7. Bölüm

111 12 1
                                    


Merhabaa. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Aklıma pek bir şey gelmediği için zaman atlaması yaptım. Asıl olaylar zaten ilerleyen bölümlerde olacak. Özellikle 4. Sınıfa geçtiğimizde ve lord dirildiğinde her şey başlayacak. Bölüm 800 kelime oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Sonraki bölümde görüşmek üzereee



*






7.bölüm:

Öğle yemeğini yerken Draco'ya mektup gelmişti. Hemen aldı ve açtı.

'' nolmuş Dray?''

'' babamdan. O aptal kuşu mahkemeye vermiş ve sonuçlanmış. Bugün 1 saat sonra kafası kesilecekmiş.''

'' NE!'' dedik Pansy ile aynı anda.

'' iyi ama kuş sana dokunmadı bile!''

'' beni öldürmek üzereydi Lyra!''

'' abartma Draco! O bir hayvan! Sadece kendini korumak istedi!''

'' bir hayvan için bana bağırıyor musun gerçekten?!''

'' bak Draco. Her şekilde sizi savunurum. Ne yaparsanız yapın. İsterseniz birini dövün, işkence edin hatta öldürün. Sorun değil hatta size yardım bile ederim. Ama konu hayvanlar olunca o iş öyle olmuyor. O sadece kendini korumaya çalışıyordu. Onu korkuttun! Üzgünüm ama masum bir hayvanın canına kıymanıza izin veremem.''

'' tam abimin kafasında bu he. Siz ikiz falan olmayın? Zaten annesi te-'' dedi Matt.

'' tek bir kelime daha etme seni aptal.'' Dedi Tom ve asasını Mattheo'ya doğrulttu. Matt susup oturdu.

'' peki öyle olsun.'' Dedi Draco ve kalkıp gitti. Bende daha fazla orda durmadan hemen Gry masasına gittim ve Harry'nin kolunu tutup çekiştirerek bahçeye çıktım.

'' Ria! Noluyor?!''

'' normalde senden asla bir şey istemezdim ama masum bir cana göz göre göre kıyacak değilim. Geçen hagrid'in dersinde Draco'ya saldıran kuş var ya''

''Şahgaga mı?''

'' her neyse işte, babası onu mahkemeye vermiş. Bugün 1 saat sonra idam edilecek. Onu kurtarmanı istiyorum''

'' hemen bizimkilere gidelim halledicez merak etme.'' Dedi ve hemen gitti. O gidince bende Sly ortak salonuna girdim. Pansy beni görünce hemen yanıma geldi.

'' Lyra nerdeydin?! Merak ettim çok sinirli çıktın.''

'' merak etme aşkım sorun yok.'' Dedim ve güven verirce gülümsedim.

'' vay be, artık birbirlerine aşkım diyolar. Draco, abi gitti sizinkiler.''

'' onlar bizimkiler değil Mattheo!'' dedi Tom ve Draco aynı anda.

'' ay iyi be! Demedim bir şey. Gelin kızçelerim biz gidelim. Bunlarda sizin yokluğunuzda napıyorlarsa yapsınlar.'' Dedi ve ikimizin de kollarına girdi. Tabii Pans ve ben kahkaha atıyorduk.

'' Mattheo, gay misin amk.'' Dedi Tom.

'' ne alaka abi? Alt tarafı bahçeye çıkıp dedikodu yapıcaz.''

'' ben hagridin kulübesine gidiyorum.'' Dedi Draco ve çıktı. Bende hemen peşinden gidecekken Matt beni durdurdu.

'' nereye? O kuşun ölmesini mi izleyeceksin?''

'' sence ben bir plan yapmamışmıyımdır?'' dedim sırıtarak.

'' bu kıza bayılıyorum.'' Dedi Pans. Ona sırıtarak cevap verdim.

'' bende sana aşkım. Hadi oyalanmayın gelicekseniz gidelim.''

'' bakalım ne plan yapmışsın.'' Dedi Tom ve hep beraber kulübeye doğru ilerledik.

'' aslında tam olarak plan denilemez ama Harry illaki bir plan yapmıştır.''

Draco'yu görmemiz ile durduk ve yanına ilerledik. Tam o anda altın üçlüyü gördük. Buraya doğru geliyorlardı. Granger biraz fazla kızkındı. bir şeyler mırıldandı ve hemen asasını Draco'nun boynuna doğrulttu.

'' Granger! Ya o asanı çekersin yada yapabileceklerimi öğrenirsin!''

'' iyi ama sen-''

'' bu arkadaşıma asa doğrultabileceğin anlamına gelmiyor Granger.''

'' Harmione! Deymez.'' Dedi Weasley. Granger tam geri çekilecekti ki yumruk atmak için eğilince hemen gücümle onu alıp ileri fırlattım. Ve ellerimden ateşler çıkararak üstüne yürüdüm.

'' seni uyarmıştım küçük aptal bulanık.'' Tam önüne geldiğimde bir el kolumu tuttu.

'' eğer sende küçücük bir değerim bile varsa ona dokunmazsın.'' Dedi Harry.

'' bu seferlik kurtuldun küçük bulanık ama bir daha olursa kimseyi dinlemem.'' Dedim ve bu sefer kulağına eğilip fısıldayarak devam ettim.

'' ve seni işkence çektirerek öldürmekten çekinmem. İşkence yöntemlerimi duymak istemezsin.'' Geri çekildim ve ona arkamı dönüp Draco'nun yanına geldim.

Hemen elimle çenesini yukarı kaldırdım ve boynuna baktım. Aptal bulanık asayı nasıl bastırmışsa boynundan hafif kan akıyordu.

'' acıyor mu?'' dedim az öncekine göre yumuşak sesimle.

'' ha-hayır.'' Dedi. Şaşırmıştı. Ki tek şaşıran da o değildi. Bizimkiler ağzı bir karış açık bir şekilde saniyesinde değişen ruh halime bakıyordu. Tom bile fazlasıyla şaşırmış görünüyordu. Onların bakışlarını umursamadan Draco'nun boynunu daha çok kaldırarak cebimden çıkardığım peçeteyi aldım ve boynundaki kanı sildim.

'' ne bakıyorsunuz? Yürüyün içeri girelim. Üşürsünüz.'' Dedim ve arkama bile bakmadan içeri girdim.

*

4 ay sonra:

Bugün noeldi. Hemen yataktan kalktım ve banyoya ilerledim. İşlerimi hallettim ve Draco'yu uyandırmak için yanına yaklaştım. Yavaşça koluna dokunmuştum ki bir anda beni yatağa çekti. Ne olduğunu bir an algılayamadım.

'' orada rahatsın sanırım.'' Dedi sırıtarak. Bense sadece gözlerine bakıyordum. Sonra kendime geldim ve hemen kalktım üzerinden. Draco'ysa hala yatakta sırıtarak bana bakıyordu.

'' niye beni çekiyorsun?''

'' hiiç. Keyfi.'' Tam bir maldı.

'' bugün noel Dray. Kalk ve hazırlan.''

Ben gitmiyordum çünkü babam Weasleylere gidecekti. Herkes orada olacaktı ve Grylerin arasındaki tek Slytherin olmak istemiyordum.

'' sen gitmiyor musun?''

'' hayır. Babam Weasleylere gidecek ve onlarla aynı ortamda bulunmak istemiyorum.'' Dedim. Yüzünü buruşturdu sadece ve banyoya girdi. Tam o anda kapı açıldı.

Lyra Victoria Black / Draco MalfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin