Kiraz Çiçeği

1.8K 102 25
                                    


Ormanda koşuştururken yorulmuştum. Yerimde durup etrafıma bakındım. Buraları hiç bilmiyordum. Sanırım kaybolmuştum. Ani giren sancımla insan halime dönüşüp elimi karnına sardım. "Panik olma bebeğim hatırlayacağım evimizin yerini. Zorluk çıkarma bana lütfen." bebeğim için biraz feromon yaymaya başladım.

Burada daha fazla kalırsam başıma bir şey gelebileceği düşüncesiyle ayağa kalkıp tekrar omegama dönüştüm. Sancılarım yüzünden koşturmak yerine yürüyordum.

Hamileydim.

Kızgınlığımda dayanamayıp ormana gelmiştim. İlk kez biriyle olmuştum o gece. Yüzünü unutmam mümkün değildi. Esmer, kaslı, yakışıklı, kokusu, yüz hatları, sanki usta bir ressamın çizimi gibiydi. Rüya gibi bir gece geçirmiştim. Diğer kızgınlığıma giremediğimde anlamıştım hamile olduğumu. Şimdiyse 6,5 aylık hamileydim.

Bu yolu tekrar doğrultamayacağım kesindi. Evimi kaybetmiştim. İleride gördüğüm mağarayla adımlarımı oraya yönlendirdim. İçerisi karanlık olduğu için bir şey görünmüyordu. "Kimse var mı?" ses gelmemesiyle içeriye girip uca oturdum. Tekrardan insan olduğumda bebeğim korkmasın diye kollarımı karnıma doladım. Bir alfam olsaydı. O da ben korkmayayım diye kollarını bana dolasaydı keşke. Her istediğimiz olmuyordu bu hayatta.

Gözlerimden süzülen yaşlarıma bebeğimle konuşmaya başladım. "Çok acıktım. Çok kötü bir anne oldum. Bebeğim aç kalıyor. Keşke hiç çıkmasaydım evimizden.Özür dilerim bebeğim. "
bebeğim sanki benimle konuşuyormuş gibi ufak ufak hareketlenmeye başladı. Karnımda belli olan ayak iziyle güldüm. Elimi oraya götürüp bastırdım. Bastırmamla bana sert bir tekme atması bir olmuştu.

Bu mağarada sabahın olmasını bekleyip tekrardan yola koyulacaktım evimi bulmak için. Karanlıkta daha çok yolumu kaybedebilirdim. Kollarımı başımım altına koyup yere uzandım.

Taehyung'dan

"Taehyung bu işin şakası yok. Biliyorum senin için de zor ama yeni doğan bir bebek bulup onun kanını içmek zorundasın. Deltan seni yoksa eşlenmen için zorlayıp duracak. Çık ormana ve bir bebek kurt bul." oturduğum yerden kalkıp evden dışarı çıktım.

Bir bebeğe nasıl kıyacaktım. Eşlenmek kesinlikle aklımda olan bir düşünce değildi. Askerdim ben eşimi sürekli ölecek mi düşüncesiyle evde bırakıp savaşlara gidemezdim. Bir bebeğe kıymak zorundaydım.

Ormanda sinirimi atmak için koşuya çıkmıştım. Burnuma dolan hoş kiraz çiçeği ve şeftali kokusuyla yavaşladım. Yakınlarda bir omega vardı. Bu iki kokuyu nasıl aynı anda barındırabililiyordu. Çok hoş bir kokusu vardı.

Kendimi bu kokudan alamayıp kokunu kaynağına yaklaşmaya başladım. Bir mağaranın içinde omega ellerini karnına dolamış bebeğiyle konuşuyordu. Gelen sesle çalıların arkasına oturup saklanarak onu dinlemeye başladım."Çok acıktım. Çok kötü bir anne oldum. Bebeğim aç kalıyor. Keşke hiç çıkmasaydım evimizden. Özür dilerim bebeğim." omeganın sesini duyduğumda sadece tek bir şey düşündüm.

Tatlı.

Güldüğünde kesinlikle onu tatlı bulmakta çok haklı olduğumu anladım. Omega en son yere uzanmıştı. Aklıma dank eden fikirle mağaraya yaklaştım. Onun bebeğini kullanacaktım. Bebeği doğana kadar ona yardım edersem eğer hem vicdanım da rahat olurdu.

İyice mağaranın girişine yaklaştığımda omega korkuyla gözlerini açtı. Keskin kokumu almıştı. Yerinde doğrulduktan sonra geri geri kaçmaya başladı. "Lütfen bize zarar verme. Hamileyim ben lütfen!" gözleri dolu dolu olmuştu.

"Korkma sana zarar vermeyeceğim. Sana yardım etmek istiyorum. Evini kaybettiğini duydum az önce sen konuşurken. Evini bulabilirim." umutla bakmıştı bana. Özür dilerim omega bunu yapmak zorundayım.

Baby's baby |TAEKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin