Shikamaru, diğerlerini dışarıya kadar eşlik ettikten sonra birkaç belge almak için geri döndü, ancak içeri girdiğin de Naruto'yu kanepede yatarken ve moon yani sasuke onun üstünde yatmış halde buldu. Ancak asıl garip olan, Naruto'nun yüzündeki çizgilerin kaybolmaya başlamasıydı bunu fark ettiğin de arkadaşına yaklaştı ve göz açıp kapama süresi kadar kısa süreli hafif ışıkla ile Naruto tekrar Güneş Ruhu formuna döndü.
Şikamaru, bunu gördüğünde birkaç dakika boyunca donup kaldı. Arkadaşını uyandırmak için kolunu tutmaya çalıştı, ancak derisi ona temas ettiğinde hemen yandı, bu yüzden elini hızla geri çekti. Elinin baktığında biraz yanmış olduğunu fark etti, sadece birkaç saniyelik temas olsa bile eli hafif yanmıştı
Shikamaru bir iç çekti. "Ne kadar sorunlu," son birkaç saatte yaşananları düşününce başı ciddi bir şekilde ağrıyordu. "Naruto, Naruto... NARUTO!" Çağırdı, ancak çağırdı kişinin uyanmayacağını anlayınca, pes ederek dinlenme odasından bir battaniye alıp üstlerini örtüp odadan ayrıldı.
Shikamaru odadan ayrıldığında, aklı hala yaşananların etkisi altındaydı. Yolda yavaş adımlarla ilerlerken, yarın yaşanacak olan sorunların yükünü hissediyordu.'ne kadar sorunlu' diye düşündü
.
.
.
.
.
Tsunade artık sabrını yitirerek eski öğrencisi Sakura'ya bağırıyordu. "Sakura, artık durdur şu burun kanamanı!""H-hai, Tsunade-sama, ama elimde değil! Hayatımda gördüğüm en güzel iki kişiyi görüyorum, sanki ilah bir canlıymışlar gibi. Hatta arkalarındaki ilah ışığını bile görebiliyorum," dedi pembe saçlı kadın, burnundaki kanı tekrar temizleyerek.
"Seni velet, büyü artık! Bunları çoktan aştın," diye bağırdı sarışın kadın, arkasında korkutucu bir aura ile.
İkisi şu anda Hokage Kulesi'ndeki odada, kanepede yatan çifti izliyordu. Sakura bu manzarayı görür görmez burun kanaması yaşamıştı.Onlar tartışırken kapı çaldı ve içeri Ino girdi. Ino, karşısında Beşinci Hokage'yi ve burnu kanayan Sakura'yı görünce anlamsız gözlerle onlara baktı, sonra sakura'nın baktı yere baktı.
"KYAAAAAAA!" diye çığlık attı. Onun arkasından gelen diğerleri de kulaklarını kapattı.
"Ino, delirdin mi? Durduk yerde niye çığlık atıyorsun?" Kiba, Ino'yu azarlar gibi konuştu, ama içeri girince karşısında ki manzarayı fark ettiğinde kendisi de suskun kaldı.
"Noldu Kiba? Az önce beni azarlıyordun ama sen de hayran kaldın, değil mi?" Ino çok bilmiş bir şekilde konuşuyordu ama gözünü koltuktaki iki kişiden ayırmıyordu.
"Hiç de bile! Sadece bu iki yabancının Naruto'nun odasında bu kadar rahat uyuduklarına şaşırdım ve asıl konuya gelirsek, kim bunlar?" Kiba kendini haklı çıkarmaya çalışarak konuştu ve soran gözlerle Tsunade'ye ve Sakura'ya baktı.
"Bizde bilmiyoruz geldiğimizde burada yatıyorlardı," sarışın kadın iç çekerek cevapladı, "burası ofisim, yatakhane mi beli değil" kendi kendine mırıldandı.
"Oi, anlaşılan herkes burada," açık kapıdan eski altıncı hokage konuştuğunda herkes dikkatini ona verdi.
Artık kendini toparlayan Sakura, "Şimdi fark ettim de herkes burada ne arıyor?" bununla eski nesil kendine geldi.
"Ah, dün İnjoin bana 'Sasuke kim?' dedi. Bende bu ismi kimden duyduğunu ve neden sorduğunu sordum. O da bana, 'köye gelen yabancının isminin bu olduğunu ve Mitsuki'nin ona söylediğini' söyledi. Bende bu konunun nereden çıktığını merak edip Naruto'ya sormaya karar verdim," diye cevap verdi İno, aslında kendisi bu ismi yıllar sonra tekrar duyduğunda için de saçma bir umut oluştu ama yine de emin olmak istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhların Buluşması «Narusasu»
Romanceİki beden bir birini bulamazsa bile iki ruh tekarar bir birini bulur