Amantes Amentes

Benzerlikler

"En kusursuz cinayet, yaşama sevincini öldürmektir."
-Paulo Coelho-

9 yıl öncesi
26 Ekim 2046

"Bizler bu dünyanın tehlikeleriyiz Nehir Duru İlgeç. Biz farklıyız ve farklıları toplumda istemezler."

"Kaç kişiyiz?" Diye sorabilmiştim o yaşta. Bizden kaç kişi vardı bilmiyordum, böyle bir güç bizi nereden bulmuştu? Bilmiyordum.
"Net bir sayıya sahip değiliz ama bir araya gelmeye çalışıyoruz. Ve eğer başarabilirsek bir merkez kuracağız."
"Sadece bizim gibilerin olduğu bir merkez mi? Ciddi misiniz! Bu mükemmel bir şey değil mi?"

Gülce abla uzun süre bir şey demedi ve aramızda rahatsız edici bir sessizlik oluştu.

"Yanlış bir şey mi söyledim?"
"Hayır canım. Sadece masum yüzlerin bu hayatı yaşaması... bilemiyorum seni görünce çocukluğum geldi aklıma. Çok temizsin, durusun ve bu dünya vahşetten ibareret."

Derin bir nefes aldığında konuşmaya devam etti.
"Çok mükemmel bir şey aslında biliyor musun? Bu merkez çok işlevsel ve bize özel olabilirdi. Ama hükumet gibi bir sorun var başımızda. Farklıları kabul etmiyorlar. Belgeleri çürütüyorlar ve amaçları bizi yok etmek. Bak, her gün bir ölüm listesi geliyor."

Çekmeceden kalın bir dosya çıkardı ve içinden öylesine bir kağıdı çıkarıp okumaya başladı.

"Tarih 19 Kasım 2036,

*Didem AKSU
*Mehmet Fırat HÖYÜK
*Deren İSLİ
*Ahu CANDER
.
.
.
.
*Kutay DİLMEN"

Otuza yakın kişi saymıştı, gerçekten hepsi öldürülmüş müydü?
"Evet hepsi hükumet tarafından farklı oldukları için öldürüldü Nehir. Tek suçları senin, benim gibi olmalarıydı." Dedi Gülce abla.

"Ben, benim gibi insanları nasıl anlayabilirim? Yani sokakta falan belki karşılaşırım böyle bir insanla. Birlik olmamız gerekmez mi?"

"Bu, o kişi fark ettirmediği sürece anlayabileceğin bir şey değil Nehirim. Ya sen izin verirsin ya da o verir. Herkese de güvenmemen lazım. Hükumet için çalışanlar da var. Sen kendini koru ve sakın kendini belli etme."

"Biz neden böyleyiz Gülce abla? Yani bilimsel bir sebebi, biyolojik bir nedeni var mı? Ve neden sadece belli bir kesim?"

Gülce abla bir süre sessiz kalıp ayağa kalktı. Küçük kütüphanesine doğru ilerleyip ortalığı karıştırmaya başladı. En sonunda kalın, ciltli ve eski püskü bir kitabı elinde getirerek üzerinde içmiş olduğumuz kahvelerin olduğu sehpaya koydu.

Kitaba baktığımda hissettiğim şey bir parıltıydı. Sanki daha önceden görmüştüm hissiyatı sarmıştı bütün bünyemi.

"Bu Nehir bizim varoluşumuzun sebebi. Sen ve ben başka ruhlarla yüzyıllar öncesinde vücud bulmuşuz. Normal bir insan olarak yaşamışız."

İlk söylediğinde hiçbir şey anlayamamıştım. Bunu anlayan Gülce abla daha basite indirgeyerek tekrardan anlattı.

"Yüzyıllar öncesinde seninle aynı bedene sahip başka biri daha yaşamış Nehir. Ama normal bir insan olarak. Aynı saç, aynı göz, aynı DNA'ya sahip bir Nehir. Adlar değişiklik göstermekte ve tabiki bunu da sen öğrenebilirsin. Oraya da geleceğiz sana her şeyi ben anlatacağım."

Kafamda anlamlandıramıyordum. Çok saçma ve korkutucuydu. Ben bu dünyaya aynı bedenle tekrardan nasıl gelebilmiştim peki? Ya da neden gelmiştim, hem de farklı bir insan olarak?