Ölüm Şarkısı

yeni şehir

Bekledim ve bekledim beklemek kelimenin tam anlamıyla ben olmuştum resmen . Amansızca adımlıyordum ve kesik kesik nefes verip alıyordum . kırmızı bir araba önümde durduğunda yorgunca gülümsedim . Seher Hoca arabanın camını indirip bana baktı fakat bakışlarını tekrar indirdi . Arabaya hızlıca bindim . Kemeri taktım ve Seher Hoca kendime gelmemi bekliyor gibiydi,konuşmuyordu. "Arka koltuğa uzat elini ceketim var üşümüşsündür" ellerimi uzattım fakat zir zir titriyordu ellerim . Titreyen tek ellerim değildi tüm vücudumdu . 

Yaptığım şey doğrumuydu? Elbet değildi fakat bu olanlara göz yumamazdım . O neden beni görmek istemişti ? Ve bunları aslında planlamışmıydı?

Tırnaklarımı avuç içime bastırdım ve sıkabildiğim kadar sıktım ta ki kanatana dek . Seher Hoca anlamaz gözlerle bana bakarken anlatmam gerektiğini anlayıp konuşmaya başladım . " Nasıl diyeceğimi bilmiyorum .. "
Seher Hoca camları az açtı .
"Hocam korkuyorum neler olacağını bilmiyorum polisler peşimde bile olabilir " Seher hoca aniden ciddileşti ve yüz kasları gerildi . Boynundaki damarlar belirginleşmeye başladı . " Ne yaptın sen " " Hocam bana zorla dokundular çok zor durumda kaldım sıkıştırdılar beni bende onlar.. "

Devamını getiremeden ağlamaya başladım ağlayışlarım gitgide hıçkırığa dönüşünce elimi göz pınarlarıma yasladım ve hafifçe öne eğildim . Seher hoca pür dikkat yola odaklanmış ağzını bıçak açmıyordu . "Hocam beni buradan uzak bir yere götürürmüsünüz yalvarırım az miktar para da verirseniz ben kendime bakabilirim burda iki dakika daha duramam benim ellerim silah tuttu hocam ben bu değilim olamam hayır.." kulağım iyice çınlamaya başladığında gördüğüm  Seher hocanın ağzını oynatığıydı. Tek hissettiğim omzumda bir baskının beni dibe çektiğiydi . Az bir süre geçti kendime geldim. Belkide sadece kendime geldiğimi sanmıştım . Seher hoca bu sefer konuşmuyordu. Gidiyorduk hava kararmıştı. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı bunu biliyordum . Eray yoktu . Annem yoktu. Küçükken annemin eski tahta çekmecesini karıştırırken bulduğum kağıdı anneme götürmüştüm seslice okudu yazıyı . "Kadın sessizce ağladı biliyordu gidecekti ... Ama hatırladı hiç gelmeyen biri nasıl gitmiş sayılırdı ? Adam ise hiç çaba göstermedi sadece onun sevgisiyle kendini yüceltti . Bir kere bile güzel bir söz söylemedi kadına sadece öyleymiş gibi davrandı hep .Sigara içerdi ,o iğrenç kokudan nefret ederdi kadın adam umuramazdı çünkü onun için kadın değersizdi . Kadın bunu geç anladı ama anladı . O günden sonra kalbini kızı dışında herkese kapattı'

Annem başından beri biliyordu diye düşündüm resmen yazısı işlemişti kalbine. Kulağımı annemin sesi doldurdu .

"Yaşamadan öğrenemezsin Aysu "
İçim bir garip oldu ama unuttuğum bu ses güzel hissettirdi .

Olaylar çok hızlı ilerlemişti . Lunaparkta heyecandan kalbim
Yerinden oynarken şimdi ise Eray kim bilir ne durumdaydı, bende işte bu durumdaydım .
Koltuğu geriye yatırıp gözlerimi kapattım . Düşünmek içimi kemiren bir virüstü.

Sabah saat 8:30 gibiydi ve kabustan uyanmıştım . Seher hoca hala araba kullanıyordu ve yorulmuş gibiydi. " Seni bizim memlekete getirdim sayılır ." "Seher hocam yaptıklarınızın haddi hesabı yok gerçekten nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum .." ağır ağır gülümsedi ve omzuma küçük küçük vurdu . " Teşekküre gerek yok olumsuz düşünme , aklım bir yandan da Erayda nasıl oldu ne oldu çok endişeliyim ve aklıma gelmişken Elindeki telefon sıkıntı çıkarabilir . Torpito da yeni aldığım ama kullanmadığım telefon var onu ayarlayalım"

Bir benzinlikte durduğumuzda telefonu ayarladık. "Şimdilik anneannemin mantı dükkanı var orada çalışmaya başla sana öğretir hemen alışırsın ileriki zaman kalırsan buralarda farklı bir işe başlarsın" gülümsedim . İleride kalırmıyım bilmiyordum ama şuan için acil iş ihtiyacım vardı .

Benzinlikte abur cubur tarzı yiyecekler ve sandviç almıştık  ayrıca yanda küçük bir mağaza vardı ve üstüme beyaz bir elbise aldık.
Kısa süre sonra vardık . Kapıda bizi ton ton bir teyze karşıladı galiba Seher hocanın anneannesiydi . " Oyyy guzucuğum nerelerdesin sen öyle gocuğunu da giymemişsin boşuna mu ördüm ben onu ! " Annennesi sıralarken Seher hoca eliyle dur işareti yaptı . " Anneanne yavaş ne biriktirmişsin içinde bu havada giyilirmi gocuk? Sana yardım edecek birini getirdim "

Anneannesi genişce gülümsedi . " Tabii kızım adın nedir?"
"Aysu ben elimden geleni yapacağım " Anneannesinin ilgi odağı Seher hocaya kaydı ve son bir kez sarıldı. " Sürekli gitme guzum özlüyoruz "

" Anneanne bugün bir öğrencim kaza geçirdi onun için gitmem lazım tezyemlere de uğrarım giderken görüşürüz." Kanım buz kesti Erayı düşünmemem gerekiyordu . " Sizin adınız nedir teyzecim" " Firuze anamın adını koymuşlar hanım kızım . Ben sana işi çok güzel öğreteceğim hemen gapacaksın . " Kafamı salladım .İçerisi çok güzeldi. Kırmızı tahta duvarlar içerisinde güzel çiçekler.. Boylu boyunca uzanan işlemeli halı. Firuze teyze benim dinlenmem için içeri oturttu ve bir tabak mantı getirdi ve hemen karşıma geçti . oturdu . " Afiyet olsun hanım gızım hangi rüzgar seni buraya attı. " Değişiklik olsun diye" yanıtladım . Mantıyı kaşıkladığımda resmen midem bayram etmişti . " Firuze teyze bu nasıl bir lezettir böyle "
"Tabi guzum biz doğustan beridir yaparız bu işi "

Firuze teyze bana işi öğretmişti. Fakat tek sorun kalacak yerim yoktu . Utana utana Firuze teyzenin yanına gittim. " Firuze teyze kalacak yerim yok ama kalacak yer bulana kadar seninle kalabilirmiyim?" " Tabii Hanım kızım istediğin kadar kal" dükkanı kapattık ve eve yürümeye başladık . Ev hemen bir sokak ötedeydi .

Evdekilerle konuşup tanıştıktan sonra bana verilen pijamaları giydim ve hemen gözlerimi yumdum çok yorulmuştum .