Savaş Hazırlığı..

4 1 0
                                    

Hendeğe düşmüş oyuncağını almaya çalışan bir çocuk gördüm. Çamura yatmış kolunu çukura uzatıyordu. Tam düşmek üzereyken ensesinden yakaladım. Kaldırıp üstünü başını düzelttim. Bi hamlede çukura inip oyuncağını alıp geri çıktım. Oyuncağı vermek için uzattım ama vermedim. Yere bıraktım. Çocuk almak için önümde eğildi fakat alamadan üzerine basıp ezdim. Ağlayarak orayı terk etti. Bunları ben yapmamıştım. Bunu bana biri yaptırıyordu. Kafamın içinde yine o ses. Yine o konuşuyordu.

"Sen bir savaşçısın. Herkesi öldürdüğün gibi vicdanınıda öldür. Kimseye merhamet etme."

Böyle bir şey yapamazdım. O bir çocuktu. Kadınlara ve çocuklara kıyamazdım. Ben bir savaşçıyım, harami değil. Benim işim kötülerle.

Geçmişte yaşadığım bir anım o an gözümde canlandı. Yıllar önce yolumun üzerindeki bir kasabaya rastladım. Testilerde su taşıyan bir kadın önümden geçerken gözlerini hiç üzerimden çekmedi. Dikkat çekmemeye çalışsamda üzerimdeki kurumuş kan lekeleri, çantamdaki avladığım hayvandan damlayan kanlar... Engel olamıyordum. Kadının su doldurduğu çeşmede elimi yüzümü yıkadım. Kurumuş boğazımdan uzun zaman sonra su geçtiği için çok mutluydum. Tam o esnada sırtımda ince bir sızı hissettim. Doğrulmaya kalktığımda o ince dediğim sızı daha çok arttı. Arkamı döndüğümde önümden geçip testileri taşıyan kadını gördüm. Yüzü kapalı suratıma öfke ve sinirle bakıyordu. Kasabasındaki yabancı bir tehdit olmamdan dolayı yapmıştı bunu. Elimin tersiyle ittim. Sırtımdaki hançerle yürümek hiç de kolay olmasada adım adım ilerlerken kadından bir darbe daha yedim. Yere yığıldığımda yüzümdeki kumaş açıldı. Tek hatırladığım şey kadının suratıma şaşkın şaşkın baktığıydı.

Geri uyandığımda bi ahırdaydım. Samanların üzerinde yüz üstü yatıyordum. Sırtımda sıcak bir bez vardı. Kalkmaya çalıştığımda o ince sızıya bastırıldığını hissettiğim an o acıyla kendimi yere geri bıraktım. Eğilip suratıma baktığında gördüğüm yüz beni o acıdan daha çok canımı yaktı. Dünyalar güzeli bir kadın. Gözlerinin içi parlıyordu. O kadar güzeldi ki...
Yaralarımı iyileştirdi ve benim onunla kalmama izin verdi. O eve sürekli uğruyordum. Gecemi geçirip avlanmaya gidiyor, bazı işlerimi halledip tekrar eve geri geliyordum. Kadın çok güzeldi. Birbirimizi seviyorduk. Ya da ben öyle sanıyordum. Hamile olduğunu bir notla söylemişti. Onu bir daha hiç görmedim.

Arkamdan gelen sesle irkildim;

"Kafanı bunlarla mı meşgul ediyorsun savaşçım. Önümüzdeki yaklaşan savaşa hazır mısın?"

Diz çöktüm. "Hazırım efendim."

"Bu beni pek hoşnut etmedi. Hazır olduğunu göremiyorum."

Başımı kaldırıp gözlerine baktım.
"Her an, her yerde. Ben her şeye hazırım efendim. Siz emredin, ben de gerçekleştirmek için canımı ortaya koyayım."

"Aferin küçüğüm. Bu sözlerin beni güzel etkilesede daha çok şey öğreneceğini biliyorum. Alacağın eğitimlerde seni izleyeceğim."

Eğitim mi? Ben zaten çocukluğumdan beri eğitim alıyordum. Ben hazırım.

"Ben de öyle düşünüyordum savaşçım. Birlikte yaşayıp göreceğiz."

Güneşin ışıltısı seninle olsun...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin