🐝Sertab Erener-Everyway That I Can
Yedinci Ev-Sevsene Beni
Nil Karaibrahimgil-Ben Aptal mıyım***
***
"Hadi ya!" dedi Bihter kulağıyla omzu arasına sıkıştırdığı telefona başını daha da eğerek. Bir yandan da bez çamaşır torbasının içindekileri Türkayların makinesine tıkıştırıyordu duyduklarıyla hırslı hırslı. Türkay ona yedek anahtarı yeniden vermişti çamaşır makinelerini kullanması için. Eh, o da ne yapsın, sevine sevine kabul etmişti. Gerçi bir yanı hâlâ Türkay'ın ona bağırıp çağırmasına kırgındı ama affetmeye de meyilliydi gönlü. Bir şey diyemiyordu. "Ee, hoca ne yaptı?" diye sordu hattın diğer ucundaki İpek'e.
"Ne yapsın? Mahvolmuş resmi değerlendirmeye bile almadı! Resmen kaldım..." dedi İpek sesine düşen gerçek bir üzüntüyle.
Onun bu denli üzüntüsü Bihter'i de üzdü. "Çok üzüldüm İpek, gerçekten..." dedi içten bir sesle.
İpek burnunu çekti. "Çok da uğraşmıştım. Uyku uyumamıştım o resmi tamamlamak için. Of!" dedi kendi kendine.
Dün sabah saatlerinde evinden tuvaliyle çıkmıştı İpek. Çok yağmur yağıyordu, bu sebeple resmini muhafaza edebilmek için bir taksiye bile binmişti. Fakat okulun önünde indiği vakit, arabalardan birinin yol kenarındaki suyu sıçratmasıyla hem resmi hem de üstü başı batmıştı. Hırsından ve sinirinden ağlamıştı. Okulda resmini toparlamaya çalışsa da ve arkadaşları da ona yardım etse de sonuç hüsrandı.
"Zaten bu resmi ikinci yapışımdı. Ev arkadaşım Çiğdem yanlışlıkla tuvali delmişti öncekinde. Hem de bir hafta kala! İnanabiliyor musun Bihter! Koca tuvali delmiş! Bir de kedime suç atıyor! Benim kedim öyle yaramaz bir kedi değil ki? Ayrıca koskoca delik, hayvan tırnağıyla delinmeye benzemiyor hiç. Tarçın'ın tırnaklarını ben kesiyorum bir de. Çok öfkeliyim her şeye..."
Bihter tüm çamaşırlarını atmıştı makineye, şimdi de deterjanı koyuyordu makinenin gözüne. "Vay utanmaz! Yalana bak! Ee sen nasıl anladın onun yaptığını?"
"Ya bizim evde bir o içiyor sigara falan. Balkon kapısının yanına koymuştum ben tuvali, sen balkona çıkarken tuvale takıl, sonra çat çamaşır askılığının demir çıkıntısına düşür! Zaten diğer kızlar o gün yoktu evde, bir o vardı, biliyorum ben. Sonra kendisi de söyledi zaten düşürdüğünü. Çok öfkelendim ona ama kavga edemedim, ne yapayım, kaza olmuş. Yani günahını da almak istemem ama tuval kumaşı kalındır, öyle kolay yırtılması da bana garip geldi. Bir haftadır uğraşmıştım ben de yeniden bu resmi yapmak için... Başıma dün gelen de buydu!"
Bihter deterjanı koyup makinenin ayarını yaparken "Canım ya, gerçekten çok üzüldüm." dedi ona.
"Öyle işte..." dedi İpek. "Dün de ağlaya ağlaya eve geldim bu yüzden, arayamadım da sizi gelemiyorum diye."