8

66 4 5
                                    

Ekip, Erwin'in odasına gelip yerleşince herkes can kulağıyla Erwin'in ne söyleyeceğini dinlemeye başladılar. Erwin boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı.

"Öncelikle, Hange'ye henüz bahsetmediğimiz ceset hakkında onu bilgilendirsek iyi olur-" Hange onun lafını kesti.

"Haberim var, biliyorum. Eren yanlışlıkla ağzından kaçırdı ancak önemli değil, Levi her şeyi anlattı. Devam et."

Erwin bir süre durdu, ne söyleyeceğini bilememişti. Ancak hemen toparlandı ve anlatmaya devam etti.

"Elimize yeni bir ceset ihbarı daha ulaştı. Ancak bu seferki biraz farklı."

Herkes pür dikkat Erwin'i dinliyordu, neredeyse her gün ceset ihbarı geldiği için çok da şaşırmadılar. Erwin devam etti.

"Ceset yine öncekiler gibi yüzü parçalanarak boğazı kesilmiş, ancak bu seferki katil farklı birisi. Olay yeri incelemesine gönderilen ekip kurbanın boğazındaki kesiğin aynı katil tarafından yapılmadığının ve kesiğin derinliği ile ölçüsünün önceki cesetlerle uyuşmadığının bariz bir şekilde belli olduğunu söyledi."

Salonda bir sessizlik oluştu, herkes yeni öğrendiği bu bilgiyi akıllarından tekrar tekrar geçiriyordu.

"Ne yani, yeni bir "özenti katil" mi var?" Nanaba sessizliği bozarak sordu.

Hange, uzun bir süre daha sessiz kalıp düşüncelerini toparladıktan sonra konuşmaya başladı.

"Kullanılan bıçağa bağlı. Öncekilerden farklı ise senin deyiminle "özenti" bir katildir. Ama aynıysa adamın ortağı ya da herhangi birlikte çalıştığı biri olabilir."

Herkes Hange'ye ne dediğini anlamamış gibi baktılar. "Ne alakası var?" Mike alayla sordu ancak bir yandan da cevabı gerçekten ciddiye alıyordu.

Hange bir süre daha söylemek üzere olduğu düşünceleri içinden tekrar ederek bir tutarsızlık olmadığına emin olduktan sonra cevap verdi.

"Asıl katilin kullandığı bıçak seneler önce üretimi durduran ve ardından soruşturma üzerine kapatılan bir firmaya ait. Üretilen bıçaklar, özel amaçlı çakılardan kat kat daha keskindi. Daha sonralarda bu bıçak kullanılarak işlenilen cinayetlerin sayısında yüksek oranda artış oldu ve bu yüzden bıçağı üreten firmaya soruşturma açıldı ve firma kapandı, bütün bıçaklar da toplatıldı."

Ekip, Hange'nin anlattıklarını dikkatle dinliyordu ancak Levi hiç tatmin olmamış bir şekilde Hange'yi böldü.

"Çok saçma bir sebep, normal bıçaklar ile cinayet işlenemiyor mu? Meyve bıçağıyla bile cinayet işleyen vardır, onlara da soruşturma açılamaz mı?" Mike de Levi ile aynı fikirdeyki ve o da kendi düşüncesini dile getirdi.

"Sadece bıçak değil, tüm kesici aletler kaldırılsın o halde." Hange iç çekti, söylenenler tabiki de haklıydı.

"Orası öyle, ama asıl amaç o değil. Bu bıçaklar çok keskin olduğu için çok az bir kuvvetle bile oldukça derin yaralar açılabiliyor. Katillerin çoğunu da bu şekilde yakalamıyor muyuz zaten? Günümüzdeki yöntem böyle; katil derin bir yara açmak için normal bir bıçağa fazla kuvvet uygulaması gerekir ve bunun sonucunda hem kurbanın vücudunda hem de bıçakta ya da çevrede büyük izler bırakır, biz de bu sayede katili yakalarız. Ancak bu özel bıçaklarda ekstra bir kuvvet uygulanması gerekmediği için katiller çoğunlukla iz bırakmıyordu ve yakalanmıyorlardı."

Hange durdu, herkesin söylediklerini anladığından emin olduktan sonra devam etti. "Bizim katilin kullandığı bıçağın bu özel bıçak olduğunu da böyle anladım zaten. Kesik çok derin, ancak herhangi bir zorlama kuvvet uygulanmamış. Piyasadaki bıçaklarda genellikle böyle bir özellik yok. Katilin ortağının olup olmadığını ya da özenti bir katilin olduğunu işte bu şekilde öğrenebiliriz."

Erwin duyduklarından oldukça etkilenmişti. Bu konuyla oldukça ilgili görünüyordu. "Firma sahipleri hakkında herhangi bir bilgi var mı? Katilimizin bu kadar uzun yıllar boyunca aynı bıçağı saklayıp kullandığını sanmıyorum. Belki firma sahipleri ile iş birliği içindedir, yasa dışı olarak bıçak üretilmeye devam ediyor bile olabilir."

Hange, anlattıklarının dikkat çekici olduğunu ve önemli olabileceğini görünce rahatlamış hissetti. Bir süredir üzerinde hissettiği işe yaramazlık hissi üzerinden kalkmaya başlamıştı.

"O konuda çok bilgim yok ama araştırırım. Ancak biz önce gidip şu cesedi araştıralım." Herkes ayağa kalktı ancak Nanaba hafif endişeliydi.

"Ceset görebileceğine emin misin?" Hange'ye sordu. Hange duraksadı, pek emin değildi ancak toparlanması gerekiyordu. Başını salladı.

"Mesleğimin görevini bile yapamayacak durumdaysam işim ne ki? Ben de geliyorum."

Nanaba halâ endişeliydi ancak Hange'nin kararlı olduğunu görünce hafifçe gülümsedi. "Tamam o zaman, gidelim."

The Past Future of Veterans | LeviHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin