Gözlerinin rengini hâlâ anlamamıştım.
Kıza yardım etmek için dışarı çıkıp yanına koştum. "İyi misin?" Diyebildim sadece, kızı tanıyordum ama çokta samimi değildik. Yeşil gözlerinin sahibi çantayı yerden alacağı sırada, ondan önce davranıp eğilip çantayı ben almak istemiştim Ama aynı anda eğilince kafalarımız bir birine çarptı. Dudaklarımdan kısık bir inilti çıktı. Kafamı kaldırıp ona baktım. Gözlerini şimdi daha yakından görebiliyordum. Gözleri orman'ın denize yansıması gibiydi. Gözlerinden kendimi görebiliyordum. Elif'in öksürmesiyle çantayı yerden alıp Elif'e verdim ve utanç bakışlarımı saklamaya çalıştım. Kafasında demir olduğunu düşündüm. Hafif çarpmasına rağmen kafam acımıştı. Çantayı benim almama sinir olduğunu belli eden Elif, yeşil gözlü çocuğa bakarak sevimli sandığı gülümsemesiyle, "Beni evime bırakır mısın Demir ?" Dedi.Demek adı Demir'di. Belliydi zaten kafasından anlamalıydım. Gözlerini ormana benzetiyordum ama hâlâ rengini anlayamamıştım. Kalmam için neden olmadığını anladığımda "İyi akşamlar" diyerek yanlarından ayrıldım. Onlardan 2 metre uzaktım. Elif'in alay dolu kahkahalarını duyduğumda arkamı döndüm. Kaşlarını çatmış bir şeyler söylüyordu. Demir kafasını buraya çevirecekmiş gibi olduğunda hemen önüme dönüp adımlarımı hızlandırdım. Eve yaklaştığım sırada ardımdan insanın içine işleyen sesini duydum.
" Hey! "
Arkamı döndüğüm zaman yeşil gözlerin sahibi tam karşımda duruyordu.
" Ne var? "
" Elif'in kusuruna bakma. Biraz kıskançtır kendisi. "
" Yardım etmek için buraya gelmiştim fakat yardıma ihtiyaç olmadığına göre burada durmama gerek yok değil mi? Öyleyse iyi akşamlar ben gidebilirim. "
Yeşil gözleri biraz daha yüzümde gezdirip tek kaşını kaldırarak konuşmaya başladı.
" Sen bugün kantindeki asabi kız değil misin? "
O an başımdan aşağı soğuk sular dökülmüş gibi hissettim. Yanaklarım utançtan kızarıyordu. İnkar etmeye çalıştım.
" Yoo hiçte bile. Ben seni ilk kez görüyorum. "
Dudakları hafif kıvrıldı. Alaycı bir ifade kapladı yüzünü.
" Ama ben seni ilk kez görmüyorum. "
Anlamamış gözlerle ona baktım. Kimdi bu çocuk? Nereden çıkmıştı? Uzaktan polis arabası geliyordu.
" Uzatmaya gerek yok. Sevgilin daha fazla bekleyip kudurmasın. İyi akşamlar! "
Hafifçe sırıttı.
" Elif benim sevgilim değil kız kardeşim. Kafanı daha fazla şişirmek istemem asabi kız. "
" Bana asabi kız diyip durma! "
Bir adım atıp yüzüme doğru eğildi. Şimdi gözlerimin içine bakıyordu.
" Ne diyeyim peki asabi kız? "
" Lavin. Benim adım Lavin. "
Elini uzattı.
" Demir. "
El sıkmayı sevmezdim. Elini sıkmadım.
" Kafanın demir gibi sert olmasından anlaşılıyor zaten. "
Polisler arabadan inmiş Elif'i kısa bir sorguya çekip gaspçıyı kelepçelemişlerdi.
" Demir! "
Demir Elif'e doğru döndü. Gitmesi gerektiğini anlamıştım.
" İyi geceler. " dedi kuru bir şekilde.
Arkamı dönüp eve doğru yürümeye başladım. Yeşil gözlerin hala üzerimde olduğunu hissediyordum. Eve girene dek bu his sürdü. Eve girdiğim zaman nihayet rahatlamıştım. Kimin nesiydi bu çocuk?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adaletin Büyüsü
Teen Fictionİnsanoğlu karanlığı her zaman kötü ışığı ise iyi olarak gördü. Halbuki karanlık, ışığa hiçbir şey yapmazken ışığın her fırsatta karanlığı katlettiği gerçeğini görmediler çünkü ışığın parlaklığı onların gözlerini kamaştırmıştı. Büyücüler loncasında d...