Evlendikkk

17 2 4
                                    

Dans pistine geldiğimizde ellerini belime koyup bana yön vermeye çalıştı . Ben de ellerimi boynuna sarıp ona eşlik ettim şarkının naifliğiyle beraber küçük adımlarla yaptığımız hareketler dans çerçevesi adı altında yorumlanabilirliydi  orası şüpheli .

Nefes alışları mı boynumda hissediyordum o kadar hızlı nefes alıyordu ki saçımın hafif çe uyuştuğunu bile hissettim.
- dans etmeyi bilmiyorsun oysaki deneyimlisindir diye düşünmüştüm .

Ben ve dans mı .

- hayır dans etmeyi hiç bilmiyorum .

Ona verdiğim cevaptan sonra benimle konuşmamıştı . Kafasına silah mı dayadım öyle mi evleniyordu . Hadi ben kurtuluş olarak gördüm de kabul ettim onun ne zoru vardı ki bu kadar neşesiz kaldı . Kendimi durduramayıp konuşacaktım bu kadar pısırıklık yeter .

- neye dayanarak iyi dans etiğimi düşündün .

Belimdeki ellerini biraz daha sıkılaştırdı . Canımı yakmıyordu ama gitmek istesem gidemicekmişim gibi bir baskı hissediyordum .

- önceki deneyimlerinden dir diye düşündüm .

- anlayamadım ne deneyimi açık konuşmayı bilmezmisin sen  hep bi gizemli tavırlar .

Belimdeki baskının artmasıyla yüzümü buruşturdum.

- canımı yakıyorsun .
Gözlerimin içine doğru bakarken bakışları beni ürkütmüştü . Gözbebekleri kocaman dı gözleri ilk defa bu kadar dikkatimi çekmişti ne yeşil de de elayldı tam ortasında bir renk tonunda olan gözleri uzun kirpikleriyle süslenmişti . Ama bu gözleri böyle ürkütücü görmek beni korkutmuştu . İlk defa bu kadar yakındık onunla ve ilk an böyle olmamalıydı diye düşünüyordum .

- saf ayağına yatıp durma . Salak mı var senin karşında . Benimle konuşma şekline de dikkat et uğraşırım seninle .

Duyduklarım karşısında ne tepki vereceğimi de şaşırmıştım . Bir şey yapmıştım da ben mi bilmiyordum yoksa bir yanlış anlaşılmamın kurbanı mı olmuştum . Dans boyunca ne Çınar ne de ben tek kelime konuşmadık . Düğünün sonu artık yaklaşmıştı misafirler tek tek çıkışa yöneliyordu . Tüm gün boyunca beni en çok yoran şey takı töreni olmuştu . Neredeyse 2 saat takı takıldı. Gelinliğin ve takıların ağırlığından ayakta duracak hall kalmadı bende .

Aile fotoğrafları çekildikten sonra el öptük tek tek ve herkes konağa geçmeye başladı .
Mazhar ağa bana karşı oldukça şefkatlı davranıyordu . Sevmişti beni ama koskoca Mardin'de kız mı kalmadı da beni istedi torununa istiyordu . Bu soru beni düşündürmüyor değildi .

Annemle vedalaşırken bir bitkiden farksızdım . Amcam ve kardeşlerim le vedalaştıktan sonra Çınar ve ben ayrı bir arabaya bindik . Ön koltukta gelinlikle oturmak epey zorladı beni açıkçası bu kadar kabarık bir gelinliği neden seçmiştim ki . Arabada ki yolculuğum yaklaşık yarım saattir devam ediyordu. Çınar'ın dansta bana söylediklerini düşünüp durdum ama henüz anlamlandıramadım "saf ayağına yatma " derken de demek istemişti ne yapmıştım ki ben . Bir açıklama istiyorduk ama ne Çınar 'dan ne de benden ses Seda çıkmadı halla , onun bir şey söylemesini bekliyordum . Konuşmaya pek niyetli durmasa da .Yolu izlemekten sıkılmıştım , yorgunluktan göz kapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı .

Hafif bir sersemlikle göz kapaklarımı aralamaya çalışırken ayaklarımın yerden kesildiğini fark ettim . Gözlerimi zorlamama rağmen açamıyordum . Bacaklarımda ve belimde olan elleri hissediyordum . Çınarın kucağında olduğumu anlamam çok uzun süremedi . Ağır parfüm kokusu burnuma doluyordu . Yeni fark etmiş olmam da garip çınarın parfümünün böyle koktuğunu dans ettik o kadar salak arya işte En sevmediğim şey bu olsa gerek . Ağır parfüm kokusu hep midemi bulandırmıştır . Kokuyu solumamak için uğraşırken aynı zamanda uyandığımı da çaktırmama ya çalışıyordum.

Arya Where stories live. Discover now