VUKAAT

Benzer Geçmiş

Arwen her zaman ki gibi sabah 07.00 da uyanmış, duşunu almış, işe gitmek için hazırdı. Bu sabah istanbul trafiğini çekmek istemiyordu. İşe yürüyerek gitmeye karar verdi. Yürürken ara sokaklara girdi ve oradan yürüdü. Birden sesler duydu, sese doğru yürüdü bir evden gelen bir sesti bu biraz bekledi sonra telefonu çaldı arayan Berk idi Arwen telefonu açtı "selam." Dedi Berk'in sesi "atacağım konuma gel Berk" dedi Arwen  ve telefonu kapatıp Berke konum attı.bes dakika sonra Berk yanındaydı Arwen'in. Bağırışlar devam ediyordu, Arwen " içeri girelim " dedi. Berk başı ile onayladı. Kapıyı çaldılar sarı saçlı masmavi gözlü küçük bir kız açtı. İlk sözü " yardım edin, kurtarın annemi" oldu ve Arwen'e  sarıldı. Berk içeri daldı arkasından Arwen de girdi. Yerde aynı manzara yerde kanlar içinde yatan bir kadın elinde silah bulunan bir adam. Arwen eskiyi hatırladı,nefesi kesildi ,duvara yaslandı. Berk ise elinde silah olan adama hiç korkmadan yanına gidip ona bir yumruk attı adam yere yığıldı ve kalkamadı. Berk sonra kadının nabzını kontrol etti. Ölmüştü.Arkasını dönünce Arwen'in boynunu tutmuş halde duvara yaslandığı ve gözlerinden yaşlar aktığını gördü. Arwen'in yanına çöktü "iyimisin" dedi Arwen'i sarstı sonunda kendine gelmişti. " İyiyim. Hadi prenses sil göz yaşlarını. Berk polis çağır." Berk elini cebindeki telefona atarken Arwen ise kızın annesinin ölü bedenini görmesin diye arkasına almış ona sarılıyordu. Beş, on dakika sonra polis geldi. Adamı hapishaneye, kadını morga götürdüler ve olay yerini incelemeye başladılar . Berk polislerle konuşup olayı anlatıyordu. Berk yanlarına gelip " Arwen çocuğu ne yapacaz-" " mavi. Yani onun adı mavi " diye lafını kesti Berk'in. " Tamam. Mavi' yi vermemiz gerekiyor, yetimhaneye gitmeli." Mavi Arwen'in ayaklarına sarılarak onu bırakmasını istemiyormuş gibi baktı. Bunun üzerine Arwen " hayır. Gidemez. " Dedi." Ama Arwen biliyorsun. Evli değilsin evlat edinemezsin." dedi Berk Arwen'e. " Evlenelim mı?" diye sordu Arwen. "NE?"