11.bölüm

21 4 2
                                    

.
.
.

"Gürültülü!" Odadaki herkes sesin geldiği yere döndü ve ardından hemen ölümüne korktular. Herkes, kendisin de bakan tuhaf gözlere baktı.

Ama gözlerden çok, onun arkasından gelen ölüm hissiyle daha çok terlediler, sanki kıpırdamaya çalışsalar oracıkta hemen ölecekler gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ama gözlerden çok, onun arkasından gelen ölüm hissiyle daha çok terlediler, sanki kıpırdamaya çalışsalar oracıkta hemen ölecekler gibi.

"Kimsiniz? Ve neden bu kadar çok gürültü çıkarıyorsunuz?" Aslında dümdüz bir soru ama diğerleri için sanki bir tehditle soruluyor gibiydi.

"Bu... biz... bunu bizim sana sormamız lazım aslında." Tusunda bütün cesaretiyle kendini toparlayıp karşısındaki kişiyle konuştu. Aslında şu anda bile içten içe vücudu titriyordu ama güçlü durup ciddi bir şekilde konuştu

Diğerlerinin ondan aşağı kalır bir yanı yoktu. Aslında hepsinin içinde soru fırtınaları dolanıyordu: Bu kişi nasıl bu kadar kana susamış olabilir? Nasıl hayata? Çakrası nasıl hissedilmiyor? Vücudu yanmıyor mu? Kim bu? Burada ne arıyor?

"Soruma soruyla mı karşılık veriyorsun?" Başını hafif yana yatırdı. Aslında şu an herkes korkuyor olmasaydı, bu çoğu için çok tatlı bir görüntü olurdu.

"Tusunda-sama..." Shikamaru araya girmeye çalıştı.

"Gördüğün gibi sonuçta burada yabancı olan sensin!" Sarışın kadın araya girip hemen konuşmaya devam etti.

"Tusunda-"

"Ama beni uyandırmaya cüret eden de sizsiniz." Yüzünde hiçbir duygu olmadan soğuk bir şekilde konuştu.

"Dur ama beni-"

"Bak bana seni velet! Hongok ofisinde izinsiz bulunan sensin. Bu yüzden sorularıma adam akıllı cevap ver!" Artık bütün duyularının korkudan çığlık attığını görmezden gelerek bağırdı. Şuan vücudu ona arkasına bakmadan kaçması için haykırıyordu ama bunu tamamen görmezden geliyordu

Çocuk ona göz devirip iç çekti "Ah, ne kadarda sorunlu sadece birazcık daha uyumak istiyorum ama siz bunu mahvettiniz" dedi arkasında ki ölüm aurosu iki katına çıktı. Tusunda Karşısındaki adamın gözlerindeki soğukluk, ruhuna işliyordu.Diğerleri, odanın kenarlarına çekilmiş, olan biteni korkuyla izliyordu. Bir an için sessizlik hakim oldu kimse şuan konuşmaya cesaret etmiyordu, herkesin nefesi tutulmuştu.

"Belki de sessizliği kendim sağlamalıyım," dedi kendi kendine mırıldanarak ama aslın da bunu diğerleri de net duydu  .keskin gözlerle sanki onları delebilecekmiş gibi onlara baktı İki parmağını önüne getirdiğinde, odadaki kimse tepki vermedi. Atmosfer oldukça ağırdı.

Tam ağzını açacakken, bir el onun havadaki elini tuttu. Herkes o kişiye baktı. "Cidden sabahları hiç havanda olmuyorsun, değil mi?" dedi, yeni uyandığı belli olan hırıltılı bir sesle konuştu ama odada ki bütün ölüm hissi ortadan kayıp oldu

Ruhların Buluşması «Narusasu»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin