Ölüm çiçeği

Tesadüf

"Orası çok soğuktur" dedim elimde ki bavulu çekerken. En yakın arkadaşım telefonda çırladı "Lavinia farkında mısın 2-3 dereceden 18 derecelik yere geliyorsun neresi soğuk!?"dedi. Kulağımı tutarak "Şeyma kızım sende nasıl bir ses var kurban olayım bağırma, affedersin ama kulağımı s*ktin" dedim sesizce.

Ben Lavinia, lise 3. sınıf öğrencisiyim. Bu gidişle liseyi bittiremicem ama her neyse. Rusya'da doğdum ama Türküm .En yakın arkadaşım az önce konuştuğum Şeyma. Şeyma ile aynı zamanda ev arkadaşıydım .Annem babam Rusya'da yaşıyorlardı. Bende 5 günlüğüne onları görmeye gitmiştim. Babam Türk'tü annem Rus'tu. Benim dış görünüşüm; ela gözlerim sapsarı saçlarım vardı. Yani normal bir insandım.

Şeyma ile normalde farklı liselerde okuyorduk fakat Şeyma'nın zoruyla lise değiştirdim. Türkiye'ye geldiğimde beni karşılayacak kişi en yakın erkek arkadaşım Yağız'dı. Şeyma'nın bu gün sözlüsü olduğu için gelememişti.

Uçaktan indiğim gibi hızlı adımlarla çıkışa ilerledim. Tam elimdeki şeyleri ayarlarken birine çarptım. Yere hırkam düştü hızlıca alıp karşımda duran adama bağırdım. "Ya kardeşim önüne bak bi ya odun musun nesin" dedim adamın yüzüne bakmadan. Adamda bana "Pardonda siz bana çarptınız deli midir nedir ya" dedi. Hırkamı silkerek "Hee deliyim hemde zır deli ya sabır. Allah'a dua ette bidaha karşıma çıkma inşallah amin!" diye bağırdım. Ardından bir şey demesini beklemeden hızla yürüdüm. Genç adam arkadan bana bağırdı "Amin inşallah seni bir daha görmem!" diye bağırdı. Hızla yürümeye devam ettim.

Bir süre Yağız'ı bekledim. Arkamdan tanıdık bir ses yükseldi. "Lavinia!" diye bir ses duydum. Hızlıca kafamı çevirdim bana doğru koştuğunu gördüm. Elimdeki hırkayı yere bırakarak bende ona doğru koştum. Ona ulaştığımda sıkıca sarıldım. Beni belimden kavrayıp havaya kaldırıp döndürdü. Beni yere indirdiğinde anlımdan öptü. Ona bakıp "beni bu kadar özlediğini bilmiyordum."Yanağımdan makas alıp "Özledim tabi cimcime" dedi. Ardından bavulumu aldı bende hırkamı aldım. O sırada koluma bakıp "Has s*ktir!" diye hafif bağırdım. Yağız ürkere "Eyvah bir bok oldu kesin noldu?" dedi. Kolumu gösterip "bilekliğim bilekliğim yok" dedim. Yağız'ın gözleri kocaman açıldı çünkü benim için analamını biliyordu.

1-2 ay önce ayrıldığım sevgilimin hediyesiydi. Niye arıyordun ayrılmışsınız işte? diyenlere söylüyorum. Ateş beni bir sürtük ile aldatmıştı benim için bitmişti. Ateş için her şey bu kadar kolay bitmedi. Tabi ki kabullenmedi ve hala sevgili olmak istiyor. O bilekliği de 1. yıl dönümümüzde almıştı. O yüzden değerliydi.

Yağıza dönüp "Kesin o p*çe çarpınca düştü yaa off" dedim. Yağız şaşkınlıkla bana döndü. "Lavinia çok merak ediyorum ama yine ne bok yedin" dedi. Yağız'la çıkışa yürürken anlatım. "İşte o bana çarpınca benim bilekliğim düştü büyük ihtimalle ya offf" dedim tekrardan.

Yağız taksiye bavulumu koydu. Arabaya yerleştikten sonra araba haraket etti. Ben, Yağız ve Şeyma aynı binada oturuyoruz. Şeyma ile aynı evde kalıyoruz aaa söylemeyi unutum Yağız'da ev arkadaşım. İzmir'e vardığımızda ilk okuluma gidip eşyalarımı toplamak olucaktı. Yarın yeni okuluma başlarım büyük ihtimalle. Şeyma ile Yağız'la aynı sınıfta olucaktım. Bu olanlardan eski sevgilimin haberi yoktu büyük ihtimalle ortalığı ayağa kaldıracaktı.

Taksi bizi evimizin önüne kadar bıraktı. O sırada arkamdan bir ses yükseldi. Bu ses... evet Şeyma'nın sesiydi. "Lavinia" diye bağırdı. Hızlıca arkamı döndüm. Yere çantasını atmış bana doğru koşuyordu. Bavulu hemen bırakıp ona doğru koşmaya başladım. Sıkıca bana sarıldı. Ah o vanilya kokusu. Ona sarıldığımda anneme sarılıyor gibi hiseddiyordum. O kadar sıktı ki boğuluyordum. Hafifçe ondan ayrıldığımda öksürmeye başladım. "Kızım senin derdin beni öldürmek mi?" dedim. Bana bakıp bir anda koluma vurdu. "Lan Şeyma 5 gün görüşmedik manyaktın şimdi daha manyak olmuşsun deli!" dedim. Şeyma "Özledim lan seni" dedi sırıtıp. Bende ona sırıtarak "Allah razı olsun ya çok iyisin" dedim.

Yağız, ben ve Şeyma bavulu yukarıya çıkardık. Eve girdiğim gibi yatağıma koştum. Yatağa kendimi öyle bir bıraktım ki sanki 1 yıldır yokmuşçasına. Bir anda kafama bir yastık yedim. Tabi ki bunu Yağız atmıştı. Biz Yağız'la her zaman yastık savaşı yapardık Şeyma'da hep bize kızardı. Yağız'ın yastığına karşılık en sevdiğim yastığım inekli yastığımı kafasına geçirdim. Bana yastık fırlatarak "Benimle savaşmayı özledin mi sarışı?" dedi. Bende onun kafasına yastık fırlatarak "Özledim kıvırcık ama üzgünüm kaybeticeksin" dedim. Tam o sırada ayaklarım yerden kesildi. Yağız beni belimden tutup yatağa atmıştı. Yattığım yerden bağırdım "Yaa bu haksızlık yatağa atmak yoktu" dedim. Yağız'da yanıma yatıp "Kaybettin sarışın üzgünüm" dedi.

O sırada o sesi duyduk... "Yaa yine odayı dahatınız. Yağız ve Lavinia kaçıcak delik bulun çünkü sizi geberticem!". Hemen kafamı Yağız'a döndürdüm "kaç!" dedim. Yağız'la aynı anda salona kaçtı. Şeyma eline telik almış bize geliyordu. "Yaa Şeymoşum ben yeni geldim bu sefer kıvırcığa at nolur" dedim. O sırada Yağız kolumu cimcirdi "Satıcı sarışın seni" dedi. Şeyma ikimize doğru bağırdı "Hiç kavga etmeyin bu sefer ikinize de geliyor" dedi. Yağız'la birbirimize bakıp hızlıca sarıldık. Yağız kafama gelmemesi için elini kafama koydu, bende karnına gelmesin diye elimi karın boşluğuna koydum.

"inşallah sana gelir sarışın" dedi.

"inşallah sana gelir kıvırcık" dedim.

Şeyma kafama terliği indireceği anda kapı çaldı ve ben hiç düşünmeden "Ben bakarım" dedim ve kapıya koştum. Kapıyı açtığımda karşımda eniştemi gördüm. Hiç beklemeden sarıldım "canım eniştem canım benim" dedim kulağına yaklaşıp "Enişte sevgilin bizi katlediyor Allah için bizi kurtar" dedim. O sırada tam belime bir terlik yedim. Şeyma yanıma gelip koluma vurdu "Demek beni ispitlersin he" dedi. Hiç beklemeden Yağız'ın yanına koltuğa koştum. Aynı bir kedi gibi koltuğa kıvranmış bir şekilde oturuyordu. Bana bakıp aynı bir bebek gibi "Bu sefer çok acıdı" dedi. Sesizce "Ben kaçıyorum Görkem enişteme selam söyle" dedim ve koşar adımlarla odama girip kapımı kapattım.

Saat akşamın 20:00'di. Sabah erkenden eski okuluma gidip eşyalarımı toparlayacaktım. Bavulumu boşaltım ardından annemin zorla aldırdığı makyaj malzemelerini makyaj aynama dizdim. Ardından peluş ayımı alarak yatağa yattım. Ne yani 17 yaşında bir kızın ayısı olamaz mı? Gayet olur. Bu ayıyı bana Yağız almıştı en sevdiğim peluş oyuncağım. O kadar yorgundum ki hiç düşünmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Çalar saat alarmıyla gözlerimi araladım. Alarmı kapatmak istediğimde yataktan yuvarlandım. "Ben böyle şansın, tarihin, zamanın..." dedim. O sırada kapı açıldı içeri çiçekli elbisesiyle Şeyma girdi. Bana bakıp güldü "Şu yataktan adam akılı ne zaman inmeyi düşünüyorsun?" dedi. Yataktan istemsizce kalkıp yatağımı topladım. Saçımı dağınık bir topuz yapıp üzerimi değiştirdim. Tişört altıma ise kot pantolon giydim. Hızlıca telefonumu, kulaklığımı ve boş okul çantamı alıp evden fırladım. İlk iş eski okuluma yol aldım.

Okula geldiğimde hızla sınıfa çıktım. O sırada biri sertçe kolumu kavrayıp döndürdü. Karşımda tam da beklediğim gibi Ateş vardı. "Ooo prenses hayırdır niye kitaplarını topluyorsun?" dedi. Sertçe kolumu ondan kurtardım. "Gidiyorum çünkü" dedim. Bana bir sürü soru sormasına rağmen hiçbirini duymadım. Hızlı adımlarla sınıfa girip dolabımdan eşyalarımı aldım. Tam sınıftan çıkacakken Ateş önüme dikildi ve bir anda saçlarıma dokunmaya başladı. "Ben sensiz yapamam prensesim gitmiyorsun hiç bir yere" dedi bana. Eli yavaşça yanağıma kayınca tam bacak arasına tekme attım. İnleyerek geri çekildi. Tam kapıdan çıkacakken sınıftakilere döndüm hepsine el sallayarak " Good bay 11/G " dedim. Hızlı adımlar ile okuldan ayrıldım.

Eve geldiğimde Şeyma Görkem'le birlikte dışarıdaydı. Yağız'da bu gün ödev için arkadaşındaydı. Yani ikisi de geç gelirdi. Yarın yeni okulumda ilk günüm ve hiç heyecanlı değilim. Hızlı bir şekilde duşa girdim. O iğrenç sevgilim yani eski sevgilim saçıma dokunduğu için 1000 kere yıkadım orayı. Beni o oçlar gibi sanıyordu geri zekalı.

Gece duş aldıktan sonra odayı toplayıp hemen yattım. Sabah Yağız'ın kafama yastık fırlatmasıyla gözlerimi açtım. "Yağız elini s*kicem bakk!" dedim. Üzerime yeni kıyafetlerimi geçirdim yani okul formamı. Altı baya kısa bir şort etekti üzerinde siyah bir sweti vardı. Tabi kısa kolluda vardı ama ben bu gün uzun kolluyu giymiştim. Hızlıca okula geldiğimizde Şeyma ile Yağız sınıfa çıkmıştı bende Bulut öğretmenin yanına gitmiştim. Onunla sınıfa girmem gerekiyordu. Kapıya geldiğinde hızlıca içeri girdi. "oturun çocuklar, bu gün aramıza yeni bir arkadaşımız katıldı" dediği sırada iki çift ela göz gördüm. Bu oydu....