Bu bölüm için özür dilerim.
Sakin olun
Başlıyoruz
..Bilincim yerine gelmeye başladığında gözlerimi açmak istememiş kendime zaman tanımıştım.
Yanıma elimi attığımda yumuşaklık dikkatimi çekmişti. Gözlerimi saniyelik açtığımda buranın benim yatak odam olduğunu görmüştüm.
Bu herif.. beni delirticek.
Doğruluğum da yanımda olmadığını görmüştüm. Aşağıda mıydı?
Yoksa filmlerdeki gibi bana kahvaltı falan mı hazırlıyordu?
Ne romantik..
Yataktan sonunda kalktığımda dolabıma ilerlemiş rahat kıyafetlerimi alıp giymiştim.
Son kez aynadan kendime bakıp güzel olduğumu kendime inandırmış aşağıya inmeye karar vermiştim.
Merdivenlerle buluştuğumda aşağıdan hiç ses gelmiyordu. Sanki evde bir ben bir bam varmış gibiydi.
Yada ben rahat uyuyayım diye ses yapmadan çalışıyordu?
Aşağıya indiğimde sadece Bam'ın cama vurduğu pati sesleri geliyordu.
Mutfak görüş acıma girdiğinde gerçekten moralim bozulmuştu. O orda değildi.
Belki lavaboya gitmiştir.
Lavaboya girdiğimde yoktu. Gitmiş miydi?
Koltuğa oturduğumda onu aramayı denemiştim. Sadece deneme yanılma yapıyordum işte.
Açmamıştı.
Tekrar tekrar ve tekrar aradığımda yine açmamıştı. En sonki aramam da suratıma kapatmıştı. Ben mi çok başına çıkmıştım?
Bacaklarımı kendime çekmiş koltukta iki büklüm oturuyordum. Telefonu yanıma koymuş ellerimi de bağlamıştım.
Normaldi bence işleri olabilirdi o şirket sahibi bir adam belki toplantısı vardı?
Biraz düşüncesiz biri olabilirim ama açmasını istemiştim açıkçası. Üzgünüm..
Bir mesaj bile atmamış oluşu beni üzmüştü.
O kadar mı meşguldü acaba?
Niye bu kadar drama yaptığımı bende bilmiyorum sadece hiç bir şey demeden gitmiş olmasına üzüldüm.
Telefonum çaldığında hızla elime almış kim olduğuna bakmıştım. Bu Yoongiydi.
"Alo hyung?"
Sesi yoktu. Nefes sesleri ulaşıyordu kulağıma.
"Hyung? Ses ver!"
"Jungkook."
Sadece buydu ismimi söylemişti. Ama bu yoongini sesi değildi.
"Hyung bu sen misin?"
Ses yoktu. Ne demekti şimdi bu?
"Jungkook konuşmamız lazım."
İşte bu Yoongiydi.
"Nereye geleyim hyung?"
Arkadan gülme sesleri geldiğinde dalga gecmiyorlardı hoşlarına gitmişti.
"Biz geliriz sen merak etme."
"Hyung bir şey sorabilir miyim?"
"Tabi, sor."
"Taehyung telefonlarımı açmıyor."
Ses yok. Nefes sesi bile duyulamaz hale gelmişti. Telefonu suratıma kapattığında bir mesaj geldi anında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The mafia's weakness
Teen FictionÜnlü ressam Jeon Jungkook hafıza kaybı geçirmiş hiç bir şeyi hatırlamaz olmuştu. Biricik nişanlısı mafya lideri olan kim Taehyung'u bile unutmuştu. Ama taehyung ondan ümidini kesmemiş ölmediğini biliyordu. Ve sonunda onu bulmuştu ancak kendini hatır...