Kocasını doğru düzgün tanımayan ama içten içe onu çok sevdiğini bilen Mihri...
Ve karısı boşanma kararı alıncaya kadar aklı başına gelmeyen sırlarla dolu Poyraz.
4 senedir evliliğe dair ortada bir şey kalmamış sayılır. Tek ortak noktaları oğulları Y...
Poyrazı delirtmenin verdiği mutlulukla mışıl mışıl uyumuştum. oğlumuzun gelmesi hakkında ciddi bir konuşma yapmamız gerekiyordu. Beni yola getirmek için kullandığı yöntem adiceydi. İnsan çocuğunu, karısını yola getirtmek için kullanır mıydı?
Tabi bizim hiçbir zaman normal bir ilişkimiz olmadığı için normal evlilik standartlarımız da yoktu. Uyandıktan sonra süslendim. Poyraz'ı delirtmek en büyük hobilerim arasında yer almaya başlamıştı. Aldığım randevu için hazırlandım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Klasik şıklık kadınıydım. Üstümde çok iddialı parçalar genelde bulunmazdı. Marka marka bağıran şeyleri sevmiyordum. Bugün de şort ve kazak kombini yaparak çıktım. Şöförden anahtarı aldıktan sonra "Ben bıraksaydım sizi Mihri Hanım" lafını duymazdan gelerek arabama geçtim.
Ayarladığım randevuya 10 dakika erken gelmenin haklı gururunu yaşarken arabadan indim ve restorana doğru yürüdüm. Daha önce hiç avukatlık bir işim olmamıştı, dolayısıyla ilk defa görüşecektim. Adımı söyledikten sonra garsonun beni masaya yönlendirmesiyle avukatımı görmüş oldum.
30lu yaşların başında şık giyimli birisiydi. Elimi uzattım "Mihri ben." Nazikçe gülümsedikten sonra elimi sıktı.
"Merhaba Mihri hanım, Murat ben de tanıştığımıza memnun oldum." Bende gülümsedim. "Ben de memnun oldum Murat Bey." Oturduktan sonra hızlıca kahve siparişi verdik ben sade isterken Murat bey şekerli istemişti. Sonunda konumuz açıldı. "Mihri hanım boşanmanıza sebep olarak ne göstereceğiz?"
Boğazımı temizledikten sonra "Murat bey biz eşimle yaklaşık 5 senedir birlikteyiz ama anlaşamıyoruz, ayrıca kendisi kocalık vasıflarından oldukça uzak iş bağımlısı biri, bana da oğlumuza da pek vakit ayırmıyor." Aslında daha detayda bana göre söylenecek çok şey vardı ama bütün özelimizi aktarmak istemiyordum elin adamına.
"Peki eşiniz boşanma yanlısı mı?" Sorduğu soruyla hafifçe yerimde gerildim. İşte orada ufak tefek problemlerimiz vardı. "Hayır, kendisi boşanma işine pek sıcak bakmıyor." Ağzımdan çıkan sözlerle Murat beyin kaşları yavaşça havaya kalktı. "Anlıyorum. Biz o zaman dilekçeyi hazırlayalım, celbi eşinize yolladığımızda belki fikri değişir, işin içinde aldatma ya da şiddet gibi unsurlar yok sanırım." Hızla kafamı salladım. "Poyraz öyle birisi değildir." Ağzımın içinden de söylendim 'En azından bize karşı...'
Başkalarına karşı kullandığı yöntemlerinden başlıcasıydı şiddet eve gelirken kanlı gömleklerine bazen şahit oluyordum. Basit bir işi olmadığının ya da masum bir adam olmadığının farkındaydım elbette, anlamamak için salak olmak gerekirdi zaten. Yine de Poyraz yalancı birisi değildi zaten muhtemelen ona sorsam söylerdi ama kendimi ilgisiz umursamaz, sadece çocuğu ile ilgilenen anne rolüne fazla kaptırmıştım.
Hamileliğimde yaşadığım tehlike sonrasında ipleri tamamen koparmak benim için bir isyan bayrağıydı. Ama aptal kocam gönlümü almak yerine -kendince- bana ve kararlarıma saygı duymayı tercih etmişti. Yine de yaşadığım yalnızlığa ve sevgisizliğe rağmen kocamı kimseye kötüleyemezdim. Evimize ekmek getiriyordu ve çok iyi bir babaydı. Yağız babasına hayran bir çocuk olduğu için onun gözünde bu izlenimi yıkmak da istemezdim.
