Kıyıya vuran dalga sesleri, ötüşen kırlangıçlar, tenime vuran ılık rüzgar, artık bana Ankara'da olmadığımın habercisiydi. Ne kadar da garip değil mi? Bir an bütün düzenin değişebiliyor okulun, evin, şehr'in, hatta hayatın bile...
Gözümü kapattım Deniz'in kokusunu içime çektim. Karmaşık duygular içerisindeydim. İzmir'e taşınmayı hiç istememiştim.Telefonumun çalmasıyla irkildim. Annem arıyordu;
"Efendim anne"
"Naz neredesin kızım hadi eve gel"
"Tamam! 10 dakikaya evdeyim." Diyerek telefonu kapattım. Hızlıca toparlanıp ayağa kalktım son bir kez denizin o güzel kokusunu içime çektim. Yürümeye başladım. Buraya taşınalı 2-3 gün oluyordu yarın yeni okuluma başlayacaktım. Tam 10 dakika sonra eve varmıştım. Hızlıca yukarı çıkıp kapıyı açtım. İçeri girdim annem yemeği hazırlıyor, babam ise kolileri boşaltmaya devam ediyordu. Selam verip odama geçtim odam neredeyse yerleşmişti. Yatağımın üstünde duran poşete gözüm çarptı, içine baktım okul forması vardı. Babam getirmiş olmalıydı, kapımı kapatıp formayı incelemeye başladım. Kırmızı bir etek, gömlek ve kravat sıradan bir kolej forması işte. Gömleğimin sol üst köşesinde yazan Alaz koleji yazısına gözüm çarptı.
Nasıl bir okul acaba, ayak uydurabilecek miyim? Kafamda böyle sorular yankılanırken annemin bana seslendiğini duydum, yemeğe çağırıyordu. Annemi bekletmeden mutfağa gidip masaya oturdum.
Yemek yerken biraz sohbet ettik. Yemeği yedikten sonra annemin mutfağı toplamasına yardım ettim. Bir kaç gündür evi yerleştirdiğimiz için yorgundum, odama geçip yatağıma uzandım ve uyumaya çalıştım.
İşte o gün gelmişti! Alaz kolejinin önünde duruyordum bu okula ve bu şehire kendimi hiç ait hissetmiyordum. Etrafa bakınırken yanıma orta boylarda sarışın bir hoca geldi;
"Merhaba okulumuza hoş geldin"
"Merhaba" dedim soğuk bir ifade ile
"Ben Pınar okulun rehberlik hocasıyım" dedi ve elini uzattı.
"Bende Naz" dedim, elimi uzattım gülümseyerek
"5 dakikaya büyük salonda ol, duyuru yapılacak” deyip gitti. Etrafa bakındım eline defterler olan telaşlı bir kız vardı. Kızı durdurup;
"Pardon büyük salon nerede acaba?" diye sordum.
"Bende oraya gidiyorum istersen benimle gelebilirsin." dedi. Başımı sallayıp yürümeye başladım okul geniş ve güzeldi. Biraz yürüdükten sonra gelmiştik, içerisi kalabalıktı teşekkür edip boş bir yere oturdum. Orta yaşlarda esmer uzun boylu bir adam kürsüye çıktı. Büyük ihtimalle müdür olmalıydı;
"Günaydın gençler" diyerek söze girdi,
"Okulumuzda her yıl olduğu gibi balo düzenlenecek, bu yılki balo günümüz belli oldu" salonda şiddetli bir alkış sesi koptu. Herkes ne giyeceğini tartışıyordu. Müdür kalabalığı susturarak konuşmasına devam etti;
"Evet gençler hepiniz heyecanlısınız anlıyorum ama açıklamamı yapmama izin verin ve derslerimize geçelim, balomuz haftaya salı günü okulumuzda olacaktır. Herkese iyi dersler" deyip, gitti.
Koridorda geziyordum, babamın söylediğine göre sınıfım 12-A'ydı. Sınıfı ararken birden birine çarptım uzun boylu kumral birisiydi;
"Özür dilerim sınıfımı arıyordum."dedim mahcup bir ifade ile
"Sorun değil bir şeyin var mı?"
"İyiyim teşekkür ederim"
"Yardımcı olmamı ister misin?" Diye sordu.
"Sevinirim"dedim gülümseyerek
"Tanışmadık ben Mert" dedi ve elini uzattı samimi bir ifade ile
"Bende Naz" deyip elini sıktım.
"Hangi sınıfı arıyordun?"
"12-A"
"Aynı sınıftayız" dedi gülümseyerek ve birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık. Sınıfa girdikten sonra oturmak için boş bir yer bakındım. Mert;
"Yanım boş istersen gelebilirsin" dedi. Başımı sallayıp yanına oturdum, sınıf ortamı eğlenceli gibiydi.
Bir hafta boyunca okul ortamına derslere alışmaya çalıştım. Evi yerleştirmeyi bitirmiştik ama ben kendimi hala buraya ait hissetmiyordum. Bir evim okulum vardı arkadaş da edinmiştim ama bir şey eksikti." Yeni şehir yeni hayat eksik olan ne?" diye sordum kendi kendime eksik olan neydi...
Devam edecek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLER İÇİNDE
Mysterie / ThrillerLiseli bir gencin yeni hayatına atıldıktan sonra başına gelen korkunç ve gizemli olayların aslında onun hayatını tamamen değistireceğini kim bilebilirdi?