merhabaaa. nasılsınız? umarım iyisinizdir. bölüm 770 kelime oldu. umarım beğenirsiniz. sonraki bölümde görüşmek üzereee
*
9.bölüm
Sihir tarihi ödevimi bitirdim ve bahçeye çıktım. Biraz dolaştım sonra güçlerimi geliştirmek için arka bahçeye geldim.
Ellerimi yere doğrulttum ve toprağın yerden yükseliğini düşündüm ama olmadı. Bu neden bu kadar zor ki?! Tekrardan denemeye karar verdim ama yine olmadı.
Bende sinirlenip su gücümü denemek için kara göle geldim. Yavaşça yere oturdum ve bağdaş kurarak oturdum. Hemen suyun havaya kalktığını düşündüm. Suyun bir kısmı havaya kalkmıştı. Yuvarlak bir şekil aldığını düşündüm. Ve oldu.
Bir anda arkamdan gelen ses ile arkamı döndüm. Tabii arkamı dönmem ve sese odaklanmam ile yaptığım su baloncuğu göle düştü. Göle düşmesi ile ıslanmıştım.
Bir küfür savurup hemen sırılsıklam üstümü değiştirmek için Hogwarts'a ilerledim. Neyse ki çoğu öğrenci noel için evlerine gitmişti de benim bu halimi gören kimse yoktu.
Hemen Sly ortak salonuna girdim ve ordan odama ilerledim. Hızlıca üstümü değiştim ve öğle yemeği için büyük salona ilerledim.
*
Akşam olması ile hızlıca odama ilerledim çünkü yasak saatine 10 dakika vardı. Ayrıca Lord görev verecekti.
Odama girdiğimde cübbemin cebinden kitabı çıkardım ve masanın üzerine koydum. Kitabın başında Lord'dan haber beklerken yaklaşık 5 dakika sonra kitabın kapağı aralandı.
Victoria sana vereceğim görev sırlar odasını bulman. Yarın akşam 22.00'a kadar süren var.
Ama lordum sırlar odasının yerini kimse bilmiyor. 24 saatte nasıl bulucam.
Bunu sana bırakıyorum. Bulduğunda sonraki görevini vericem.
Kitap bir anda kapandı. Ah hadi ama, Ciddi olamazsın! Ben 24 saatte nasıl bulucam? Odamda bir oraya bir buraya giderken düşünüyordum.
Yüce Salazar aşkına, kimsenin bulamaması için gizlenmiş bir odayı nasıl bulacaktım?
Bir anda aklıma annem geldi. O da varisti illaki yerini biliyordur.
Hemen masamdaki kitaplarımın arasından annemin bana bıraktığı günlüğü aldım. Sadece benim kanımla açılması için büyülemişti annem.
Hemen kenardan bir bıçak aldım ve parmağımın ucuna bir kesik attım. Kanı hemen kitaba damlattım ve kitabın açılmasıyla masaya bıraktım.
Asamı alıp elimi düzettikten sonra kitaba ilerleyip içini karıştırmaya başladım.
Annemin şifreli bir şekilde konuştuğu bir sayfa hatırlıyordum. Kitapta hep beni ne kadar sevdiğini, hemen yanına gelmemi ve beraber vakit geçirmek istediğini falan yazıyordu. Aynı zamanda korkularını sanki bana değil de kitaba yazıyormuş gibi de yazmıştı.
Şifreli konuştuğu birkaç sayfa vardı. Bunları çözmeye çalışmış ama başaramamıştım. Sırayla sayfalara tek tek bakıyordum.
Annem diye söylemiyorum çok zeki bir kadındı. Az kalsın Raw'e gideceğini ama sonrasında Sly'ye gittiğini yazmıştı. Her sayfada illaki gizlediği bir sır vardı.
Bir ara annemin şifrelerini çözmek için kullandığım defteri kitaplarımın arasından aldım. Bende bu defteri büyülemiştim. Sadece benim bildiğim bir şifre ile yazıları görünüyordu. Herhangi biri alırsa boş bir defterdi.
''Lavinia'' dedim fısıltıyla. Defterdeki yazıların görünmesi ile tek tek bir kendi defterime bir de anneminkine bakıyordum.
Yaklaşık üç saati devirdiğimde hiçbir şey bulamamıştım. Sabah bakmaya karar verip ikisini de masama koydum ve yatağıma uzanıp uyumaya başladım.
*
Kabus görmemle hemen kalkmıştım. Annemi görmüştüm, bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Annemin dediklerini hatırlamaya çalıyordum ama başım çok kötü ağrıyordu.
Yataktan kalktım ve defterleri aldım. Hazırlanıp aşağı indim. Bizimkiler bu akşam geliceklerdi. Hemen bir iki lokma yiyip kalktım ve kütüphaneye ilerledim. son 15 saatim kalmıştı. Hızlı olmalıydım.
Kütüphanede geçirdiğim yaklaşık 3 saatin daha sonuna gelmiştim. Ama bir şeyler bulmuştum sonunda.
Mızmız myrtle'ın tuvaletine doğru ilerledim. Bilmecede orayı anlatıyordu. Yaklaştıkça sanki myrtle biriyle konuşuyormuş gibi sesleri gelmeye başladı. Sanırım kendi kendine konuşuyordu.
İçeri girdiğimde bir oraya bir buraya uçan myrtle'ı gördüm.
'' burada ne yapıyorsun Slytherin varisi?'' dedi. Yavaş yavaş ona doğru yaklaşıyordum.
'' nasılsın myrtle?''
'' ne istiyorsun dedim Slytherin varisi?''
'' peki direkt konuya giriyorum. Sırlar odası nerde?''dedim ürkütücü bir sesle. Normalde hiç uğraşmaz zihnine girerdim ama o bir hayaletti. Ve onun zihnine giremezdim. Ve ona lanette atamazdım.
'' sana neden söyleyeyim ki?''
'' güzel soru. Karanlık lorddan korkuyor musun?''
'' evet o çok korkunç.''
'' onun gençken seni öldürdüğünü duydum. Bu doğru mu?''
'' evet. Gençken daha yakışıklıydı ve daha çekilebilirdi.''
'' lordun seni ödüllendirmesini ister misin peki myrtle? Eğer bana yerini söylersen ona bu yaptığını bizzat ileteceğim.''
'' musluklara bak.'' Dedi. Sırıtarak musluklara ilerledim ve tek tek bakmaya başladım. Bir yılan işareti görmem ile kahkaha attım.
Salazar gerçekten çok zekiydi. Kimin aklına kızlar tuvaletindeki musluk gelirdi ki? Hem göz önünde, hem gözden uzak.
Çatal diliyle açıl dedim. Sonrasında musluklar hareket etmişti ve büyük bir delik açıldı. İçeri tereddüt etmeden atladım ve telekinezi ile kendimi yavaşlatarak indim.
Etrafa baktığımda çok güzeldi. Hemen cebimden defteri çıkardım ve yazmaya başladım.
Lordum. Sırlar odasını buldum.
Aferin Victoria. Bir sonraki görevin için beklemede kal.
Pekala Lordum.
Yazdım ve defter kapandı. Hemen cebime attım ve ilerlemeye başladım. Basilisk nerdeydi acaba. Burda yakalanmadan hemen çıkmam lazımdı. Gücümle tekrar yukarı çıktım ve geçidi kapattım.
Sırlar odasından çıktım ve öğle yemeği için büyük salona girdim. Ama hiç beklemediğim bir şey ile karşılaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lyra Victoria Black / Draco Malfoy
Dla nastolatkówMerhaba ben Victoria Black. Vaftiz kardeşinin gölgesinde kalan bir kız çocuğu. Babasının her zaman kardeşiyle kıyasladığı ve her zaman babasına layık olmaya çalışan 13 yaşındaki bir kız. Artık babasından sevgi beklemeyen kırık bir kız. Tanıştığımıza...