3.bölüm

25 4 0
                                    

Naruto hala pencereden dışarı bakarak düşüncelere daldı. "İlk önce onun ölümünü düşünmek bile ruhumu parçalamaya yetti, sanki yaşam amacım bitmiş gibi. Ama şimdi onun yaşadığına emin olduğum anlamsız bir hisle doluyorum. neredesin?"
_________________

Naruto, hastaneden taburcu olduktan hemen sonra Hongonk Ofisine gitti. Birkaç ekip daha kurup, Sasuke'nin son çakrasını hissettiği yeri ve olabileceği diğer yerleri tartıştılar. Arama süresince ofisten ayrılmadı. Sensei ve arkadaşlarının ısrarı üzerine sonun da eve dinlenmeye gitmeyi kabul etti.

Sabahın erken saatlerinden akşamın geç vakitlerine kadar ofiste kaldı,
Günler, haftalar ve hatta aylar geçti, ancak Sasuke'den hiçbir iz bulnamadı . Naruto, Shikamaru ve Sakura, çeşitli bölgelerde arama yapmaya devam ettiler, ancak her arama sonuçsuz kaldı.

Sakura , sasuke'yi bulmak için hastane'den uzunca bir süre izin alıp arama ekibine katıldı kızın bu zamanlarda hinata'nın yanına bırakarak köyden ayrılıyordu, sarışın her ne kadar reddetsede, pemba saçlı kadın arama ekibin de yada ofiste oluyordu

Sakura ,tekrar arama ekibiyle köy'fen ayrıldı .shikamaru ve Naruto ofiste her hangi bir haber bekliyorlardı onlar konuşurken
İçeri de bir anbu belirdi nefes nefes oluşun'dan geldi gibi ofise geldiği anlaşılıyordu
"Hongok-sama, kabalığımı bağışlayın ama Rüzgar Ulusu'na yakın ormanda bunları bulduk," dedi ve ona kanlı bir pelerin ve bir kılıç uzattı.

Kılıç ve pelerini almak için elini uzatı dikkatli incelediğin de bunların kuzguna ayit olduğuna emin oldu. "O kılıcını asla bırakmaz," diye mırıldandı Naruto.

Kanlı pelerini görünce "Sanırım o" Diken saçlı adamın konuşmasını bitirmeden sarışın araya girdi. "Sanırım ne? Shika, altı üstü bir kılıç ve bir pelerin! Bundan bir çıkarım yapılmaz," dedi.

Shikamaru, sabrının sonuna gelerek, "Yeter artık Naruto, görmüyor musun? Çakrasını hissetmiyorsun, asla bırakmadığı kılıcı ormanda bulundu, pelerini kanla dolu. Kabul et, o çoktan ölmüş, " diyerek konuşmanın sonunda iç çekti ve tekrar arkadaşına baktı.

"Onun cesedini kendi gözümle görmedikçe, benim için yaşıyor olacak... aramaya, devam edin. Ve Boşta olan tüm birliklere haber verin, ölü ya da diri Gölge Hongonk'u bulun," diye emretti. Konuşmanın başından beri sessiz duran ANBU, emri aldı. "Hai, Hongok-sama," diyerek odadan ayrıldı.

"Bunu neden yapıyorsun? Köyü olası bir tehdit karşı boş bırakıyorsun ya bir saldırı olursa" shikamaru öfkeye patladı , eğer bütün ekipler aramaya giderse köy olası bir saldırıya karşı savunmasız kala bilir

"Çünkü oralarda bir yerde olduğunu biliyorum ve olası bir saldırıya karşı ben tek yeterli olurum" diyerek cevap verip masasına geri döndü

Naruto, masasına geri döndü ve haritayı dikkatlice incelemeye başladı. Zihni, Sasuke'nin son çakrasını hissettiği yere odaklanmıştı ve orada neler olabileceğini düşünerek düşünceler daldı . Shikamaru, sessizce yanına yaklaştı ve "Naruto, belki de bir mola vermelisin. Uzun süredir dinlenmedin ve bu senin işine odaklanmanı zorlaştırabilir," dedi.

Naruto, gözlerini haritadan kaldırmadan cevap verdi: "Şimdi dinlenme zamanı değil, Shikamaru. Sasuke'nin izini sürmeliyiz ve onu bulmalıyız, ne pahasına olursa olsun."

Shikamaru, arkadaşının kararlılığını anladı ve onu durdurmanın bir yolu olmadığını fark etti. "Tamam, anladım," dedi ve yardım etmek için yanına oturdu. Birlikte haritayı incelediler, olası yerleri ve Sasuke'nin olabileceği rotaları tartıştılar.

Bu sırada kapı çalar ve içeri pembe saçlı bir kız girer, görevden yeni gelmiş gibi terli ve yorgundu. "Naruto, çevre köylerde hiçbir şey bulunamadı... Peki hala bir haber yok mu?" dedi. Bu sözleri duyan Naruto ve Shikamaru birbirlerine baktılar.

Naruto, şaklaklarına ovarak, "Sakura-chan, sana dürüst olacağım. Bir süre önce bir Anbu, Sasuke'nin kılıç ve pelerinini getirdi ve başka bir şey bulamadılar," dedi. Kadını bunu duyunca ağlamaya başladı. Bunca zamandır arıyorlardı ve sadece pelerinle ve kılıçla

"Sakura-chan ona bir şey olmadı. Onu kesinlikle bulacağım," dedi Sakura'nın göz yaşları daha çok aktıkça. Naruto, sakura'nın yanına gelerek omuzlarını güven verircesine tuttu ve pembe saçlı kız arkadaşının gözlerindeki kararlığı gördü.

sadece bunun için bile umudunu hala koruyordu , sonra aklına gelen ilk şey sordu "peki pelerin ve kılıç nerde?" Sakura hemen sordu

" Beli birşey öğrenebiliriz diye labaratuvar incelmeye gönderdik , biz de oraya şuan gidecektik " diye cevapladı sarışın, sakura hemen onlara eşlik ederek laboratuvar gittiler

Sakura, laboratuvar ekibiyle birlikte pelerinin üzerindeki kan izlerini incelemeye başladığında, gördüğü manzara karşısında şaşkınlıkla dondu. Pelerinin tamamının yıprnmış ve kanla kaplı olduğunu fark ettiğinde bir an için dehşete kapıldı.

Gözleri genişledi ve kalbi hızlı bir şekilde atmaya başladı. Sasuke'nin pelerininin bu kadar kanla kaplı olması, onun başına ciddi bir şey gelmiş olabileceği düşüncesini güçlendirdi. İçinde bir endişe dalgası yükseldi ve bu durum karşısında ne yapacaklarını bilemeden kalakaldı.

Naruto, Sakura'nın tepkisini fark etti ve hemen yanına yaklaştı. "Sakura-chan, ne oldu?" diye sordu, endişe dolu bir sesle.

Sakura, derin bir nefes alıp kendine gelmeye çalıştı ve sonra titrek bir sesle konuştu. "Naruto, pelerin... tamamen kanla kaplı. Bu... bu çok kötü bir işaret. Sasuke'ye ne olduğunu düşünmek bile istemiyorum."

Naruto, Sakura'nın endişesini paylaştı ve ona destek olmak için yanında durdu. "Şimdi panik yapmanın bir anlamı yok. Bu yeni bir ipucu olabilir. Devam etmeli ve bu kan izlerini daha ayrıntılı incelemeliyiz. Belki de bize Sasuke'nin nerede olduğunu gösterecek bir ipucu bulabiliriz."

Sakura, Naruto'nun sözlerinden cesaret alarak başını salladı. "Evet, haklısın. Pes etmeyeceğiz. Sasuke'yi bulacağız, ne olursa olsun."

.
.
.
Evet ne düşündüğümüzü yorumlarda bekliyorum

Beğenip , yorum yapmayı unutmayın

Ruhların Buluşması «Narusasu»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin