★
♡the neighbourhood, w.d.y.w.f.m.
★
"Bir sorun mu var, sevgilim?"
Gözlerindeki ifade donup kaldı. Şaşırarak bir bana, bir de kollarıyla iki yanıma adeta duvar örmüş olan Cihangir'e baktı.
Ben ise sadece yutkunabildim.
Olanlara inanamıyordum. Bu karşılaşmayı onlarca kez hayal etmiştim; bazılarında ağlıyordum, bazılarında yüzüne gülüyor ve onun iftiralarının aslında bana hiç zarar vermediğini düşünmesini sağlıyordum, bazılarında ise o sadece karşımda duruyor ve ben ona nefretimi kusuyordum; bağırıp çağırıyor, göğsüne yumruklarımı indirip bana bunu neden yaptığını soruyordum.
Ama bu, hiçbirisine benzemiyordu.
Cihangir yavaşça geri çekildi ve ellerini masadan çekip omuzlarıma koydu. Gerildim, sanki parmak uçlarından tenime bir enerji akıyordu.
Adını bile anmaktan korktuğum zamanlar geride kalmıştı, biraz da Cihangir'den güç aldığımı biliyordum.
"Hayır, bir sorun yok," deyip omzumun üzerindeki eline dokundum.
"Öyleyse Burak, gitme zamanın gelmiş senin."
Cihangir'e dönüp bakacaktım ama kendimi durdurdum. Aslında adını bilmesine şaşırmamalıydım çünkü o da tıpkı Cihangir gibi basketbolcuydu ve onun takımı da Üniversiteler Arası Ligi'nde yer alıyordu. Büyük ihtimalle birçok maçta karşı karşıya gelmişlerdi.
Burak ağzını açtı ama bir şey söyleyemeden geri kapattı. Cihangir'e bakıyordu, ben de dönüp bakmak istedim ama bilmiyorum, donup kalmış gibiydim.
Yine de Burak'ın gözlerindeki ifadeden anladım Cihangir'in ona nasıl baktığını. Zaten o böyle birisiydi. Anca gücünün yettiği insanların karşısında sesini çıkarır, başını dik tutardı. Şimdi ise kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırmış bir kedi gibi görünüyordu.
Burak'ın ifadesi soldu, rengi de öyle.
Gitmek için arkasını döndü ve birkaç adım attı. Tam rahatlayıp derin bir nefes alıyordum ki, bize doğru dönüp konuştu.
"Hafta sonu parti var Cihangir. Yeni çiftimizi de aramızda görmek isteriz," dedi ve sonra ekledi: "Tabii eğer ilişkiniz gerçekse." Sonra yanımızdan ayrıldı.
Arkasında ise kaygı vücudunu bir yılan gibi sarmakta olan beni bıraktı.
Çıkıp gitmesini bekledim rahatlayabilmek için. Sonunda cafenin kapısından çıkıp gittiğinde kendimi sıkmayı bıraktım. Ellerimle yüzümü kapatıp derin bir nefes alırken Cihangir bir sandalye çekip oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POTA ALTI
Teen FictionOkulunun basketbol takımının sosyal medya yöneticisi olmak zorunda kalan Açelya ve takımın sessiz oyuncusu Cihangir'in hikâyesi. ★ Sosyal anksiyetesi yüzünden zor zamanlar geçiren Açelya, bir gün arkadaşının ondan yardım istemesiyle kendini hiç ol...