10. Etrafımı Saran Karanlık

12 1 2
                                    

Taylor Swift - Ioml





Yavaşça Nora'ya döndüm. Artık herkes binanın dışına çıkmıştı.

"Seni kim gönderdi?" diye sordum soğuk bir sesle. "Bana neden yakınlaştın?"

Ciddi bir ifadeyle yüzünü izledim. İntikamı onu öyle ele geçirmişti ki, hiçbir şeyden korkmuyordu. Gözünü bile kırpmadan bana bakarken, bakışlarım giydiği ceketin altındaki bombaya kaydı. Silah intikamı için yeterliydi ama tek bir silahla babamları veya diğerlerini korkutamazdı. Er geç yakalanır, bir saç telime dahi zarar veremezdi. Bomba... Bakışlarımı yukarı kaldırdım. Kendisini güvenceye almak içindi.

"Kimse," dedi net bir sesle. Beklediğimden sakin konuşuyordu. "Kimsenin emriyle gelmedim." Başını yana eğip yüzüme iyice baktı. Korkmamı, ona yalvarmamı bekliyordu. "Kendi kişisel intikamım için geldim."

Elimde olmadan, "Kişisel intikam?" diye tekrarladım. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum çünkü kimseye bir şey yapmamıştım.

Eski bir anı ona zulmetti. Gözleri öfkeyle biraz daha irileşip yoğunlaştı. "Baban," dedi tükürür gibi. "Ailemi öldürdü. Gözümün önünde."

Kıpırdamadım. Yutkundum. Yalan söylemiyordu. Babam bunu yapabilecek bir insandı. Dudaklarımı araladım sonra da ne söyleyeceğimi bilemeyerek kapattım. Ne babamı savunabilirdim ne de yaptıklarını doğru bulabilirdim. Nora'ya ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Üzgünüm mü? Sinir hücrelerim hızla dalgalandı. Neden böyle bir şey yapmıştı? Neden babam... Dışarıdan bağırış sesleri gittikçe yükseldi. Hala daha Ravyn'ı zapt etmeye çalışıyorlardı. Biraz sonra Chaol'un ve Warner'ın ona bağırdığını duydum. Annem, babama bir şeyler yapması gerektiğini söylüyordu. Issa, tek başına içeri girmek istiyordu. Albert, adamlarını çağırıyordu. Nora'nın nefes alışverişlerini dahi duyacak kadar konsantre olmuştum.

"Bir şey deseydin seni vuracaktım," diye itiraf ettiğinde şaşkınlıkla ona baktım. "Tahmin ettiğim gibi birisin."

"Ben, anlamıyorum," dedim zorlukla. "Kızını öldürerek mi babamdan intikam almak istiyorsun?"

Nora, bir aptalmışım gibi güldü. "Lafımı geri alıyorum," dedi. Sakinliği beni rahatsız ediyordu. İçimde çok ama çok kötü bir his vardı. "Düşündüğüm kadar zeki değilmişsin."

Sabırsızlıkla ağırlığımı sağ bacağıma verdim. "Nora, lafı dolandırma."

Gülüşü solarken bana bir kez daha baktı. Gerginliği azaltma ihtiyacı omuzlarıma çöktü. İçime bir yılgınlık yerleşti.

"Amacım seni öldürmek değil." Gözlerinde ilk defa acıyı gördüm. Istırabı yavaş yavaş yüzüne yayıldı. Bana dönük olan namluyu yavaşça kendi başına çevirdiğinde keskin bir nefes aldım. "Benim ölüşümü izletmek. Tıpkı babanın, yıllar önce bana yaptığı gibi."

Gözlerim irileşti. Hızla, "Hayır," dedim. Başımı iki yana salladım. "İntikamını benden al. Sakın-"

Gergin bir şekilde gülerek lafımı böldü. "Ben, baban gibi masum birisini öldürecek kadar canavar değilim. Sen," Bakışları yumuşadı. Orada yüzen kargaşa içimi sızlattı. "İyi bir insansın, Elsa."

Titreyen dudağımı birbirine bastırarak bir adım öne çıkmaya çalıştığımda hızla geri çıktı. "Kıpırdama."

"Lütfen, yapma," dedim kırılgan bir sesle. "Babamı yaptıkları için asla affetmeyeceğim. O, daha kötü cezalandırılmayı hak ediyor ama senin hayatınla değil. Nora, kendine yaşamak için bir şans ver. Bana istediğini yapabilirsin. İtiraz bile etmeyeceğim." Gözlerimden bir damla yaş düştü. O da korkuyordu. Korktuğunu biliyordum. Elimi ileriye uzattım. Gözlerimle adeta yalvarıyordum.

İnci ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin