Aşağıdan annem seslenmeye başlamıştı bile. "Mısra uyandın mı kızım?" Göremeyeceğini bile bile göz devirdim çünkü yapmazsam içimde kalırdı.
"Evet anne , hazırım şu kremi sürüp geliyorum" dedim, bağırarak.
Bugün okulun ilk günü olması, son derece sıkıyordu canımı. Derslerin sıkıcılığı bir yana, pek arkadaş çevrem de yoktu zaten.
Bu durumu zerre kadar önemse-meyişim, 3 tane iyi bir dosta sahip oluşumdandı sanırım.Annemi daha fazla bekletmemek adına, telefonumu çantamın için-deki boşluğa atıp kapıyı arkamdan kapattım. Her gün yapıp, annemden azar işittiğim eylemi, tekrardan yaparak kilitledim odamın kapısını.
Merdivenleri dikkatli adımlar ile inerek kapıyı açacağım esnada, annemin sesi odayı doldurunca elimi kapı kolundan çekerek hafif ona döndürdüm bedenimi.
"O kapıyı kilitlemesen olmaz san-ki?" dediğinde, bakışlarını sabitledi gözlerime.
Her defasında sorduğu gibi yine bu soruyu sormuş ve canımdan bezdirmişti beni. Ben de sebebini açıklama gereği duymadan hep aynı soruyu sorduğunu ima et-miştim her seferinde. Odama girilip eşyalarımın karıştırılmasını haz etmiyordum işte. Benim için özel eşyalar vardı o odada. Şuan başka birisi olsa çoktan anlayış göstermişti belki de.
"Anne, odama girilmesini sevmi-yorum. Bunu son kez söylüyorum!" dedim, kaşlarımı çatarak.
Gerçekten herşeyi sorgulamayı seçen bir kadındı. Kısa ve öz tanıtmam gerekirse, Mimar olu-şunun yanı sıra 'cemiyet' diye adlandırdığı şeye çok önem verirdi. Tabii ki bunların yanı sıra evine de."Arabaya geç!" dedi, sesini yük-selterek. Emir kipleriyle konuşmayı da hayatında yer edinmişti.
Bazı özelliklerini hiç sevmediğim gibi, bundan da nefret ediyordum, kesinlikle!Emirlerine kısa süreli itaat etmeyi kafamda kurgulayıp, ayakkabı dolabımdan çıkartarak giydim babetlerimi. Kendimi evin dışına atıp, garajın önünde beklemeye başladım.
Bana sinirlenen birisiyle kavga etmeye niyetim yoktu, sabahın bir vaktinde. Özellikle de kelimelerini özenle seçip önüne sunduğum doğru açıklama yüzünden asla!
Garajın önüne gelerek arabanın kapısını açmasını beklerken, gidip nerede kaldın anne? dememe ramak kalmışken kapının önünde belirdi. Garajın uzaktan kumandasında bir yere dokunup açılmasını sağladı garaj kapısının.
Ayakta dikilmekten yorulmuştum. Ben ne diye garajın içerisine evin içinden girmemiştim ki, böylelikle bu kadar dikilmemiş olurdum ayakta.
Düşünce girdabımdan sıyrılarak arka kapıyı açıp süzüldüm oto-mobilin içerisine.
Sabah sabah ne diye bu saçma konuşma türünü yapmıştık ki? Sabah annemle bu denli bir ko-nuşma yapmak, daha günün ba-şında ayakta dikilerek yorulmak, hiçbir şekilde planlarım arasında bulunmuyordu. Daha çok mutlu bir sabah yer alıyordu planları-mın arasında. Ne yazık ki şu plan denilen şeyi bir türlü hayatımda yer edinemiyordum. Lanet olası-ca planlar!
Arabanın motorundan yüksek bir gürültü gelmesinin ardından arabanın okuluma doğru hareket etmesi ayırmıştı o güzelim dü-şünce girdabımdan beni.
Camı açıp havanın yüzüme çarp-masını sağladığımda benden mutlusu yoktu. Çünkü içeride in-sanı bunaltacak derece olan sı-caklığa dayanamamıştı bünyem.
Arabanın birkaç dükkanın önünden geçtikten sonra kavşaktan dönüp okulumun önünde durduğunu fark ettiğimde, okulun isminin yazılı olduğu pano ilk dikkatimi çeken yenilik olmuştu. Birkaç yenilik yaptıkları, fazlasıyla göze çarpıyordu parlayan panodan kaynaklı. Özel Sonay Koleji. Harika!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delidolu Aşk (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionBazı yaşanmışlıklar yüzünden hayatının ona bir zindan olmasına inanmış bir kız , birden bire bu düşüncesinden vazgeçer mi sizce ? Bu soruya hemen yanıt vermek doğru olmayabilir. Yaşamış birinden , yani ondan cevabı duymak en iyisidir . Mısra'dan...