10.Bölüm Gelecek Yakındır.

44 1 0
                                    

Çok geç geldi farkındayım bundan dolayı özür dilerim💗 biraz yoğun geçtiği için iki haftam bu yüzden geç geldi bölüm.

İyi okumalar canlarımm🎀

Medya: Arven, Elzem, Marmelat. Bu üçlü çok güçlü!! Jsjsskksks 💙




Seneler öncesinden...

"Anne bende dışarı bisiklet sürmeye çıkabilir miyim?"diye soran Görkem'e annesi onun yanaklarını öperek yanıt verdi. Görkem neşeyle güldüğünde annesinin saçlarını sevdi ve en sevdiği şey olan annesinin kumral saçlarından öptü. Zeliha oğlunun en çok bu halini severdi.

Mutlu halini.

Görkem annesiyle vakit geçirirken hep mutluydu. "Ama çimen gözlüm, sen bisiklet sürmeyi bilmiyorsun ki."diyerek nahifçe oğluna konuştuğunda, Görkem'in yüzü düşer gibi oldu. Ama Zeliha hemen durumu toparladı.

" Ama arkadaşların sana öğretir!"diyerek gülümsediğinde, Görkem'in asılan yüzü tekrar eski halini aldı.

" Öğretirler demi anne?"dediğinde
Zeliha," Öğretirler tabii ki, güzelce rica edersen öğretirler. Ama akşam olmadan ben seni çağırdığımda eve gel olur mu birtanem?" Görkem hızlıca başını aşağı yukarı salladı, babası onu işten geldiğinde hâlâ sokakta oyun oynarken görürse yiyeceği azarı biliyordu Görkem.

Görkem dışarıda bisiklet süren arkadaşlarını gördüğünde ilk defa bisiklet süreceği için içi kıpır kıpırdı. Her çocuk gibi oda dışarıda oyunlar oynamak, bisiklet sürmek istiyordu. Babasından ilk defa bir şey istemişti.

Bisiklet.

Ama babası bu isteğini, Görkem sanki ondan çok şey istiyormuş gibi azarlayarak geri çevirmişti.

Gönlü kırılmıştı ama Görkem her zaman olduğu gibi içine atmıştı.

Görkem arkadaşlarının yanına gittiğinde bisikletli çocukların bakışları ona döndü.
Aralarından diğerlerine göre biraz daha sıska olan çocuk," Görkem sende mi bizimle bisiklet süreceksin?"diye sorduğunda Görkem başını salladı.
"Ama sürmeyi bilmiyorum,"dediğinde hemen aralarından bir çocuk,
" Öğretiriz biz sana bisikletin nerede?"dediğinde Görkem yok diyemedi, babam almadı istediğimde de bir ton azar yedim diyemedi. Onun yerine," Daha almadık şimdilik sizinkilerle öğrensem olur mu?"diye sorduğunda çocukları kafalarını salladılar. Görkem'i seviyorlardı, okulda da mahallede de.

"Bak şimdi böyle ayağını pedallara koyacaksın,"diyerek hafif şişman olan Görkem'e göstermeye başladı.

Zeliha oğlunu, evlerinin balkonuna çıkmış yüzünde o naif gülümsemesiyle izliyordu. Oğlunun mutlu olması demek Zeliha'nın da mutlu olması demekti.

Oğluna olan sevgisi o kadar büyüktü ki bazen onu alıp göğsünde saklamak istiyordu. Tüm kötülüklerden ve eşi Korhandan. Korhan'ın Görkem'e hiç bir zaman iyi olduğunu görmemişti. Ya hep kızıyordu ya da hep görmezden geliyordu. İkiside kötüydü, bir baba evladını sevmez mi diye düşünürdü hep Zeliha. Ama sonra düşünmeyi bırakmıştı, Korhan onu da sevmiyordu ki oğlunu sevsin. Çekip gitmek zordu Zeliha için, çünkü ne zaman gitmeye kalkışsa eşi önüne hep engel olmuştu.

Sevmiyordu ama gitmesine de engel oluyordu.

Bu sevgi değildi. Bu takıntıydı.

RUHUMUN ONARICISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin