3.1

9.8K 655 143
                                    

Barış evinin kapısını açarken bende arkasında durmuş onu izliyordum. Seri haraketlerle açtığı kapının önünden çekilerek benim geçmeme müsade etti.

Daha önce bir kez geldiğim için oturma odasının yerini biliyordum, üzerimdekileri çıkarıp portmantoya bıraktıktan sonra oturma odasına doğru ilerledim. Barış hareketlerimi kopyalayarak aynı şekilde hızla yanıma geldi ve kendini koltuğa bırakırken beni de elimden tutarak yanına çekti.

O koltuğun üzerinde ben ise hem koltuğun hem onu üzerinde bir arada uzanıyordum. Barış kollarını sıkıca bana sardı ve dudaklarını saç diplerime bastırdı.

"Nereden çıktın sen?" kelimeler istemsizce dudaklarından dökülmüş gibiydi. "Piyangodan çıktım." dedim şakaya vurarak.

"Evren, nasıl denk geldik." kısa bir es verdi "Cidden merak ediyorum. Seni nasıl fark etmemişim?"

"O senin bakar körlüğünden Barış." dedim hafifçe kafamı kaldırarak, yüzüne bakmaya çalıştım. "Oğlum senin dikkatini çekmek için sana tam yirmi üç kez çarptım, sen sadece 'kusura bakmayın.' dedin geçtin." gözlerimi kıstım "Nasıl asla bakmazsın be adam?"

Barış hafifçe bir kahkaha attı "Bana günde kaç kez çarpıyorlar senin haberin var mı?" elimi birden boynuna sardım "Kaç kez çarpıyorlar tam olarak? Bana bir sayı vermek ister misin? Seni o kadar saniye boğayım." Barış gözlerini ayırarak güldü, ardından boğazında, nefes boşluğunun üzerinde duran elimi aldı ve dudaklarına bastırdı.

Avuç içimi öptü...

"Numaramı Kenan ibnesinden nasıl aldın?" elim hala dudaklarını üzerinde olduğu için sesi biraz boğuk çıkıyordu "Sarhoştu bu, seni aramam için verdi telefonunu bana," parmaklarımı dudaklarının üzerinde gezdirdim "Sonra bir bakmışım senin numaran bana mesaj yolu ile gelmiş, nasıl olduğunu bende pek anlayamadım." dedim.

Portmantoya bıraktığım eşyalarımın arasında olan telefonuma sürekli bildirim geliyordu. Barış bundan rahatsız olmuşa benziyordu.

Ama ne yapayım sevilen bir kullanıcı olmak böyle bir şey.

Barış dikkat ederek beni koltuğa bıraktı ve üzerimden geçerek telefonumu almaya gitti. Döndüğünde hem kendi telefonunu hemde benimkini almıştı. Kendi telefonunu sessize alırken benimkini bana uzatmıştı.

Sessize almadan önce ekran kilidini kaldırdığımda hakkımda atılan sayısız bahsetmeyi ve mesaj isteklerini gördüm. Hafifçe yerimde doğrulup oturur pozisyona geldiğimde kaşlarımı çatarak bildirimlere tıkladım.

"Önemli bir şey değil dimi?" Barış merakla yanıma oturup beni göğüsüne doğru çektiğinde artık ikimizde telefon ekranına bakıyorduk. "Sana bildirim gelmemiş mi?" dedim. "Benim bildirimlerim kapalı çok rahatsız edici seviyede olduğu için." diyerek bir açıklama yaptı.

Telefonumun ekranına düşen fotoğrafa bakarken altında yazanları sesli bir şekilde okumaya başladım.

Telefonumun ekranına düşen fotoğrafa bakarken altında yazanları sesli bir şekilde okumaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
UYUDUN MU MOTORCU? [Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin