ACT 13

4 3 1
                                    


"Şöyle ki ilk önce ne hatırladığını bilmem lazım. Yani geçmiş ile alakalı, ailemizle alakalı."


"Ben ve ailem trafik kazası geçirdik. Abim komadaydı. Evsiz kaldığım bir dönem oldu. Sonrasında başkan seçimlerinde şans eseri başkan adayıyla tanıştım.


"Şans eseri haha aynen. Neyse devam et"


"Beni ne amaçla üretildiğini bilmediğim bir kapı türevi bir parçanın üretiminde mühendis olarak işe aldı. Hakkında çok iyi biri olmadığı, bazı sebeplerden bazı insanları susturduğuna dair söylentiler olsa dahi o dönem paraya ihtiyacım vardı ve çalışmaya başladım. Ve sonra olaylar oldu. Kız arkadaşım öldürüldü ve burdayım..."


"Oh... evet o konu"


"O konu ne!? Bu konuda bir şey biliyor musun?"


"Adım adım gideceğiz. Ve bana söz vermeni istiyorum. Sakin olacaksın. Olayları bazen sindirmek zor olabiliyor. İstediğin soruyu sorabilirsin. Sana bildiğim her şeyi anlatacağım. İlk önce geriden başlayalım. Ve sana çok ta doğru aktarılmayan şeyler var. Onları anlatayım.


Baban ve annen doktor. İkinci dünya savaşı görmüş ve durumu çokta iyi olmayan bir Almanya sonucu hayatlarını kurtarmak için Amerikaya taşınmaya karar veriyorlar. Ancak sonradan "Soğuk Savaş" olarak isimlendirilen bir savaş söylentisi dönüyor. Klasik Ruslar işte rahat duramıyorlar.


Bir gün evinizin kapısını biri birileri çalıyor. Kim olduklarını o zaman anlayamıyoruz."


"Anlayamıyoruz?"


"Dur, sözümü bölme. Hepsini anlatacağım.


Babanla birkaç şey konuşuyorlar. Baban olanları net anlamadığı için onları bir akşam yemeğine çağırıyor. Ki bunun büyük bir hata olduğunu ailede o an kimse anlayacak durumda değil. Birkaç gün sonra bize akşam yemeğine geliyorlar. Masada biz de varız."


"Biz, biz, sen olamazsın"


"Hey! Bana sakin olacağına dair söz verdin. Ben anlatmaya devam ediyorum. Sen de sakin kalıyorsun.


Bu soğuk savaş söylentileri o zamanlar, bu adamların bize geldikleri zamanlar, daha da güçleniyor. Gelen adamlar Amerikanın bu savaşta ve ondan sonraki zamanlarda hep üstün olması için bir proje yaptıklarını söylüyorlar. Ve seni de bu projenin bir parçası yapmak istiyorlar. Aslında sadece sen değil işte genel olarak dolaştıklarını ve işte bazı "özel" çocukları topladıklarını söylüyorlar."


"Ben, benim nasıl bir özelliğim var ki? Yani "özel" olmamı sağlayan şey ne?"


"Yani bunu o zaman anlayamıyoruz. Babam son cümleden sonra sinirlenip tartışmaya başlıyor. Bizi... seni de üst kata yolluyor. Ondan sonrasında bu sorduğun soruyla alakalı cevap alamıyoruz. Baban adamlarla baya tartıştıktan sonra tekliflerini kesin bir şekilde reddedip onları kovuyor. Tabii bu burada kalmıyor. Anne ve Baban o gece boyunca tartışıp bir çözüm yolu bulmaya çalışıyorlar. Ve Baban sonraki gün uyandığımızda evde olmuyor. Bu durumu annene sorduğunda iş gezisi için Almanyaya gittiğini ve bizim de bir süre onun yanına gideceğimizi söylüyor. Ki yani klasik annemin yalanlarından bir tanesi. Gerçi o zaman doğruyu söylese ne kadar anlarız o da ayrı soru.


Neyse işte babam bizimle yaklaşık bir 8 sene civarı iletişime geçmiyor. O sırada sen büyüyorsun tabii. 8 yılın sonunda babam denilen adamdan bir mektup geliyor. Durumunun iyi olduğu işte yazamadım yoğundum bla bla diye. Ve sonrasında bizi yanına çağırıyor. Yani biz de ne kadar salağız ki bize 8 yıl boyunca bir şey göndermeyen, öldük mü sorgulamayan adamın yanına gidiyoruz. İşte bütün eşyalarımızı topluyoruz. Ve gecesinde araba ile yola çıkıyoruz. Ancak elbette gidemiyoruz. Gitmemize izin vermiyorlar. Bize nereden geldiği belli olmayan bir kamyon çarpıyor ve arabamız savruluyor.


Gerçi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçi... baktığın zaman izin vermemeleri bizim için daha iyi oluyor. Annemi kaybetmemiz dışında. Sonrasında sen..Abin komaya giriyor. Buraya kadar bütün her şey doğruydu. Bir nokta haricinde ki sen de sürekli haklı olarak soruyordun. Huh! İşte sana anlatmamın en zor olduğu kısma geldik. Bose şöyle ki aslında komaya giren kişi abin değil sensin. Ben Escola abin. Tabii şu an ismim farklı. Yani öyle olmak zorunda oldu. Birkaç tatsız olay sonucu. Bak sonrasında ben sürekl..."


"Dur hayır yani dur lütfen. Bu kadarı fazla. Nasıl yani? Ben anlayamıyorum. Sen Zenayı!.."


"Anlamak için son birkaç şeyi daha anlatmam lazım. Sonrasında aklında ekstra soru varsa hepsini cevaplayacağım söz veriyorum. Devam edebilir miyim?"


"Ah Siktir et neyse Of! . Lütfen devam et."


"Annem kazada hayatını kaybetti ve sen de komaya girdin. Amerikada kalmak artık güvenli olmadığı için Almanyaya aile dostu olarak gördüğümüz Apestal Amca ve Menos Halanın yanına gittim. Annemi Almanyadaki aile mezarlığına gömdük ve sen de işte Almanyada bir hastanede kalıyordun. Uzun bir süre komada kaldın. Bu süreçte seni çok kez ziyarete geldim ve her seferinde de anneminsevdiği çiçeklerden getiriyordum, Asphodelus (yüzünde hafif bir gülümsemeyle tebessüm ediyor)."


"Asphodelus

Asphodelus

Asphodelus

Asphodelus

...

"

" Canım evladım senin bu yolda kafanı karıştırmaya çalışıyorlar. Asıl amacını unutma!  . ŠAMAŠ'IN BÜTÜN ESERLERİ YOK EDİLMELİ ! ŠAMAŠ MUTLAK DÜŞMANIN! 

Anne her zaman burada ve seni sonsuza kadar sevecek."

The PhisniumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin