Sabah aylar sonra huzurlu bir yatakta uyanmıştı Jisung. Duyamıyo olması birşeyi değiştirmiyordu. Genelde sabahları dayısı bağırmasını duymadığı için gelip illa rahatsız ediyordu onu. Onun hareketlerini anlamlandıramıyordu.
Yavaşça yataktan kalktı Minhoyu uyandırmamaya dikkat ederek odasında dolaşmaya başladı. Etrafındaki sesler, kokular ve dokular ona huzur veriyordu. Bir süre sonra odadaki lavaboya girip yüzünü yıkadı. Duvarlardaki çizimleri incelemeye başladı ardından yatakta yattığı yere geçip oturdu Minho hala uyuyordu. Yattığı taraf duvar kenarı olduğu için hemen yanındaki çizime bakıyordu Jisung. Çok güzel çizgilere sahip bir çizimdi.
Jisung, duvar kenarındaki çizime hayran kaldı. Çizimdeki detaylar ve incelikler onu etkilemişti. Minho'nun ne kadar yetenekli bir sanatçı olduğunu daha iyi bir şekilde fark etti. Uzun süre çizime bakarak, Minho'nun sanatına olan saygısını bir kez daha hissetti.
Minho hala uyuyordu ve Jisung sessizce kalkıp odanın balkonuna çıkmaya karar verdi. Balkona çıktığında, hala erken olduğu için sokaklar sessizdi. Hafif bir meltem esiyordu. Evin bahçesindeki çiçekler çok güzeldi. Balkonda, etrafındaki doğanın güzellikleri ve sessizliği onu huzurlu bir şekilde sarıyordu.
Bir süre sonra, uykulu bir şekilde Minho da balkona geldi Jisung onu fark etmedi. Minhonun gözleri hala yarı kapalıydı ve yorgun görünüyordu. Minho yavasça Jisunga yaklaşıp ona sarıldı. Jisung, Minho'yu görünce ona gülümsedi ve uykulu sesini şuan nasıldı acaba duysaydı ne olurdu diye düşündü. Sanki sevgili olmuşlar ve mükemmel bir akşamdan sonra birlikte uyanmış gibilerdi. Son kısımı doğruydu sadece ama belki kalanını da gerçekleştirebilirlerdi. Saat sabah 7-8 arasıydı ve dısarısı serindi. Jisung kelimelerle, sesiyle konuşamasa da arkasını dönüp kocaman sarıldı Minhoya.
Saat daha çok erkendi ama uyanan biri daha vardı. Birden odanın kapısını açıp odasında abisini göremeyince balkonda ki kapının açık olduğunu ve yatağındaki 2. yastık artı yeni kalkmışlar gibi olan yataktan sonra oraya doğru koştu ve abisine sarılmış yaralı ellerle karşılaştı.
"OHA ABİ YUH"
"Felix? Bu saate uyanmazdın noldu yatağında kurt mu dürttü?"
"Hayır da. O kim? Noluyoruz???"
Sorusuna karşılık kenardan kafasını kaldıran Jisungla gözgöze geldiler.
"Jisung? Abi noldu o neden yaralı?"
"Birazdan anlatırım. Lix önce bi içeri geçelim."
İçeri geçtikten sonra Jisung mutfağa Bayan Soyeon'a yardım etmeye gittiği sırada. Minho, Felix'e dün gece olanları anlattı.
Felix, Minho'nun anlattıklarına şaşırmış ve endişelenmiş bir şekilde tepki verdi. "Gerçekten mi? Onun iyi olduğuna emin misin?" dedi endişeli bir şekilde. Minho kafasını sallayarak onayladı.
"Şuanlık iyi gözüküyor."
"Şuanlık" diye ekledi Felix.
Güzel bir kahvaltı yaptılar ardından eve bir misafir gelmişti. Bu yüz minhoya tanıdıktı çünkü geçen sefer annesinin yanında olan kadındı.
"Selam ben Yang Jiyeon"
"Hoşgeldin bebeğim" diyerek sarıldı Bayan Soyeon.
Minhonun gözünden kaçmamıştı. Felix, Bayan Jiyeon'u zaten tanıyordu bu yüzden selamlayıp Jisungla olan konuşmasına geri döndü. Jisung birinin geldiğini pek fark etmemişti.
Bayan Jiyeon terapistti. Bayan Lee, Jisung için çağırmıştı onu buraya.
Bayan Jiyeon, Jisung'un terapisti olarak geldiğini anladı ve Jisung'a sıcak bir gülümsemeyle yaklaştı. "Merhaba Jisung, Bayan Lee senin için beni buraya çağırdı. Ben seninle konuşmak ve sana yardımcı olmak istiyorum" Defterine yazarak Jisunga verdi. Jisung, Bayan Jiyeon'a teşekkür anlamında eğildi.
Şuan hazır hissetmiyordu Jisung bu yüzden telefon numaralarını aldılar birbirlerinin ihtiyacı olduğunda yazabilmesi için. Bir gündür kapalı olan telefonunu açtı Jisung aramalar vardı evden kovduktan sonra birşey olursa suçlu olmamak için eve gelmesini söylemek için yapılan aramalar.
Jisung, endişeleri olmadan telefonunu kapatırken biraz rahatlamış hissetti. Böyle bir desteğe sahip olduğunu bilmek ona huzur verdi. Telefon numaralarını alarak birbirlerine destek olabileceklerini biliyorlardı ve bu onu rahatlattı. Kendini daha hazır hissediyordu çünkü artık birlikte zorlukların üstesinden gelebileceklerini biliyordu. Minho ile her zaman birbirlerine destek olabileceklerini bilmek Jisung'a güven verdi.
Jisung ve Minho, kafalarını dağıtmak için bir date planlamaya karar verdiler. Birlikte keyifli ve stres atıcı bir gün geçirmek istediler. İlk olarak, güzel bir kafede kahve içmeye ve birbirleriyle sohbet etmeye karar verdiler. Ardından, açık havada yürüyüş yapmayı ve doğanın tadını çıkarmayı planladılar.
Daha sonra, birlikte bir müze veya sanat galerisini ziyaret etmeyi düşündüler. Sanat eserlerini incelemek ve yeni şeyler öğrenmek onlara ilham verebilirdi. Akşam yemeği için ise evde birşeyler hazırlamayı düşündüler
Jisung ve Minho, birlikte geçirecekleri keyifli bir gün için heyecanlıydılar. Bu date onlara hem stres atacak hem de birbirleri ile geçirecekleri bu özel gün, onların birbirlerine daha da yakınlaşmalarına ve ilişkilerini güçlendirmelerine yardımcı olacaktı.
Geçiş Bölümü* Diğer bölümümüz tatlı ve yumuş yumuş olucak gibi duruyor şuanlık Jisungun ailesini boşverelim. Üzgünüm pek iyi hissetmiyorum bölüm yazamadım belki diğer bölüm bu akşam gelebilir.
ve hikayenin gerçek hayat hikayesinden uyarlanılması hakkında ne düşünüyosunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silent Love- MinSung
FanfictionBirinin güzelliğine şiirler, destanlar yazabilir bütün dünya ama hangi biri düşünür o güzel varlığın acısını? /Gerçek hayat hikayelerinden esinlenilmiştir.\