Lyra Victoria Black / Draco Malfoy

1. Bölüm

Merhaba. Bu benim ilk hikayem. Umarım güzel olmuştur. Belki, içime sinmezse silerim. Emin değilim. Bölümleri sık atmaya çalışıcam. Haftada bir ya da iki diye düşünüyorum. Çünkü bölüm yazmak sanıldığından da zor. Bu bölüm 525 kelime oldu. Umarım sıkmamışımdır sizi sonraki bölümde görüşmek üzere. Sirius Black Azkaban'a hiç gitmedi ve Harry Potter'ı o büyüttü bizimle beraber.

1.BÖLÜM:

Merhaba ben Lyra Victoria Black. Siyah saçlı, siyah gözlü, ay tenli bir kızım. Vaftiz kardeşinin gölgesinde kalan bir kız çocuğu. Babasının her zaman kardeşiyle kıyasladığı ve her zaman babasına layık olmaya çalışan 13 yaşındaki bir kız. Artık babasından sevgi beklemeyen kırık bir kız. Tanıştığımıza memnun oldum.

*

Bugün yine babamın bana seslenmesiyle uyandım. Babam Sirius Black yine söylenmeye başlamıştı. Yataktan hızlıca kalktım ve yatağı dağınık bırakarak banyoya girdim. Yatağımı toplamaya hep üşenirdim. Evet aşırı üşengeç biriyimdir.

Bazı güçlerim var annemden kalan. Annem beni doğururken ölmüş. Yani benim yüzümden. Annem Nyx Slytherin. Salazar Slytherinin soyundan geliyor. Slytherin varisiyim. Tabii babam evlenirken annemin bir Slytherin olduğunu bilmiyormuş. Bilse kesinlikle evlenmezdi çünkü Slytherinlerden nefret ediyor. Annemin bazı güçleri vardı nasıl olduğunu bilmiyorum. Babam annemden bana bahsetmez. Oda annemin bıraktığı bir mektuptan öğrendi gerçekleri. Annem bana da bırakmış bir mektup sadece yazdıklarından biliyorum bu bilgileri. Babam güçlerini de bilmiyormuş. Sadece asasız büyü yapabildiğini biliyormuş.

Annem sanki bambaşka biriymiş gibi tanıtmış kendini babama, çok aşıkmış. Babam hep güçlerimden nefret eder ve annemin güçlerim yüzünden öldüğünü düşünür. Güçlerimi kullanmamı istemiyor ama ben gizlice kendimi geliştirdim.

Elementleri kontrol etmek, zihin okuma ve telekinezi güçlerim var. Ateşte ve suda baya ustayım ama toprak ve havada sorunlar yaşıyorum. Tek başıma anca bu kadar.

Tabii bunları düşünürken banyodan çıkmış ve üstümü değiştirip aşağı inmiştim. Babam ve Harry sohbet ederek yemek yiyorlardı. Hemen babamın karşısına oturdum. Tabağıma iki üç göstermelik şey aldım.

Düzgün yemek yiyemiyor ve uyuyamıyorum. Her gece kabuslarla uyanıyorum. Küçücük bir sese bile uyanıyorum uykum çok hafif.

Normalde 2 sene önce hogwartsa gitmem gerekiyordu ama babam güçlerim yüzünden beni göndermiyordu. Babamı bir şekilde ikna ettim.

Bugün diagon yoluna gidicez. Harry 3. Yıl kitaplarını alıcak bende onlarla gidip asa ve kitaplarımı alıcam. Hayvan alamıyorum babam zaten harry'nin var diye izin vermiyor.

Babamın ayağa kalkmasıyla başımı ona çevirdim.

''Hadi kalkın gidiyoruz.''

''Tamam baba'' dedi Harry. Ve bende onlarla ayaklandım. Babamın kolunu tutup cisimlendik ve diagon yoluna geldik.

Ben babama haber verip direkt olivanderin dükkanına geldim. Tabii babam beni takmamıştı. Dükkandan içeri girdim.

''Ah, bende sizi bekliyordum Bayan Black.''

Olivender hemen arkasını dönmüş asalara bakıyordu. Bende sessizce onu izliyordum. Bir asa aldı ve yanımsa geldi.

''Bunu dene bakalım''

Elime aldığım gibi önümdeki kavanoz kırıldı. Hemen bıraktım. ''hmm, sana ne versek'' birkaç tane daha denedim. Gözüme bi asa takıldı ona bakarken olivander ona ilerledi ve bana uzattı özel olduğu çok belliydi. Elime aldığım gibi siyah bir ışık çıktı. Olivander korkuyla bana baktı.

''Bu olamaz.'' Ona sorgularcasına baktığımda fısıldayarak tekrar konuştu. Duymadığımı sanıyordu ama ben duymuştum.

''kehanet gerçekleşicek.''

Ben tam ne kehaneti diyecekken babam içeri girdi.

''Bay Black hoşgeldiniz.'' Babam selam verdi ve beraber çıktık. ''Niye bu kadar uzun sürdü?''

''Asa bulamadı bir süre baba.'' Diye açıkladım. Kafasıyla onayladı. O sırada Harry konuştu.

'' Ben senin kitaplarını da aldım. Üçüncü sınıftan başlayacaksın.'' Dedi. Büyük ihtimal babam dumbledore ile mektuplaşmıştı. Beraber eve döndük.