5. bölüm: Gizli aşk

46 12 2
                                    

Arzu, fotoğrafı gördüğünde yediği domates boğazına takıldı. Öksürmeye başladığında Asel ona bir bardak su uzattı. Suyu içtikten sonra Ayaz'a 'bir şey de' dermişçesine bakmaya başladı. "Biz sevgili değiliz," dedi Ayaz normal bir şekilde. Adam -Samet- Arzu'nun parmağındaki yüzüğü fark etti.

"Evlisiniz demek ki! Asel hiç bahsetmemişti ama.." Dedi.

Ayaz'ın gözü Arzu'nun parmağındaki yüzüğe takıldı. "Yüzüğün sahibi ben değilim," dedi.

Samet, ters bir şeylerin olduğunu anlayınca sustu. Ayaz ayağa kalkıp "Afiyet olsun size, benim okula gitmem gerek," dedi ve odasına çıktı, birkaç dakika sonra üstünü değiştirip evden çıktı.

Asel ve Arzu beraber sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkadılar. Bulaşıklar bitince ikiside salona geçti. Arzu, adamın isminin Samet olduğunu ve Asel ile nişanlanacaklarını öğrenmişti.

Saat dörtte eve Ayaz geri gelmişti. Salona oturduğunda oda Sametle tanışmıştı ama hâlâ kimse nişanlanacaklarını Ayaz'a söylemeye cesaret bulamıyordu.

"Yakında nişanlanacaklarmış," dedi Arzu gülümseyerek. Bu ani lafa hazır olmayan Ayaz, bir iki dakika boyunca Arzu'nun yüzüne boş boş baktı.

"Benim niye en son haberim oluyor?" Dedi. Kimse cevap vermeyince "Tarih aldınız mı?" Diye sordu.

"Evet, üç ay sonra," dedi Asel. Kardeşinden korkmuyordu aslında, ters tarafına denk gelmek istemiyordu. Ne kadar kendi kararı olsa da, bu evde Ayaz'ın sözünün büyüklüğü vardı.

"Daha önce niye bize söylemedin?" Dedi Ayaz. Bir yandan Samet'i süzüyordu. Adamın kirli sakalları hiç hoşuna gitmemişti, kendisi hep tıraşsız takılırdı.

"Ayaz, tatsızlık çıkarma şimdi(!)" dedi Hanife hanım.

Ayaz susup arkasına yaslandı ve televizyona odaklandı. Asel, Arzu, Hanife hanım ve Samet nişanın nasıl olacağını konuşuyorlardı. Ayaz, televizyonu bırakıp Arzu'yu izlemeye dalmışken Samet ona sordu. "Sen ne düşünüyorsun Ayaz?"

"Farklı zihinler farklı düşünceler içerir Sametciğim, ben direkt.." dediğinde Arzu'nun ablasını üzmemesini söylediği aklına geldi. Arzu'nun lafına uyacaktı. "Direkt şimşek nikahı kıyın diyorum," dedi yalancı bir gülümsemeyle. Ortamdakiler gülerken Ayaz ciddiyetine bürünüp televizyonu izlemeye devam etti. Gözü arada bir Arzu'ya kaysada, bakmamaya çalışıyordu. Çünkü Arzu, kendisinin sapık olduğunu düşünüyordu ve bu düşüncenin devam etmesini istemiyordu. Ama çok huzurlu uyumuştu, uyurken bile mutlu hissediyordu. Aşık mıydı? Hayır. Aşık değil mi? Yine hayır.

Ekrem beyde eve geldikten sonra akşam yemeği yendi ve herkesin odalara çekileceği sırada Samet, Arzu ve Ayaz'ı odaya çıkacakken durdurdu. "Arzu sen istersen burada yat, ben Ayaz'la yatayım. Sonuçta farklı biri ile evlisin ya.." dedi.

Ayaz, "Ben dokunmuyorum Arzu'ya," dedi.

"Yatakta sizi öyle görünce," dedi Samet. Ayaz ona doğru bir adım atınca Arzu Ayaz'ı kolundan tuttu.

"Tamam biz yukarı yatağımıza.. yani odaya çıkalım. Sen yerde yatarsın," dedi.

Ayaz ona baktı, birkaç dakika Arzu'nun yüzünü inceledikten sonra Arzu'nun kolundan tutarak yukarı çıktı.

"Ne diye adamın üstüne yürüdün, kötü bir şey mi dedi sanki?" Dedi Arzu odaya girdiklerinde.

Ayaz sinirle kapıyı içeriden kilitlerken Arzu ona sorgulayıcı bakışlarla bakıyordu. "Napıyorsun!" Dedi.

"Odamı istenmeyen misafirlerden koruyorum," dedi Ayaz. Dolabını açtı ve giyeceği kıyafetleri çıkarttı.

Arzu "Hıı.." diyerek, arkasına döndü ve gözlerini sıkıca kapatıp ellerini üstüne koydu. Kendine doğru gelen adım seslerini fark edince "Dokunma bana!" Diye bağırdı.

KUKLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin