Lyra Victoria Black / Draco Malfoy

4.Bölüm

merhaba. bu bölümü yazarken aşırı eğlendim. umarım sizi de eğlendirebilmişimdir. bölümü uzun yazdım 1.100 kelime oldu bölüm. bir de ben Victoria'ya kısaltma bulamadım Ria'yı buldum ama kötü oldu sanırım. eğer aklınıza güzel bir kısaltma gelirse yazar mısınız. umarım seversiniz. sonraki bölümde görüşmek üzeree.

*

4.BÖLÜM:

Yatakta yatıyor ve düşünüyordum. Düşünmekten yorulana kadar kafayı yiyene kadar düşünüyordum çünkü durduramıyordum kendimi.

Yanda duran çalar saate bi göz attım. Saat gece 2'ydi. Bıkmıştım artık düşünmekten ama susmuyorlardı. Yarının nasıl geçeceğini 10 kez düşündüm ama yetmedi.

Sabır dileyerek kalktım yataktan. Yanda Draco uyuyordu bu yüzden ses yapmadan camın kenarındaki koltuğa oturdum ve gölü izlemeye başladım. Hiçbir şey düşünmemeye çalışıyordum. Tabii pek mümkün değildi. Yaklaşık bir saat sonra gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamadım ve gözlerim kapandı.

*

Bir anda bir tıkırtı duyduğum için yerimden sıçradım ve yere düştüm. Düşmemi umursamadan hemen ellerimi büyü yapmaya hazır hale getirip kafamı kaldırdım.

'' sakin ol şampiyon biziz.'' Dedi Mattheo. Sesiyle tuttuğum nefesimi bıraktım.

'' sabahın köründe ne işiniz var burda?''

'' Draco ve seni uyandırmaya gelmiştik. Tom aşağıda bekliyor. Sen saat kaçta uyudun? Gözlerin şişmiş.'' Dedi Pansy.

Hemen kalktım yerimden ve asamı alıp şişmiş gözlerimi düzelttim.

Banyoya girip işlerimi hallettim ve çıktım. Draco ve Mattheo gitmişti. Bizde Pansy ile aşağı indik.

Kahvaltı ederken bir yandan da konuşuyorduk. Tabii Tom ve ben arada katılıyorduk. Ama onları dinliyordum çünkü ya dinleyeceğim yada düşüneceğim. Bende dinlemeyi seçtim.

'' ilk ders ne?'' Draco

'' iksir.'' Pansy

'' ooofff sabah sabah Snape'yi çekemeeeem.'' Mattheo

'' oyalanmayın da gidelim geç kaldık'' dedim ve ayağa kalktım. Beraber sınıfa geçtik ve profesörün gelmesini bekledik.

*

Art arda girdiğimiz 4.dersden de çıkarken beynim erimişti. Bir de üstüne Mattheo'nun sızlanmalarını dinliyorduk. Tom sanki beynimi okumuş gibi Mattheo'ya kızmıştı. Matty'nin ifadesini görünce gülmemek için çok zor durmuştum.

Yemek için büyük salona geldik ve Sly masasına oturduk. Pansy ve Draco yanımda Tom ve Mattheo da karşımızdaydı. İzlenme hissiyle gözüm Gry masasına kaydı. Potter bana bakıyordu. Ne var der gibi kafa salladığımda önüne döndü. Bende önüme döndüğümde bizimkilerin Potter'a baktığını fark etmiştim.

'' o niye baktı sana şimdi?'' dedi Mattheo. Bunlar Pans'e de mi böyle acaba? Hemen korumacı erkek modunu açmış gibiler.

'' boşver matt'' dedim ve tabağıma iki üç parça bir şey koydum.

'' kızım sen kuş musun, bu yemekle doyulur mu?'' dedi ve tabağımı doldurmaya başladı.

'' Mattheo! Ben doyuyorum.'' Desem bile doldurdu tabağı. Off nasıl yicem ben şimdi bunu?

Draco, Mattheo ve Pansy'nin zoruyla bir şeyler yemiştim. Normalde yediğimin iki katıydı. Nasıl yedim bende şoktayım.

Bir anda önüme bir mektup düştü. Kafamı kaldırdığımda babamın baykuşunu çıkmadan önce görmüştüm. Ne alaka şimdi? Ben merak etmiş olamaz demi?