Mihri'den
Gözlerim yavaşça aralanırken nerde olduğumu görmek için etrafıma bakındım. Bir hastane odasında uzanıyordum ve kolumda serum vardı.
Evde gördüklerim tekrar aklıma gelirken gözlerim doldu. Bir iki saniye geçmeden odaya önce Poyraz sonra Kadir girdi.
"İyi misin hayatım?" Diyen Poyraz'ın suratına yapıştırmak istiyordum ama o buna bile değmezdi. Bu tavrına bakılırsa bana gelen mesajdan haberi yoktu. Kolumdaki serumu hareket ettirmemeye çalışarak yerimden doğruldum. Poyraz kalkmaya çalıştığımı görünce Kadir'e talimat verdi.
"Kadir git hemşireyi çağır. Yengen kalkmak istiyor."
Yaşadığım hayal kırıklığının tarifi yoktu. Yutkunmaya çalıştım ama boğazımdaki yumru geçmiyordu. Bağırmak istiyordum. 'Poyraz bunu bana nasıl yaptın?' Diye. Hemşire gelirken nazikçe kolumdaki serumu çıkardı. O odadan çıkarken Poyraz tekrar söze girdi.
"Gerginlikten bayılmış dedi doktor. Ne oldu iyi misin Mihri?"
Başımı sallayıp ayağa kalkmaya çalışırken Poyraz koluma girdi. Omuzlarıma ceketini koydu. Soğuğu veya sıcağı hissetmiyordum. İçimde devasa bir boşluk vardı. Yolumu çizmeye ihtiyacım vardı. Sonraki adımım ne olacaktı? Bildiğimi söylemeli miydim?
Yoksa Poyraz'a bir şey belli etmeden burnundan mı getirmeliydim?
Açıklama yapabilecek bir durum var mıydı? Mesaj, kadın, fotoğraf...
Her şey birer birer tekrar aklıma düşerken başım tekrar döner gibi oldu. Poyraz sıkıca tutuyordu beni.
"Mihri yemek yiyelim de öyle gidelim eve. Açsındır sen şimdi."
İştah mı kalmıştı gördüklerimden sonra. Nasıl bir açıklama yapacaktı? Yapacağı açıklama evliliğimizi devam ettirmeye yetecek miydi? Açıklama beni inandıracak mıydı?
Yol üstünde güzel bir restoranda durduğumuzda Poyraz kapıyı açıp indikten sonra benim tarafıma gelip hızla kapımı açtı. Bu nazik davranışları fotoğraftaki kadına da yapmış mıydı mesela?
Eğer sormazsam içimdeki sorular büyüyüp bir çığ gibi altında bırakacaktı beni. Oturup sipariş verdikten sonra daha fazla dayanamadım, yutkunup konuşmaya başladım.
"Poyraz, bugün sen eve gelmeden bana bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi. Seninle bir kadın oldukça yakın sayılabilecek bir pozunuz. Kadını tanımıyorum ama üstünde iş kıyafetlerin bile yoktu. Bize iş gezilerine gidiyorum diyorsun günlerce yok oluyorsun, telefonunu bazen açıyorsun bazen açmıyorsun. Allah aşkına güç bela devam ettirmeye çalışıyorum bu evliliği ama sen gerçekten beni mi sınıyorsun ya?!"
Başlarda normal çıkan sesim sonlara doğru şiddetini arttırdı.Gözlerim doldu ve ellerim titremeye başladı. Gözlerinin içine bakarken, gözbebeklerinin içindeki endişeyi gördüm ama bu endişe pekala yakalandığından olabilirdi.
"Mihri ne gördün bilmiyorum ama açıklaması var emin ol. Biliyorum her şey çok üst üste geldi. Benim senden başka hiçbir kadınla ilişkim olamaz. Bak eve gidelim her şeyi anlatacağım tamam mı? Burda olmaz."
Hala utanmadan eve gidelim de anlatayım diyordu yüzsüz. Yine de olay çıkmasın diye sustum. Sadece biraz çorba içebildim. Fazlasını midem almıyordu. Poyraz göz ucuyla kontrol edip durdu beni.
Sessizce eve yol aldıktan sonra salona geçtik. Yağız zaten çoktan uyumuştu. Karşılıklı oturduktan sonra konuşmayı ben başlattım.
"Anlat bakalım yalanları Poyraz bey, ne sıkacaksın çok merak ediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşten Önce
RomanceKocasını doğru düzgün tanımayan ama içten içe onu çok sevdiğini bilen Mihri... Ve karısı boşanma kararı alıncaya kadar aklı başına gelmeyen sırlarla dolu Poyraz. 4 senedir evliliğe dair ortada bir şey kalmamış sayılır. Tek ortak noktaları oğulları Y...