Söylediğim gibi haftada iki bölüm olarak ikinci bölümü yayımlıyorum. Haftanın salı ve cuma günleri yeni bölümler gelecek ancak farklı günler olsun isterseniz yoruma yazabilirsinizz.🌺
🌟Yıldızı paraltın ve okurken bolca yorum yapmayı unutmayın, olur mu?
Bölüm şarkısı: Makk Mikkael - Use Me
Hangi saatte okuyorsunuz?👉🏻
Keyifli okumalar
🌙🖤
Adımı nereden bildiğini bile soramadan koltuğa sinip kaldım. 21 yaşıma kadar birçok tehlikeli durumda kalmıştım ama bu, çok farklıydı.
Hiç bu kadar gerilmemiş hiç bu kadar korkmamıştım. Bulunduğumuz durumdan çok ondan korkuyordum. Yanımda oturan adamdan...
Bakışlarındaki keskinlik ve yüzündeki tarif edilemez ifade kalbimi tekletiyordu.
Yol git gide ıssız ve sakin bir hal almıştı. Ormanın içinden geçen yolda arabanın hızını düşürdü. En sonunda kenara çekip arabayı tamamen durdurdu.
Tam şu anda ona doğru atlayıp bir şekilde kilitleri açabilirdim ve belki kaçardım. Kaçabilir ve bir kere daha paçayı sıyırabilirdim.
Bu çok imkansız geliyordu. Oturduğu yerden bile belli olan yapılı bir vücudu vardı. Benim kaç katım olan bu adama saldırıp ardından koşarak ormanlık bir alanda elinden kaçmam hayalden ibaretti.
Kahverengi gözleri gözlerimle buluştu. Gözlerimi kaçırıp bakışlarımı aşağı indirdim.
"Korkuyor musun?"
Sorusuna cevap vermek yerine "Adımı nereden biliyorsun?" diye sordum.
Bedenini bana çevirdi. "Seninle ilgili tahmin ettiğinden daha çok şey biliyorum Sarah."
"Beni nereden tanıyorsun? Ben seni tanımıyorum."
"Evet tanımıyorsun. O yüzden benimle ilgili öğrenmen gereken ilk kural: bana asla emir verme. İkinci kural: ben bir şey soruyorsam cevap ver ve son olarak; ben bir şey söylüyorsam yap."
Söylediği şeye karşılık onun gibi bedenimi yan çevirip ona döndüm. "Sen kimsin de bu dediklerini yapacağım? Beni nereden tanıdığını da söylemedin. Benden ne isyorsun?"
Bana doğru eğildi. "Uslu durmanı, başını belaya sokmamanı, işimi zorlaştırmamanı istiyorum."
Gözlerimi kırpıştırıp bir şey demeden ona baktığımda sesli bir nefes verdi. "Anlamıyorsun değil mi?" dediğinde kafamı salladım.
"Bu benim meselem değil. Sana açıklama yapmayacağın. Sadece senden istediklerime uy." dedi ve ben, neyime güvendim bilmiyorum ama "Yoksa ne olur?" diye, meydan okurcasına konuştum.
Elini kaldırıp çenemi kavradı. Parmakları yanaklarımdaydı. Çok fazla sıkmasa da tutuşu sertti.
"O zaman ne olursa olsun seni bulurum. Tamam mı?"
Cevap vermeden öylece kahvelerine baktığımda parmaklarını sıkılaştırdı. Korkunun son yarım saatte yer edindiği mavilerimi "Tamam." anlamında yumup açtım.
Psikopat mıydı yoksa benimle başka bir derdi mi vardı anlayamasam da tek bildiğim bu adamın tehlikeli olduğuydu. Şu an için dediklerine 'tamam' diyerek karşı çıkmamak en mantıklısıydı.
İçimde konuşan ve şeytanı aratmayan iç sesim "Tam da senin bağımlısı olduğun şey, tehlike. Ne kadar tehlikeli duruyor değil mi?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı (Diaboli serisi) +18
Teen FictionBu kitap, Yetişkin-Romantik türünde, Diaboli serisinin bir kitabı. Diğer kitap olan "Gün Işığı"nın devamı niteliğinde değil. Ana karakterler farklı. O kitabı okumadan da bu kitabı okuyabilirsiniz ancak ben Diaboli evrenini daha iyi anlamanız için ön...