12. Bölüm

248 7 0
                                    

"Osman hadi uyan artık bak ezana az kaldı." Odaya daldığım da gördüğüm manzara karşısında tebessüm ettim. Baba kız sarılmış uyuyorlardı. O olayın üstünden 4 yıl geçmesine rağmen kendimizi toparlamayı başarmıştık. Ayaz tam silahı ateşleyecek iken Burçin onu vurmuştu. Yaptıkları, yaşattıkları anlaşılan onu da bu noktaya getirmişti. Osman'a yaklaşıp dürtmeye başladım.

"Ya Asmin ne dürtükleyip duruyorsun ya uyandım iste." Derken bile hâlâ uyuyordu.

"Uyansana be. Bak seni uyandırcam derken Masal uyanacak. Bak yani tutmayacaksan seni kaldırmak için eşek gücümü kullanmayayım her zaman." Gözüm Masal'a kaydığında çoktan uyanmış kıkırdıyor olduğunu gördüm. " Sen anneye mi gülüyosun bakalım babaya mı?" Osman tek gözünü açarak Masal'a baktı.

"Tabiy ki şana gülüyoyum anne, kıjarken çok komik oluyosun." dedi kıkırdayarak tıpkı babası gibiydi.

"Aslan kızım be" diyip Masal'ın yanağını sıkıp öptü Osman. Baba kız bana karşı cephe kurmuşlardı sanki.

"Aşk olsun baba kız cephe kurun bana Asmin kim ki zaten." Diyip duygu sömürüsü yapmıştım ama bir şeyin değiştiği yoktu bende mutfağa doğru ilerleyip sandalyeme kuruldum. Osman ve Masal'da geldikten sonra sahurumuza başlamıştık. Masal da her sahur bizimle kalkar sütünü içer tekrar uyurdu.

"Anne ben yayın babamya gidebiyiy miyim? Babam şöz verdi baya o beyeydiyim bebeyi ayıcak" bir çocuk bu kadar mı tatlı konuşur dayanamayıp o güzel tontiş yanağına bir öpücük kondurdum.

"Tamam kızım baba işten gelsin hep beraber çıkarız tamam mı? Hem baba gelene kadar parka da gideriz."

"Yaşaşın sen biytaneşin anne." Diyip boynuma sarılmıştı ki Osman'ın öksürmesi ile ikimiz de ona baktık.

"Prenses hadi sen sütünü iç ben seni yatırayım bak her gün bizimle kalkıyorsun uyku düzenin bozuldu." Osman'a katılırcasına başımı salladım. " Baba haklı annecim hadi siz uyumaya bende buraları toparlayıp geliyorum."

"Anne yine şizin ayanız da uyuyabiliy miyim?" dedi masum masum bakarken. Tabi o bakışlardan sonra Osman ve benim itiraz etme şansımız pek yoktu.

"Peki" diyip yanağını okşadım ardından Osman onu kucağına alıp yukarı odaya çıkardı masayı toplarken başım dönmeye başlamıştı bir kaç haftadır böyleydi ama Oruç tutuğum için olduğundan emindim. Ama bu sefer farklıydı midem de bulanmaya başlamıştı karnımı tutup lavaboya koşarken Osman da merdivenlerden iniyordu.

"Meleğim neyin var?" Diyip o da arkamdan koşmaya başladı. Kapıyı kapadım Osman'ın beni böyle görmesini istemiyordum.

"Asmin açar mısın lütfen kapıyı? Asmin?"

"Iyiyim ben aşkım sadece midem bulandı." dedim çıkarken.

"Yarın doktora gidiyoruz" tam sözünü kesecekken parmağı ile ağzımı kapadı ve "itiraz istemiyorum benim güzeller güzeli" diyip dudağıma bir öpücük kondurdu. "Çok güzelsin ama dua et Ramazan ayındayız yoksa şu an burda değil başka bir yerdeydik" dedi sırıtarak. Omzuna vurdum ne olursa olsun utanıyordu insan. "Uyuzsun işte. Uyuz" diyip kıkırdadım.

"Bence fazla zorluyorsun bak cidden kendimi acayip zor tutuyorum. Ramazandan sonra gösteririm ben sana. Neyse uyanırsa bizi göremeyince korkar yine bizim bücür. Az mü çekti prenses karışık cadıdan" diyip kucağına alıp merdivenlerden çıkmaya başladık.

" Ya Osman indirsene beni. Bir yerine bir sey olacak sonra dilindem düşmem."

"Ha yani beni düşündüğün için değil kendin için indirmemi istiyorsun öyle mi?" Diyip indirip duvara yaslayıp gıdıklamaya başladı. "Odun, odun, odun" biz eğlenirken Masal'ı unutup uyandırmıştık.

"Ya ben uyumay istiyoyum şuşun" diyip saçını savurarak tekrar odaya girdi.

"Bu ilerde çok canlar yakacak bak gör sen" diyip göz kırptım Osman'a. "Benim karım ve kızıma yan gözle bakanın gözünü oyar eline vermek yerine havaifişeğe takar göklerde yıldız saçtırırım"

"Senin uykun mu geldi saçmalamaya başladın da?"

"Haklısın galiba yürü bakalım Odun sevgilisi olan aşk böceğim"

"Bence hiç konuşma"

"Sustum" diyip ağzına fermuar çekti. Kas öküzü nolcak her hali tatlı.

***

"Anne buna da biyeyim hadi buya biymek iştiyoyum" diyip Salıncağa doğru koşmaya başladı. Hava 41 derece ve ben Masal'ın arkasından resmen cirit atıyordum.

"Bana bak Masal bu son kızım sen hiç mi yorulmazsın kime çektin ya?"

"Bana çekmiş olmasın" dedi bir ses arkamı dönüp baktığım da abim Mete ile karşı karşıya geldim. "Abiii" diyip boynuna sarıldım. Masal ise dayı diye koşarak abimin boynuna atladı.

"Hayırdır seni hangi rüzgar attı buraya ya abi iyi ki geldin. Bak itiraz istemem bizimle kalıyorsun. Hem Reyhan nasıl hamileliği nasıl gidiyor ya keşke o da gelebilseydi" diyip nefes aldım.

"Kızım yavaş hâlâ makinalı tüfek gibisin bir nefes al. Allah Osman'a sabır versin ne diyeyim. Ara da gelsin. Hep şirkette."

"Işleri yoğun biraz ama bugün erken çıkacak Hastaneye gidecektik"

"Hayırdır kötü bir şey yok ya?" dedi abim. Her zaman ki sağlık kontrolleri diyip geçiştirdim.

Eve girdiğimiz de Osman çoktan gelmiş koltuğa kurulmuş her zaman ki gibi Playstation oynuyordu. Bizi ve abimi de görünce bize doğru gelip abimle sarıldılar.

"Oo Mete sen buralara gelir miydin ya?"

"Geldik işte Osman." Diyip gülüştüler. Niye güldüklerini hâlâ anlamamıştım. Bence bir tane de erkekleri anlama kılavuzu çıkmalı. Hep kadınlar hep kadınlar.

"Iyi ki geldin Mete biz de Masal'ı napacağız diye düşünüyorduk. Biz gelene kadar ilgilenir misin?"

"Ayıp ettin damat o benim biricik yeğenim tabi ilgilenirim. Cadı dondurma yemeye ne dersin?"

"Yaşaşıınnn sen biytaneşin dayı. Buylaydan hayır yok. " diyip boynuna atladı dayısının. Tabi ki yine pabucumuz dama atıldı. Ama çok tatlıydı gülerek Masal'ı izlemeye başladık.

" Abi çok yemesin sonra bademcikleri şişiyor ve şapkası çıkarmasına izin verme güneş falan geçer Allah korusun" dediğimde Osman ile abim gülmeye başladı gözleri Masal'daydı. Baktığım da beni taklit ediyor olduğunu gördüm.

"Sen anneyi mi taklit ediyorsun bakalim" diyip poposuna hafif vurmaya başladım.

"Annecim vayya şeni taklit etmedim. Canım annem beyim."

"Neyse hadi öyle olsun. Dayının sözünden çıkma tamam mı?" Diyip Osman ile ikimiz de Masal'in yanağından öpüp çıktık.

Hastaneye vardığımız da doktordan randevu alıp beklemeye başladık sıramız geldiğinde odaya girip neden geldiğimizi söyledik.

"Lütfen uzanır mısınız? Karnınızı açın." Dediğini yapıp karnımı açtım sıvımsı şeyi döküp karnıma bakmaya başladı. Osman ile bakışırken doktor bize dönüp tebrik etti daha ne olduğunu anlamamıştık. Doktor anlamadığımızı fark etmiş olacak ki " Tebrik ederim bir bebeğiniz olacak" diyip masasına oturdu. Biz hâlâ bakışırken " Yani ben şimdi baba mı olucam yani tekrar baba mı olucam" karnımı kapatıp ayağa kalkarak " evet aşkım bir bebeğimiz olacakmış" diyip karnımı tuttum. Osman bana sarılıp döndürmeye başladı. " Baba oluyorum bee" diyip dudağıma bir buse kondurdu.

Hayırlı Ramazanlar arkadaşlar. :)

VazgeçilmezimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin