VOLKAN
" çıkmış mı... tamam kapat " dedi ve ayağa kalkarak
" uyanın millet Sevgi çıkmış gidip Aslıyı alalım " dediğinde herkes gözlerini açtı
" Aslı duyuyor musun bizi "
" duyuyorum " dedi kısık bir sesle
" uyumak üzereyim gelin artık " dediğinde tam arabadan inecekken Vahit abi kolumdan tuttu
" dur bir dakika öylece girip alamayız "
" gayet alırım abi " dedim sinirle
" içeriye girmeyelim bence bizim amacımız Azizi paket etmek elimizdeki görüntülerle bunu rahat bir şekilde yapabiliriz bariz yatağa kelepçeli ama eğer polisi ararsak direkt suç üstü yaparlar kesin sonuç " dedi Rüzgar
" Rüzgar haklı eğer şimdi Aslıyı çıkarırsak Azizi de elimizde tutarsak sonradan polise teslim etmesi zor ve uğraştırıcı olur " Vahit abi konuştuğunda Aslı devreye girdi
" hangisi kesin sonuçsa onu yapın ben dayanırım " sesi o kadar kötü geliyordu ki bu beni daha da sinirlendiriyordu
" tamam o zaman arayın polisleri hemen " dediğimde Yağmur telefonunu çıkartarak bana gösterdi
" ben hallediyorum o işi " dedi
ASLI
yaklaşık yirmi dakika geçmişti ama polislerden hala ses yoktu
Aziz yatakta yavaş yavaş kıpırdanmaya başlayınca uyanıyor olduğunu anladım
" günaydın güzelim " dedi tekrar bana arkadan sarılarak ben ise yataktan düşecek kadar uzağında yatmaya çalışıyordum
" seninle uyuyup uyanmak çok güzel bir hismiş " dediğinde kulaklıktan Volkanın sesini duydum
" biraz sabret çömez polisler birazdan burada olur " dediğinde onun sesi bile sinili olduğunu anlamama yetiyordu
" annem çıktı mı " dedim haberim yokmuş gibi
" bilmiyorum dedim ya bir daha sorma çıkacak işte " dedi ve yatakta doğrularak omuzumdan tutarak sırt üstü yatmamı sağladı
" eee ne yapsak bugün "
" umurumda değil " dedim yorgun bir şekilde sonra bana dikkatli bakınca konuşmaya devam etti
" sen uyumadın mı " dediğinde cevap vermedim
" heyecandan mı uyuyamadın " deyip güldü
" uyumamana rağmen kaçmamışsın "
" kaçmayacağımı söylemiştim ayrıca ellerim bağlı "
" istersen ellerini çözebilirim "
" polisler geliyor " dedi rüzgar patika yolun oradan bize haber vererek
" tamam aslı elini sakın çözmesine izin verme o şekilde kalman gerekiyor " dedi Vahit abi tam o sırada aklıma gelen şeyle Azizi kışkırtmam gerektiğini anladım
" çözersen sana saldırabilirim "
" bunu çok isterim " dedi sırıtarak
" Aziz benim en çok neyimi seviyorsun " dedim onu kıştırmaya çalışarak
" adamı ne azdırıyorsun Aslı " dedi Yağmur bağırarak
" senin sevmediğim yerin yok güzelim " dedi ve ellerini vücudumda gezdirmeye başladı
" tenin o kadar yumuşak o kadar güzel ki her gün bunun hayalini kurdum ben "
" neyin hayalini kurdun "dediğimde üstüme eğildi ve o pis dudaklarını boynumda gezdirmeye başladı
" senin hayalini senin benim olduğun günün hayalini "
" dokunma bana "
" hayır beni kendine çekip dokunma diyemezsin " diyerek yanağımı öpmeye başladı
" senden iğreniyorum " dediğimde yüzüme ağır bir tokan indirdiğinde acıyla bağırdım
" Aslıı " duyduğum haykırış Volkandan gelmişti
" senden hep iğrendim bana dokunduğun her an senden nefret ettim " dediğimde elimi çözdü ardından saçlarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı ve duvara yasladı
" çocukken seninle oynadığım oyunları hatırlıyor musun " dediğinde işaret parmağını kaldırarak susmam gerektiğini göstermişti
" sakın... aklından bile geçirme "
" neden olmasın " diyerek bir elini kalçama indirdi ve sıktı
" önceden elimi dolduramazdın şimdi mükemmelsin " dediğinde ağlamaya başladım
" tacizcinin tekisin sen " dediğimde saçlarımdan asılarak beni yere fırlattı ardından karın boşluğuma sert bir tekme attı
" nerde kaldı bu polisler " diye bağırdı Vahit abi
Aziz eğilerek elleriyle yüzüme düşen saçlarımı kenara çekti
" eskiden bu kadar cesaretli değildin ağzını bile açamazdın ne oldu da değiştin bu kadar "
" senden daha çok nefret ettiğimi anladım sadece " dediğimde tekrar saçlarımdan çekiştirerek ayağa kaldırdı beni ve yatağa atıp üstüme çıktı
" madem benden nefret ediyorsun sevgini kazanmaya çalışmayacağım " diyerek ellerimi başımın üstünde sabitledi ve kazağımı üstümden çıkarttı
" dokunma bana " diye bağırdığımda çırpınamıyordum bile
" Az kaldı güzelim polisler gelmek üzereler dayan " dedi Gözde ağlamaklı bir sesle
kazağımın altında siyah boğazlı bir atlet vardı ince olduğu için eliyle rahatlıkla yırtmıştı ve bu benim ağlamamı artırmıştı
polisin siren seslerini duymaya başladığımızda Aziz korkuyla üstümden kalktı
" neler oluyor be " dediğinde ağzıma kanın metalik bir tadı gelmişti
" sonun geldi Aziz olan bu " dedim ve deli gibi gülmeye başladım
" sen mi yaptın " dedi ve tekrar üstüme çıkarak boğazıma sarıldı
nefesimin kesilince ellerimle kollarından ittirmeye çalıştım yetmedi çizmeye başladım ama bırakmadı
kısa süre sonra polis sirenleri daha da yakından gelince burada olduklarını anladım
Aziz beni bıraktı kaçacağını düşündüğüm için zorla ayağa kalkarak koluna asıldım
" bırak beni orospu " diye bağırarak beni iteklemeye çalıştı
" hiç bir yere kaçamazsın.... imdaaat "diye çığlık attım
kısa süre sonra kapıya polisler gelmişti
" kaçmaya çalışmayın etrafınız sarılı " duyduğum sesle kolunu bırakarak kendimi yere attım bitmişti artık özgürdüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARA AVCILARI
General FictionYetimhanede büyümüş ve çocukluklarından beri bir şeyleri çalarak hayatta kalmaya çalışan bir grup arkadaş aralarına yeni bir üye almasıyla olaylar başlar
