği için o kadar da önemsemedim.

hem kahvaltıyıda o hazırlamıştı.

Araz kahvaltının ortasında aldığı telefon ile hızlıca gitmişti. Bende bir oh çekmiştim.

Günün geri kalan kısmında temizlik yapmıştım.

Tam yeri silmeyi bitirdiğimde yatak odasından çıkan Tunanın yeri sildiğim ıslak zeminden koşarak geçtiğinde.

yerdeki ayak izlerine bir de Tuna'ya bakıyordum.

O sırada Tuna elinde titreyen telefonumu bana uzatıyordu.

"Araz abi arıyor."

"Boş ver kapat."

"Ama 7. arayışı."

Bir of çekip telefonu açtım.

"Ne var?"

"Sanada merhaba, sanırım ceketimi sizde unutmuşum. Bana onu getirebilir misin?"

"Hayır."

"açık sözlülüğün gözümü yaşartsada, önemli."

"Bir ceket, sence de fazla abartmıyor musun?"

"Ceket umrumda bile değil ama ceketin cebinde flaş belleğin içinde sunum dosyası var."

"Bu kadar önemliyse kendin gel ve al."

"Emin ol koşa koşa gelirdim imkanım olsa."

"Bu pekte umrumda değil."

karşı taraftan bir oflama geldi.

"Annen hakkında bir şeyler öğrenmek istersin değil mi? yada baban hakkında öğrendiklerim umrumda değil mi? O zaman sana attım konuma gel yarım saat içinde."

Annemden bahsederken kopmuştum bile karşı tarafın telefonu kapatmasıyla birlikte kendime geldim.

Annem...

Kabul etmek istemesem de en büyük takıntım annem...

Telefona gelen bildirimle halâ kulağımda boşuna tuttuğumu fark ettim.

Araz bana konumu göndermişti.

Araz gerçekten annem hakkında bir şeyler öğrenmiş olabilir miydi?

Bunun bir önemi yok.

Ama eğer babam ile ilgili bir şey olduysa ve babamı bulabilirlerse bu borç belasından kurtulabilirdim.

"Ablan 1 saatte dönecek uslu ol ufaklık."

Saçlarını karıştırdım. o ise üstümdeki tişörtün uçlarını bırakıp bileğimi tuttu.

"Ama bu gün izin günğn ve bana parka gideceğimiz sözü vermiştin"

masum bakışlarını görmezden gelmeye çalışarak.

"Hey bu aralar parka çok gidesin var... yoksa parkta aradığın bir yüz mü var."

Hemen hızlıca kafasını hayır anlamında sallamaya başladı.

Yarım saat sonra

Şuan Araz'ın attığı konumdaki büyük şirketin önündeydim.

Güvenlik ters ters baksada bir şey demedi bende içeri girdim.

Araz'ı aramayı düşünürken danışmaya sormak daha kolayıma geldi. danışmadaki kadın Araz'ın beni beklediğini söylediğinde ilk başta emin olamadı ve Araz'ın sekreterini aradı. karşı taraftaki kadın sesi onu onayladıktan sonra bana kat numarası söyle ve yöneticilerin asansörüne bindirdi.

Kadına Araz'ın odasını nasıl bulacağımı sorduğumda o kattaki tek odanın Araza ait olduğunu söylemişti.

Şaşırdık mı hayır

Danışman kadın asansöre binmeyince şaşırdım.

Asansör durana kadar kendimi asansörün aynasından izledim.

Bu gün izin günüm ve ben kurye oldum..

Asansör durup kapısı açılınca içinde çıktım ve etrafta Araz'ın odasını aradım.

Bulması pek zor olmadı aslında ama odaya yaklaşırken içeriden çıkan yüzü görünce az da olsa şaşırdım çünkü onu burada görmeyi beklemiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

↪CEHENNEMİMİN KRALI↩ {+18}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin