Siz hiç ihanete uğradınız mı?
Yada kandırıldınız mı? Ben en yakın dostum tarafından ihanete uğradım,
dostum diyorum hala acıyorum kendime. Çocukluğumun beraber geçmiş birisi bunları nasıl yapabilirdi.
14 yıllık arkadaşım Felix.
Hayatımın en büyük hatası.
Biz Felix'le tanıştığımızda ikimizde daha bebektik. Ailelerimiz sayesinde tanışmış olduk, iki varlıklı ailenin iki zengin çocuğu. Ailelerimiz çok yakın olduklarından bizide yakın gördüler.Aslında doğru, tüm çocukluğum, tüm hayallerim, tüm masallarım Felix'le doluydu. Ve bu yüzden onu bir anda hayatımdan silemem, o her ne kadar beni tek bir günde silsede.
Felix eğer son yaptıklarını yapmamış olsaydı, o canımdan değerliydi benim için. Canımı bu kadar yakacak ne mi yaptı?Ortaokul zamanlarım, Felix'le aynı sınıftayız. O zamanlar çok mutluyum tabii Felix'in yapacaklarından habersiz.
Her zamanki gibi Felix'le okuldaydık ve koridorda yürüyorduk, Alex'i tanıdığım gündü o gün.Olivia'nın günlüğünden yıllar öncesi...
𝐒𝐞𝐯𝐠𝐢𝐥𝐢 𝐠𝐮̈𝐧𝐥𝐮̈𝐤
Felix'ler birazdan akşam yemeğine gelecekler heyecanlıyım. Bugün gördüğüm çocuğu Felix'e anlatmam gerekiyor eminim o da çok mutlu olacaktır. Benim güzel dostum. Aileme anlatamam ama ailemden gizlediklerimi Felix'e anlatabilirim. Umarım yine günlüğümü bulmaya çalışmazlar, geçen sefer annem çok bağırdı bana. Sadece onların haberi olmadan dondurma yedim diye bağırıp durdular. Annem kollarımı çok fazla sıktı canım yanıyor. Kollarım kızarıklıklarla dolu özür dilerim anne. Neyse Felix'ler geldi ben gidiyorum sevgili günlük Felix gidince tekrar yazacağım.Olivia'nın bir sonraki anı sayfasına hoş geldin gelecekteki ben :)
Bu sefer biraz üzgünüm Felix beklediğim tepkiyi vermedi aksine tersledi beni anlamıyorum ki ikimizde daha küçük yaşlarımızdayız.
İllaki birilerini beğenebiliriz. Tek arkadaşım Felix olsun istemiyorum. Alex'te arkadaşım olsun istiyorum.
Hem Alex'le arkadaş olunca Felix'i bırakmış olmuyorum ki. Üçümüz beraber oyun oynayabiliriz. Beraber mutlu olabiliriz. Umarım Felix'le aramız düzelir çok seviyorum tek dostumu♥︎☺︎︎(Bir gün sonra)
Küçük Olivia'nın dilinden...
Her gün olduğu gibi babamın şöförü Felix'le beni okula götürüyordu. Ama bir terslik vardı normalde hep arabada benimle şakalaşıp gülen Felix dün akşamdan sonra yüzüme bile bakmadan sadece camı izliyordu.
Birkaç dakika geçti ve okul kapısına geldik Felix'le beraber arabadan indik. Ve okul kapısına doğru yürüyorken bir anda Felix'e döndüm ve niye bana karşı böyle soğuk olduğunu sordum. Buz tutmuş suratı ve bıçaktan keskin gözleriyle kafasını bana çevirdi yüzüme baktı "soğuk falan değilim" dedi derin sesiyle. İlk defa Felix böyle davranıyordu bana. Ama aramızda her ne problem varsa bitsin istiyordum. Beraber sınıfa kadar çıktık. Ben sırama oturdum fakat Felix çantasını sıraya fırlatıp sınıftan çıktı. Nereye gittiğini anlamasamda umursamadım fazla sinirli gözüküyordu bide yanına gidip daha da sinir etmek istemedim. Hiçbir dersi kaçırmayan Felix dersin sonuna gelmemize rağmen daha gelmemişti. Öğretmen ailelerimizi tanıdığı için bana sordu;"Felix'in nerede olduğunu biliyor musun Olivia?"
"Bilmiyorum ama isterseniz aramaya çıkabilirim"
"Git bul ve getir onu güveniyorum sana"
"Teşekkürler öğretmenim"
O kadar meraklanmıştım ki endişeleniyordum arkadaşım için.
Arkadaşımı gördüğümde yüzünü kara bulutlar örtmüştü, ne olmuştu ona?
küçük kalbim endişeye bürünmüştü. İçim yanıyordu, biricik arkadaşım ne yapmıştı böyle. Felix korkunç bir haldeydi ufacık elleri kanlar içerisinde kalmıştı. Sanki kendini oraya teslim etmiş gibiydi. Vazgeçmiş gibiydi. Koşarak yanına gittim, ellerini tuttum, yüzüne bakıp neler olduğunu sordum. Gözlerimin içine baktı, umutsuz, sevinçsiz, vazgeçmiş, ruhsuz gibi hayatı bitmiş gibiydi. Ağlamaya başladım, yapacak bişeyim yoktu bağırmaktan başka. Sesim çıktığı kadar, gücümün yettiği kadar bağırdım. "Yardım edin! Yalvarırım yardım edin! Lütfen!" bir yandan ağlıyorum bir yandan arkadaşımın gözlerini açık tutmaya çalışıyorum. Herkes koridora toplandığında biri koşarak tuvaletten çıktı ve bana seslendi "Olivia! ayna kırılmış! Felix aynayı yumruklamış!"
Ne? Felix'in elleri bu yüzden kanıyordu. Felix tekrar olmaz. Hayır! bunu keşke kendine yapmamış olsaydın!. Öğretmenlerden biri geldi ve endişelenmem gerektiğini onun çoktan ambulansı aradığı söyledi. Felix'in atak geçirdiğinin farkındaydım ama kimseye söyleyemedim. Ambulans geldiğinde doktorlara anlattım. Ama atak sebebinin ne olduğunu bilmiyordum. Felix'in söylemesi gerekiyordu fakat Felix'in gözlerinin önüne çoktan siyah perdeler kapanmıştı. Ailemize haber verdiler. Bizden önce hastanede onlar vardı. Ambulansta Felix'in elini hiç bırakmadım, en güzel anlarında yanındaysam şuan en yakınında ben olmalıydım. Okuldaki herkes Felix'in o halini görmüştü. Felix okula dahi gitmek istemeyecekti artık. O kadar farkındaydım ki daha küçücük yaşımda. Felix'in yorgunluğu yüzünden belliydi. Arkadaşım yorulmuştu ama bana neden anlatmamıştı? acaba ben mi onu çok yormuştum?