8.Bölüm

636 28 1
                                    

İnsan hayatı boyunca birçok hayal kurar . Gideceği okul,okuyacağı bölüm,nerde nasıl bir yaşam süreceğinden tutun da ilerdeki eşine hatta olacak çocuklarının ismine kadar düşünür onların gerçekleşeceği günün hayalini kurar.

Ve bu hayalleri gerçekleştirme amacıyla ilerler uzun hayat yolunda. Bazen genç yaşlı demeden herkesin bunaldigi yeri geldi isyan edip bıktım artık dediği , hani her insanın yorulduğu bir nokta vardır ya. İşte bazen insan yorulduğu yerde değil bittiği yerde bulur kendini. Gücünün bittiğini düşünür sanki dünya yükü üstünde gibi hisseder. Ama birgün bu yaşananlara dönüp baktığında gülüp geçtiği zaman mutlaka gelir.

**Kul hayal kurarken kader gülermiş.**

Herkes bizi tebrik ettikten sonra ailelerin ellerini öptük. Evet artık nişanlıydım.

Azatin annesi hejan hanım nişan oldu. uzatmaya gerek yok hazırlıklara başlayalım yarın düğün alışverişine çıkalım müsaitseniz tabi gelin hanımda kabul ederse dedi.

"Tamam dünür bizim içinde uygundur. Yarın çıkalım ."

"Benim için farketmez siz ne diyorsanız o olsun dedim .

Hejan hanım seninle konuşmak istiyorum gelin dedi.
Ne konuşacaktı ki.

Herkes oturup nişan nikah hakkında konumaya başladı hejan hanımla mutfağa gittik masada oturduk.
Masanın üstündeki karakalem resim dikkatini çekmişti hejan hanımın benim çizdiğim resimdi. Karakalemi seviyordum ilk cizdigim karakalem çalışmam diye annem tablo gibi masanın irdaki duvara asmıştı.

* Ne güzelmis bu kim yaptıysa yetenekliymis bu konuda *

Ben çizmiştim lisede.

"Maşallah gelin hanım marifetlisin demekki *

Çok geçmeden konuya girdi hejan hanım

"Biliyorum gönül rızan yok rojin ama töre böyle uygun gördü sözlendiniz siz. Sen celali gelinisin artık. Ben seni gelin olarak görmek istemiyorum , kızım olarak görmek istiyorum tabi seninde beni ikinci annen olarak görmeni istiyorum. Ben azatin babasıyla evlendiğimde 16 yaşındaydım. Hiç birşey bilmiyordum evlilik hakkında. Haberim bile yokken babam azatin babasıyla söz kesmişti. Hiç unutmuyorum bahçede oyun oynuyorduk kardeşimle elime yüzüğü takip sen artık sözlüsün oyun mayun yok diyip odaya kapatmıştı. Ne olduğunu bile anlamadan birkaç gün içinde nişan nikah yapıldı. Düğün gecesinde kadar hiç görmemiştim azatin babasını

. Kimdir nasıl biridir sormak bile suçtu kızlar için. O zamanlar kör topal yaşlı genç güzel çirkin demeden sorgu suval etmeden kızları başlıkla evlendirirlerdi. Kızların sormaya hakkı yokdu.

Kaynana kayın baba elti görümce kayın hepimiz aynı evde yaşardık en ufak sorunda dedikodu olurdu. Yemek yapmayı bilmezdim pek o zaman kaynanamin dilinden günlerce düşmezdim bağırır çağırırdi. Zamanında azatin babası az dövmedi beni. Zaman geçti herşey farklılaştı şimdi artık çoğu aile biraz daha iyimser düşünmeye başladı. En azından kızlar yaşıtlarıyla evleniyor. Başlıkla satılmadan evleniyorlar. Elbet insan severek sevdalanarak evlenmek ister ama ne olacağını Allah'tan başka da kimse bilemez.

Görücü evlenip töreyle evlenip şimdi iyiki evlenmisim diyenler bir hayli de çok .. beni anlayacağını düşünüyorum güzel kızım bunları sana senin ne hissettiğini anladığım için anlatmak istedim bilmediğin aile tanımadığın biri. Biraz korkutur insanı ama zamanla tanıdıkça iyiki diyeceksin eminim .
Sana biraz azattan bahsedim sonra zaten sen yaşadıkça tanırsın.

Bak kızım azat biraz deli doludur bazen birden parlar esip gürler ama kalbi bir bebeğin kalbi gibi tertemizdir. Kolay kolay sinirlenmez sinirlenirse de uzun sürmez hemencecik sakinleşir o zaman alttan al. Birşey deme sakinleşmesini bekle sakinleştikten sonra o zaten pişman olur bağırdığına özür diler. Sonra konuşursunuz sorununuz neyse. Eşler birbirlerini anlamalı biri sinirliyse diğeri susup dinlemeli ki kolayca sorunu çözsünler yoksa her iki tarafta zarar görür.

Azat çok kıskançtır. Sevdiğini hemen kıskanır hebunla çarşıya çıktığı zaman illaha ki tartışırlar. Seven sevdiğini kaybetmekten korkar bu yüzden çabuk kıskanır gözünden sakınır. Söyleyeceklerim bu kadar Benim sözlerimi bir anne nasihati olarak bil."

Hejan hanım konuşurken tek kelime dahi etmeden dinledim çok mantıklı konuştu. Çok erken yaşta evlenmesine çok üzüldüm hiç bir şey diyemedim ne söylenirdi bilmiyorum.
Anladim hejan hanım teşekkürler düşündüğünüz için demekten başka birşey demedim .

. Alnımdan öpüp çıktı .

Biraz bekleyip bende gittim odaya. Hazırlanıyorlardı gitmek için.
Yolcu ederken kapıda. Azat birşey diyecek gibi oldu ama tek kelime etmeden gitti. .
Herkes gittikten sonra odama geçtim.
Uzun uzun elimdeki yüzüğe bakarak düşündüm başım ağrıyordu artık. Derin bir nefes akışına bıraktım. Elimden birşey gelmiyordu böyle düşünmek beni daha kötü edecekti. En iyisi hayatı akışına bırakıp izlemekti. Radyo açtım bunaldigim zaman radyodan değişik müzikler dinlemek iyi gelirdi.

Çalan şarkıyla içim daha da doldu ağlamamak için zor tuttum kendimi . kendime söz vermiştim ağlamayacam her ne yaşarsam yaşayım dimdik duracam . Yinede kendimi müziğe bırakıp dinlenmek istedim .

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin