3.1

7.1K 500 87
                                    

Oy verip yorum da yapınnn🥺🥺

BİR GÜZELLİK YAPSANAAA (oy verip yorum yapsana)

***
Kendimi tanıyamadığım günlerin birinde aynaya bakıyordum her zaman yaptığım gibi.

Serhat'la aramız berbattı. Okula gitmiyordum. Dışarıya çıkmıyordum. Regl sancılarım başlamıştı ve bir an önce olsun bitsin istiyordum. Günlerdir ağzıma tek lokma yemek koymaktan bile midem bulanır olmuştu.

Kısacası çöküşe girmiştim.

Serhat o günden sonra yüzüme bakmaz olmuştu. Ve ben de kendimi açıklamak için bir girişim de bulunmamıştım. Dengeyi kuramıyordum. Annemin yüzüne baktıkça bana olan tavrı canımı yakıyordu. Serhat'a karşı olan soğukluğum yüzünden de kendimden nefret ediyordum.

Bugün okula gitmem gerekiyordu. Derslerimden yeterince uzaklaşmıştım. Gerekli ihtiyaçlarımı koyduğum çantamı omzuma asarken ne kadar güçsüz olduğumu bir kez daha fark ettim. Saçlarımı tarayıp tek omzuma aldım. Makyaj yapmak istememiştim ama yüzüm berbat bir haldeydi.

Evden çıkarken yanıma yedek anahtarı almıştım. Annem evde yoktu bugün çünkü. Güneş gözlüğünü takıp saçlarımı ellerimle düzelttim. Sola dönmüştüm ki adım atamadım. Serhat, Ayfer ablanın oğlu Alican ile gülerek konuşuyordu. Onunla aynı boyda olmak için eğilmişti. Günler sonra onu bu kadar keyifli görmek beni mutlu etmişti.

Tadını kaçırmak istemediğim için sessizce yanlarından geçip gitmek istemiştim ama Serhat'ın öylesine bana dönen bakışları yüzünden yürüyemedim. Beni baştan aşağı süzerken gözlüğü taktığım için kendimi tebrik ettim. Alican'a bir şeyler dedikten sonra göz kırpıp yanından gönderdi. Yerden kalkıp bana doğru gelirken panikten hızlı hızlı nefesler almaya başladım.

Ellerini cebine koyup karşımda durdu. Başını eğmeden bana bakarken karşımda güçlü duruyordu. Ben tam aksine oldukça bitkindim. Tek gözünü kırpıp, "Nereye?" diye sordu bakışları çantamda oyalanırken.

"O-okula," dedim ama ağzıma vurmak istedim anında. Kekelemiştim çünkü.

Dudağının kenarı kıvrıldı. Gülümsemesini görünce mutlu oldum ama söylediği şey yüzünden suratım düştü. "Artık haber vermeyecek kadar yok mu sayıyorsun beni?"

"Serhat, hayır-" desem de dinlemedi. Yeni çıkmaya başlayan sakallarını sıvazlayarak benden uzaklaştı.

"Bir önemi yok. Nasıl davranmak istiyorsan öyle davranabilirsin. Sana karışacak değilim. Karışmaya hakkım olmadığını da biliyorum zaten. Yardıma ihtiyacın olursa mesaj atarsın." Yüzüme baktı sonra boş vermiş gibi başka yöne baktı. "Neyse iyi günler."

Ardından bakarken kalp kırıklığım gittikçe katlanıyordu. Yanlış anlamıştı ama bu yanlışı düzeltsem, öyle olmadığını anlatsam da dinlemezdi. Önemsemezdi. Serhat'ın sevgisi bitiyordu. Görüyordum. Görmekten öte mesafesi canımı yakıyordu.

Mahalleden çıkıp okula yürürken çantamdan kulaklığımı çıkarmaya çalışıyordum. Aniden gelen korna sesiyle irkilip arkamı döndüm. Barlas abimdi arkamda olan. Başıyla yan tarafı işaret edince binmek için diğer tarafa yürüdüm. Yürümek istemiyordum zaten. İyi olmuştu onu gördüğüm.

KIZIL | texting (Ara Verildi.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin