Hava giderek kararıyor, İzmir şehrinin sokak ışıkları yanıyordu. Ağrım azalmak bir yana artıyor gibiydi. Çalı benim için güvenli bir kale olmuştu. Mıstık Dede'nin evinde o kadar alışmıştım ki canım istediğinde mama yemeye saatlerdir aç susuz kalmak beni çok zorladı. O pis karganın salamı gözümün önünden alıp gitmesi de beni fazlaca üzmüştü. Birinin beni buradan kurtarması lazımdı. Bunun içinde buradaki varlığımı belli etmem gerekiyordu. Kalan gücümle yardım istedim. Kedi hislerim bir kölenin beni bulacağı yönündeydi.
Az ileride bir kız duruyordu. Elindeki telefonla uğraşıyordu. Dikkatini çeker miyim acaba diye kıpırdadım. Kız çalılıkta bir kıpırtı hissetti. İnleme gibi sesler geliyordu. Dikkatli dinleyince ben olduğunu anladı.Normal bir ses değildi ve acı çektiğimi anlamıştı.Ulaşmak istediğinde koluna bir kesik attım. İç güdüseldi tamamen. Sonra bu fırsatı da kaçırmayım diye sakinleştim. Kız inat edip beni çalıdan çıkarttı. Benim ona değil de onun bana ihtiyacı varmış gibi bir his doğdu içime. Arka bacağımdaki kanı gördü. Kanım eline bulaşmıştı. Kafasını kaldırdığında uzaktan gelen bir araba gördü. Heyecanlandı ve ısrarla elini salladı. Ama araba durmadı. Kız içinden bir şeyler söyler gibiydi. Ama sonra araba durmuş ve geri geri geliyordu. Çünkü araba sürücüsü kızın kucağında olmamdan dolayı vicdanına yenik düşmüştü.Nihayet hayatta kalmak için gerçekten bir fırsat yakalamıştım. Kız sürekli kendi kendine konuştu ama anlamadım. Beni sıkı sıkıya tutuyordu. Elinin kanıyor oluşuna aldırmamıştı. Beni büyükbir mucize gibi görüyordu. Araba yanımıza gelince penceresi açıldı. Konuşmaya başladılar.
"Nereye gideceksiniz?" dedi ama sanki yaralı olduğumu anlamamıştı.
"Veteriner. Araba çarpmış sanırım bırakamadım. Yetiştirelim lütfen." dediğinde hayvan hastanesine veteriner dendiğini hatırladım. Araba da çarptı sayılır kafama bir can gitmişti.
"Geç bakalım arkaya. Önce açık bir veteriner bulmamız lazım. Baktın mı hiç?""Aklıma gelmedi kapanmış olacakları." dediğinde bu kızın tam bir leyla olduğunu anladım.
"Onlar da evine dönüyor bizim gibi işleri bitince. Yaşadığın şoktan dolayı aklına gelmemiştir. Bakıyorum hemen. Ya benim bir arkadaşım var direkt onu arayım. Kapalıysa da açar kliniği." diye bir şeyler söyledi ama uzun konuştuğu için başını sonu karıştırdım. Beni bir arkadaşına götürecek anladığım kadarıyla.
"Lütfen acele edelim durmuyor." diye acitasyon yaptı biraz ama gayet sakin duruyordum. Saatlerdir ne yapacağımı bilmezken şimdi iyileşme ihtimalim vardı.Kız biraz heyecan yapmıştı. Beni göğsüne bastırdığı için kalp atışını duyabiliyordum. Beni tek eliyle tutup birine mesaj yazdı. Kedi gözüm o kadar iyi görmüyor ama bu kızda bir tuhaflık var. Elinin kanını da üstüme başıma sildi hep. Adam bir arkadaşını arayıp hayvan hastanesini açtırdı benim için. Kral hareketti valla. Burnuma tavuk kokusu geliyordu sanki ya da ben açlıktan halismulis kokular düşlüyordum.
Nihayet geldiğimizde biraz bekledik. Kız beni kaçacakmışım gibi sıkı sıkı tutuyordu hala. Ben mi onu kurtarıyorum yoksa o mu beni kurtarıyor biraz kafam karışmıştı. Bir tanışma merasimi oldu. Kızın adı Nurgül'müş. Arabası güzel adamın adı Ege, beni tedavi edecek adamın adı Deniz. Benim adım yoktu o sıralar. Nurgül artık beni bıraksın diye ses çıkardım. Deniz beni alıp bir masaya koydu. Sağıma soluma baktı. Nurgül'ün kanı her yerime bulaşınca oralarda bir şey var sandı ama sadece arka ayağımda yaram vardı. Cam kesmişti ama işte anlatıyorum anlatıyorum anlamıyor. Ege değişik bir duman kokusuyla geldi. Biriyle haberleşti sanırım. Bir de beni erkek sandı. Neyse ki kediden anlayan biri vardı aralarında da mevzu uzamadı. Yoksa bir kesik atacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOCHA
Teen FictionMocha ilk kölesini yeni kaybetmiş yaralı bir Sibirya kedisidir. Kaderinde ruh hali kendine benzeyen bir köleyle karşılaşmak vardır. Kendi hayatı az aksiyonluymuş gibi kölesi Ege onu birçok maceraya sürükler. Ege ile karşılaşıncaya kadar beş canını k...