Bu kitap, Yetişkin-Romantik türünde, Diaboli serisinin bir kitabı. Diğer kitap olan "Gün Işığı"nın devamı niteliğinde değil. Ana karakterler farklı. O kitabı okumadan da bu kitabı okuyabilirsiniz ancak ben Diaboli evrenini daha iyi anlamanız için ön...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar
🌙🖤
Yüzlerimiz birbirine değmiyor olmasın rağmen sıcaklığını hissedebiliyordum. Belki de hissettiğim benim alev alev yanan tenimin sıcaklığıydı.
Neden eğilmişti ki sanki? Neden beni kendine çekip bedenlerimizi bir bütün haline getirmişti?
Elinin altında eriyip gidecek gibi hissediyordum ve bu hiç iyi değildi.
"B-ben ı-ıı Fi'ye yani Fiona'ya bakayım." dedim ve neredeyse koşarak Fiona'nın olduğu odaya gittim.
Kapısı kapalıydı. Kapıyı açıp içeri daldığımda kapıyı kapatıp ve sırtımı yasladım. Göğsüm maraton koşmuşçasına hızla inip kalkıyordu.
Fiona odanın içindeki diğer kapıdan girdiğinde endişeli gözlerle yanıma geldi "Tuvalete gitmiştim. Ne oldu?" diye sordu.
"Ben onu sinirlendirdim sanırım. Sonra o bana..." Nefes nefeseydim resmen. Bu bilimsel olarak mümkün müydü? Yani ben hiçbir efor sarfetmemiştim. Nasıl böyle olabilirdim?
"O sana bir şey mi yaptı Sarah?" diyerek kapı kolunu tutan Fiona'ya engel oldum. "Hayır dur. O bana bir şey yapmadı. Sinirlendiğinde beni kendine çekti ve söyledikleri... Ah Fi, kalbim yerinden çıkacak sandım."
Fiona halime gülerken "Bundan nasıl bu kadar etkilendin?" diye sordu.
"Bilmiyorum. Ama kendimi çok garip hissediyorum." elimin tersini alnıma koydum. "Ateşim mi var? Bana neler oluyor?"
Elimi indirdiğimde Fiona alnıma dokundu. "Yanıyorsun ama bunun ateşten olduğunu sanmıyorum. Yanakların bile kızarmış." diyerek kıkırdadı.
İçeriden gelen "Gidiyoruz." sesi kulağıma iliştiğinde henüz sakinleyen kalbim yeniden atmaya başladı.
"Çıkamam odadan Fi. Şu halime bak. Aptal gibi gözüküyorum." dedim.
"Hayır aptal gibi falan durmuyorsun. Sadece biraz şaşkın ve kızarmışsın. Sen tuvalette elini yüzünü yıka, kendine gel. Ben içeri geçip tuvalette olduğunu söylerim." dedi.
"Tamam." anlamında kafamı salladıktan sonra az önce Fiona'nın çıktığı yer ilerledim.
Yüzüme su çarptıktan sonra ıslak ellerimi enseme koydum. Biraz serinleyip kendime geldiğimde aynadaki yansımama baktım. "Sakin ol. Kendine gel. Kendini rezil etme."
