17| Nedamet'in Gizli Âşıkları

5.5K 594 1K
                                    


🐝

Tarkan-Aşk
Yıldız Tilbe-Sana Değer

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Birdenbire uyandım. Beni uyandıran yoldan geçen çöp arabasının sesi oldu. Sonra bir anda aklıma üşüştü uyku öncesi yaşananlar. Bihter... Kalbim tekledi, yatağımda doğruldum. Her yer sessiz ve karanlıktı. Bihter yoktu. Telefonumu elime alıp saate baktım, sabahın altısıydı.

"Rüya mıydı?" diye sorguladım korkuyla. Bihter'e aşkımı ilan edişim, onun da beni sevişi, eve gelişimiz, öpüşmelerimiz... Yataktan kalkıp yüzümü gözümü ovuşturarak telaşla odada dolaşmaya başladım. "Yo, rüya değildi!" dedim kendi kendime emin olmak istercesine. Köpek gibi yastık yorgan kokladım kokusunu bulmak için. Yastığımı elime alıp koklarken fark ettim onun yerde unuttuğu market poşetini. Nasıl bir rahatlama yaşadım, anlatamam.

Her şey gerçekti. O beni seviyordu, ben de onu. Onu dün akşam buraya getirmiştim. Beraber uyumuştuk ve o gitmişti işte. Muhtemelen Tarkan ve Mazlum'a görünmek, tek başına açıklama yapmak istememişti.

"Bihter ya..." diye gülümseyerek yatağa oturdum, telefonumu elime aldım ve onu aradım. Telefon çalarken salak salak sırıtmaya devam ediyordum.

"Alo?" Boğuk, kısık sesini anlamlandıramadım.

"Bihter," dedim hevesle. "Hâlâ sevgili miyiz diye aradım..." Saçmalamak umurumda bile değildi. Onun sesini duymak istemiştim yalnızca.

"Saat sabahın altısı!" dedi bana homurdanır gibi. "Daha kargalar bokunu yememiş, beyefendi beni arıyor! Kapat telefonu Türkay, ayrılıyorum senden!"

Ve telefon kapandı. Mal gibi bir an cips poşetine bakakaldım. Sonra yeniden aradım onu. "Ya Bihter, kusura bakma... Ben saatin farkında değildim." dedim ona, sonra son söyledikleri aklıma geldi. "Bana bak, ne demek ayrılıyorsun benden? Yok öyle bir şey!"

Ağlar gibi mırıldandı. "Uykum var! Kapat şu telefonu! Sen tabii sığır gibi uyudun dün akşamdan beri!"

Cidden ağlayacak sandım. "Tamam, kapatalım ama uyanınca hemen ara beni, olur mu? Seni bir yere götüreceğim."

"Hıhı," dedi nazlı bir tonda. Sonra telefon kapandı.

Sözlerimi ne kadar anladı, bilmiyorum. Yatağıma uzanıp bir süre ellerim başımın altında tavanı izledim. Ne düşünüyordu? Ne hissediyordu? Bunları ona soramamıştım. Muhtemelen benim gibi şaşkın ve mutluydu. Ben çok mutluydum. Ben... Ben hiçbir zaman böyle bir mutluluk yaşamadığıma emindim hatta. Gelip geçici ilişkilerimi saymazsam adam akıllı bir ilişki yaşamıştım bu zamana kadar ve o bir ilişkimde de sevdiğim kadar sevilmediğimi, çok geç de olsa anlamıştım.

BANA ANILAR VERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin