Boruto ve Sarada bir süre sonra yanlarına başka biriyle takımın geri kalanının yanına geldiler. Konohamaru ve Mitsuki yeni gelen çocuğu incelediler.
" Çocuklar bu kim?" dedi senseyleri.
Boruto, " bu Moon. Moon, bu bizim senseyimiz Konohamaru ve diğer takım arkadaşımız Mitsuki." dedi. Siyah gözlü çocuk, ikisine dönerek, "Tanıştığımıza memnun oldum." İlgisiz bir yüzle cevap verdi
"Sensey, o bizim köyümüze gidiyormuş, ve ben de birlikte yolculuk etmeyi teklif ettim." sarışın dedi.
Konohamaru, başının arkasını kaşayarak çocuğa baktı, sonra iç çekti. "Tamam, bizimle gelebilir. Hadi artık yola devam edelim, köye birkaç saatlik mesafe kalmış." dedi, ve herkes yürümeye başladı.
Konohamaru, Moon'a yönelerek merakla sordu: "Peki, neden bu köye gitmek istiyorsun? Orada ne arıyorsun? "
Moon amacı beli olduğu için hızlıca cevapladı: "Ben aslında birini arıyorum. Eğer o köyde ise kalırım, değilse yoluma devam ederek başka bir köye giderim."
Konohamaru, Moon'un cevabını dikkatle dinledi ve ciddi bir ifadeyle devam etti: "Anladım, bu konuda sana yardımcı olabiliriz. Bize aradığın kişinin nasıl biri olduğunu anlatır mısın?"
Moon bir süre durakladı, "Onun nasıl göründüğünü bilmiyorum, ama onu görür görmez tanırım." dedi ve takımın tamamı kafası karıştı
Konohamaru, Moon'u dikkatle inceliyordu. Dedikodulardan haberdardı; her yerde dolaşan bir çocukla ilgili söylentiler duymuştu ve aynı zamanda güçlü olduğuyla ilgili dedikodular da vardı.ama aslında dikkatini en çok çeken şey, tanıdığı birine çok benzemesiydi.
Yol boyunca, Sarada çocuktan gözlerini ayırmadan ilerledi. Bunun farkına ilk varan Mitsuki oldu. "Sarada, bir sorun mu var?" diye sordu, bu da sarışının dikkatini çekerek onlara bakmasını sağladı.
"Siz çok saçma gelebilir ama sanki tanıdığım birine çok benziyor." dediğinde diğer ikisinin dikkatini kendisine çekerek
Boruto ve Mitsuki, Sarada'nın sözlerine şaşkınlıkla baktılar. Boruto, "Gerçekten mi? Nerede görmüş olabilirsin ki?" diye sordu, merakla Sarada'nın yanına yaklaştı.
Sarada, düşünceli bir ifadeyle, "Tam olarak hatırlayamıyorum ama çocukken ona çok benzeyen birini hatırlıyorum." dedi. Ardından, "Belki de bu sadece bir yanılsama olabilir ama çocukla tuhaf bir bağ hisediyorum sanki." diye ekledi.
Sarışın merakla "Kime benzetiyorsun?" diye sordu. Kız biraz tereddüt ederek cevap verdi: "Babama." İkisi de bu cevabı beklemiyordu. Sarışın tekrar çocuğa baktı ve dikkatlice bakıldığında haklı olduğunu fark etti.
Sasuke'nin gençlik fotoğraflarını birkaç kez görmüştü; onunla hiç tanışmamış olsa da, babası o çocuken ondan hep bahsederdi. Bu durum da onun daha da ilgisini çekti. Sasuke'nin izleri taşıyan bu çocuğun kim olduğunu ve neden Moon'un aradığı kişiyle bir bağlantısı olabileceğini düşünmeye başladılar
" Bu çok tuhaf" sarışın diğerlerinden çok kendi kendine söyleyecek şekil de mırıldandı ama diğerleri de duydu
"Ne olursa olsun Köye döndüğümüzde onu gözden kaçırmamalıyız.," dedi kuzgun saçlı kız.
Takımın geri kalanı da bu fikre katıldı ve çözülmesi gereken bir gizem olduğuna karar verdiler. Yolculuklarına devam ederken, Moon'un aradığı kişiyle ilgili daha fazla ipucu bulmaya çalışacaklardı. Belki de bu işlerini daha kolaylaştıracak bir ipucu bulabilirlerdi.
Yolculukları boyunca herkes kendi düşünceleriyle sessizce yola devam etti, nihayetinde köylerinin sınırlarına yaklaşmaya başladıkları köyün yakınındaki ormanda yürüyorlardı.
Ama Çevrelerindeki sessizlik, beklenmedik bir tehlikenin işareti gibi hissettirdi. Konohamaru dikkatlice etrafı gözlemledi ve ani bir rüzgar esintisiyle birlikte bir tehlikenin yaklaştığını sezdiler.
Takım hemen savaş pozisyonlarına geçti. Gölgelerin içinden bir grup kişi ansızın belirdi.
Konohamaru ve takımı, gölgelerden ansızın beliren Ambu birliklerini görünce şaşırdılar . Ambu üyelerinin kendi köylerine ait olduklarını fark ettiler. Bu durum, daha da fazla merak uyandırdı çünkü genellikle Ambu birlikleri, köylerinin sınırlarını korumak için hareket ederlerdi
peki şuan burada ne arıyorlar ?Konohamaru, durumu anlamak için bir an tereddüt etti, sonra kararlılıkla adımlarını attı. "Ambular, ne arıyorsunuz burada?" diye sordu,
Ambu lideri olduğunu tahmin ettiği bir kişi öne çıkarak Konohamaru'ya dönüp, "Konohamaru-san, eminim sizin de üç yıldır aranan bir çocuk olduğunu bildiğinizi biliyorsunuz. Bu yüzden yanınızdaki çocuğu sorguya çekmek istiyoruz." diye belirtti.
Sarışın araya girerek - iyi de neden çakrsını bile hissedilmeyecek kadar küçük olan birni bir tehdit oluşturağunu söylüyorsun?- diyerek karşı çıktı
Ambu kaptanı, Sarışın'ın sözlerine cevap vererek, "Sen Hongoku-sama'nın oğlu olsan bile hala acemisin. Şu anda arkamızdaki çocuğun çakrasını hissedemesek de, ondan gelen güç aurası'nı net bir şekilde hissedebiliyorum. Onu derhal sorguya almamız gerekiyor." dedi. Bu sırada kuzgun saçlı kız araya girerek, "Yedincinin bundan haberinin olduğunu biliyor musunuz? Yani, istediğiniz gibi herhangi birini sorguya çekebiliyor musunuz?" diye sordu.
Ambu lideri, "Bu senin yaşındaki bir çocuğun anlayamayacağı bir şey değil. Beş ulusda şu anda aranan bir çocuk var ve bu çocuk sadece duruşuyla bile aranan kişi olduğunu kanıtlıyor. Onu bulunduğu yerde yakalanma emri var" çocuğu işertlerken belirti
Bu ciddi tartışma sırasında, Konohamaru ve takımı ne yapacakları konusunda bir karar vermek zorundaydı.
Sarada'ya göre, Moon sayesinde babası hakkında yeni şeyler öğrenebilirdi. Ama eğer göz altına alınırsa son umutları da kül olurdu.
Takım 7 ve ANBU lideri tartışırken, Moon sadece güneşin batışını izliyordu. Gün batarken, sıcak güneşin bedeninden ayrılması onu hüzünlendiriyordu. Bu sırada ANBU üyelerinden biri, tartışmayı fırsat bilerek arkadan Moon'a yaklaşıyordu. Onu gizlice yakalamayı planlıyordu
Sadece bir santim daha yaklaşacakken, önündeki kişi ani bir hareketle arkasına döndü.
Anbu Birkaç saniyelik bile olsa, Moon gözlerinin değiştiğini fark etti ve ani bir hareketle önündeki adamın elini savurdu. Tam o anda, hızlı bir rüzgar esip anbu alarak ağaçlara parçalayarak birkaç metre savurdu.
"Sakın bana bir daha dokunmaya çalışmaya cüret etmeyin," diye uyardı.
Hızla olayın yaşandığı yere doğru bakan Takım 7 ve ANBU üyeleri, yaşananları şaşkınlık içinde izlediler. Moon'un ani tepkisi ve ardından ortaya çıkan güç, herkesi şaşırtmıştı.
'Çakrası zyıf olduğu halde , rüzgar elementini böyle bir seviyede kullandı!' diye düşündüler.
Diğer anbuler , moon'nun etrafın da durarak saldırı pozisyo'nun geçtiler , tekrar saldırı olma ihtimaline karşı hepsi tetikte olarak liderin emrin beklediler
ANBU lideri, takıma tekrar dönerek, "Sizi uyarmıştım, bu çocuk kesinlikle üç yıldır aranan çocuk." dedi.
ANBU liderinin sözleriyle birlikte, Takım 7 üyeleri durumu daha da ciddiye aldılar. Moon'un aslın da kim?
Konohamaru, ANBU liderine dönerek kararlı bir şekilde, "Anlaşıldı ama onu biz alacağız. Sizin aksinize bizi bir tehdit olarak algılamıyor. Moon'u alarak köyümüze döneceğiz ve onunla ilgili daha fazla bilgi edinmeye çalışacağız." dedi.
ANBU lideri, Konohamaru'nun sözlerini düşünerek tekrar çocuğa baktı sanki kabul etmese hepsini orda öldürecekmiş gibi ona bakıyordu, "Tamam, ama arkadan birkaç ANBU ile birlikte gizlice takip edecez ve Hongoku-sama'ya bilgi vereceğiz." şeklinde yanıt verdi. Ne kadar kabul etmek istemese de çocuğa
baktıktığın da sanki ölüm ile burun burunaydıGelen ANBU'lar tekrar gölgelerin içine saklandı ve onları uzaktan takip etmeye başladı. İki kişi de, Hongoku'ya bilgi vermek için ayrıldı.
.
.
.
.
.
Bölümü beğenip , yorum yapmayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhların Buluşması «Narusasu»
Romanceİki beden bir birini bulamazsa bile iki ruh tekarar bir birini bulur