HEPİNİZE KUCAK DOLUSU MERHABALAR ARTIK YENİ BÖLÜMLER BU HESAPTA OLACAK ÇÜNKÜ BEN KendiHalinde456
HESABIMIN ŞİFRESİNİ UNUTTUM. UMARIM YENİ BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ İYİ OKUMALAR ÖPÜLDÜNÜZZZ😘
🥰
(+18 Sahne Ver İstemeyen okumasın)
(Okuyacağınızı biliyorum😉 )
🤍
kalktığımda, saat sabahın sekiziydi. Yorganı üzerimden atıp yataktan kalktım. Başım dönmüyordu ve bu iyi haberdi. Rahatlayarak bir oh çektim fakat aklıma gelen şeyle balondan aşağı kaynar sular döküldü. BEN KORAY'LA UYUDUM.
Hassiktir
Gerçekten hassiktir
Dün üzerimde olan deri ceket yerdeydiler ben üzerimdeki siyah tişörte rağmen yanıyordum. Odadan çıktım, mutfaktan tıkırtılar geliyordu. Mutfağa girdiğimde gördüğüm görüntüyle resmen dumur oldum. Kahvaltı masası hazırdı. Ve asıl olay Koray altında kareli lacivert bir pijama, üzerinde sırtındaki bütün kaslarını belli eden bir beyaz tişört ve nemli saçlarıyla çatal kaşıkları diziyordu. O kadar çekiciydi ki.
Kızım saçmalama hayatında erkek mi görmedin kas mı görmedin ne bu hakaretin 40 nabzın 90 dan 120 ye çıktı. Relax
Kes!
"Günaydın Eloş." Demesiyle daldığım yerden koptum. Geldiğimi anlamış mıydı?. "Günaydın?" Dedim bende soran bir ses tonuyla. Anlamış olacak ki bana döndü "Sabah başım kazan gibiydi bi duşa girdim sen uyanmadan hızlıca, birde kahvaltı hazırladım ama biraz fazla ses çıkarttım kusura bakma uyandırdım."
Koray şuan ne kadar çekici ve tatlı olduğunu bir bilsen.
Götüm.
Ay kes be!
Bana rapor vermesi ne kadar hoşuma gitsede belli etmedim, "Yok çok bile uyumuşum, normalde bu kadar uyumam. Eğer yerim rahat değilse" dedim ve ben daha dediğim şeyin şokunu yaşayamadan gözlerindeki ışıltıyı gördüm. Yemin ederim gördüm ama kanıtlayamam.
Valla bende gördüm. Çok güzel...
Telaşla, "Yani ilaçlardan falan herhalde galiba" dedim ve cümlemin saçmalığıyla kavruldum resmen. Bi anda gülmeye başlayınca, dalgıca onun gülüşünü izlerken hafif bir gülüme yer edindi dudaklarıma. Onu izlediğimi farkedince o da gülüşünü azaltıp dalgıca gözlerime baktı.
Bi anda "Dün gece bişey oldumu?" Diye sordu korkuyla. Bunu beklemiyordum "Ne!" Diye istemsizce bir şaşırma nidası çıktı dudaklarımdan. O afallayıp "Dün gece. Bişey oldumu yani bişeyler?" Hafif sinsi bir gülüş belirdi dudaklarımda "Ne gibi bişeyler?" Diye sordum o daha da afallayıp elini ensesine götürüp kaşıdı.
Oyyyy.
"şey işte, yani şey olan şey" diye geveleyince daha fazla oynamayıp,"Bişey olmadı merak etme" dedim çok ciddi bir şekilde. Ve beklemdiğim bi şekilde omuzları düştü sanki şey gibiydi.
Bişeyi kaçırdığı için üzülmüş gibi.
Evet!
Ben ona bakarken gerçekten çok aşık olduğumu gördüm. Bi anda hiç beklenmedik bir şekilde ona doğru ilerleyip yanaklarını iki yanağından tutup kendime çektim ve dudaklarına yapıştım. Gözleri anında kapanırken benimde gözlerim huzurla kapandı.
Baş parmağım hariç tüm parmaklarımı kulağının arkasına koydum. İki elinide iki bel oyuğuna koydu ve bi anda dudaklarını aralamasıyla bende araladım dudaklarımı ve alt dudağımı emmeye başladı. Bende üst dudağını ısırmaya başladığımda boğazdan gelen bir sesle inledi ve alt dudağımı sert bir şekilde ısırdı. Dayanamayıp bende zevkle inledim. Kalçamdan tutup beni bir yere doğru götürdüğünü anladım fakat ben hala kafamı sağa sola yatırıp onu şevketle öpüyordum.
(Bu radan sonraki anıt sahne için diler bölüme geçin)
Banyoya gittiğimizde beni tezgaha oturttu ve o da tişörtünü çakardı, kasları gözümü kamaştırıyordu. Bana yaklaşım göğüslerini öptüğünde artık son noktaydı. Doğrulduğunda bu sefer ben eğildim ve en başından beri yapmak istediğim şeyi yaptım, tüm kaslarını öptüm yavaşça.
Tam sağ karın boşluğundaki uzun yara izini görünce kaşlarım çatıldı fakat sanıyordum ki beyin fonksiyonlarım durmuştu. Yarasının üstünüde öptüm. Her öpüşümde dahada kasılıyordu kurban olduğum kasları. Doğrulduğumda hayran hayran beni izlemesi, sanki değerli bir mücevhermişim gibi bana bakması beni benden aldı ve dudaklarıma yapıştım.
Sertçe karşılık verdi bana ve altındaki pantolonu sıyırdım altından fakat eğer o toplara girersen işe geç kalırdı-
bi dkaika şan İŞ. BEN İŞE GİDİCEM
"Koray. İş. İşe gitmem gerekiyor"
Dedim ve odam "hmhm" diye onaylar bir şekilde mırıldandı ve benide kucağına alıp duşa kabine girip suyu açtı ve önce beni sonra kendini yıkadı ve duştan çıktık benim tanga pert olduğu içim Koray giyinip hızla ban bir iç çamaşırı takımı ve bir kumaş pantolon, ceket takımı alıp gelmişti çok konuşmuyorduk. Bence ikimizde şoktaydık.
Koray'ın kurduğu kahvalrı kuruduğu için toparlayıp dolaba koyduk çünkü o 'yemeklerde kullanırım' demişti.
Beni işe bırakıp akşam alacağını söylemişti.
İşlerimi halledip çizimime başladığımda arada durup olayın gerçekliğini sorguluyordum ve onu aklımdan çıkartamıyordum. Aşk bu muydu?.Onu hiç unutamamak, yanında olsa bile özlemek miydi aşk?. Eğer aşk buysa ben Koray'ı gördüğümden beri ona aşıktım.
Çok seviyordum ama akşam ne konuşacaktık, be yapacaktık, abime ne diyecektik en önemlisi biz ne bok yiyecektik?
Çetin kahvemi bıraktı ve gitti. Kahve bile onu hatırlatıyordu. Bu muydu aşk her şeyde onu hatırlamak. Peki biz şimdi neydik...
🤍
