Dudaklar

559 47 2
                                    

Çok uzun bir bölüm olmadı fakat tatlı bir bölümle geldim keyifli okumalar 🩷🎀

Jungkook gözlerini artık alışık olduğu odada yeniden açmıştı. Başında çok keskin bir ağrı hissediyordu. Çünkü Ata Vampir düne dair bazı kısımları çocuğun hafızasından silmişti. Bu da çocukta kısa süreli fakat şiddetli baş ağrısına sebep olabilirdi. Jungkook'un hafızasında kalan son anı kurtlardan korunmak için ağaca tırmanmasıydı. Gerisi yoktu.

"Ben nasıl geri buraya geldim?" diyerek etrafına bakındı. Hafızasını zorlasada ağaca tırmanışından sonrasını hatırlayamıyordu. Çok susamıştı çocuk, odada yalnızdı. Tam ayaklanacağı sırada bulunduğu odanın kapısı açılmıştı. Gelen kişi Jimindi.

Jungkook Jimin'i yeniden gördüğüne çok sevinmişti. Jimin de aynı şekilde Jungkook'un yeniden burada olmasına çok sevinmişti.

Jimin koşarak Jungkook'a sıkıca sarıldı. İkili bir süre sarıldıktan sonra "iyi misin su vermemi ister misin?" diyerek çocuğun aklını okumuştu Jimin. Jungkook başını olumlu bir şekilde salladı. Jimin ayaklanıp suyu almaya gidecekken Jungkook onu durdurup "Jimin ben buraya geri nasıl geldim hiçbir şey hatırlamıyorum" diye sordu. Jimin elbette bu soruya hazırlıklıydı. "Bekle beni burda Jungkookie ilk önce suyunu iç her şeyi konuşacağız" diyerek hafifçe ve samimiyetle tebessüm etti.

Jimin geri döndüğünde suyu uzattı nazikçe.  Jungkook sanki çölden çıkmış gibi suyu kana kana içiyorken bu Jimin'i güldürdü "Oh yarasın minik Jungkook'a" diyerek karşındaki çocuğun saçlarını karıştırdı.

Jungkook su şişesini yatağın yanındaki komidine bıraktığında artık konuşmaya hazırlardı. Jungkook'un merakını dindirecekti Jimin. Tabi ki biraz eksik anlatarak.

"Hava kararmadan önce beni aramıştın. O an telefonu tam açacakken kapandı telefon. Sonra geri döndüğümde sana ulaşamadım. Bunu birkaç kez tekrarladım fakat sonuç değişmedi." diyerek konuşmayı başlatmış oldu Jimin.

"Evet o anı hatırlıyorum. Ben de tekrardan aramak istedim ama sinyal bağlantısı yoktu." diyerek hafızasına dolanlarla büyük zeytin gözleri yeniden dolmuştu küçük olanın.

"işte o zaman içime bir kurt düştü başının belada olabileceğini düşündüm ve bunu efendi Taehyung'a bildirdim. O da bana senin güvenliğinden emin olmam için bana emir verdi. Seni bulduğumda ise ağacın dibinde baygın bir şekilde duruyordun ve dizin yaralıydı. Sonrası da bu işte buradasın." diyerek etrafı gösterdi Jimin.

Jungkook Jimin'in söylediklerini dinlerken hala bir mantıksızlık varmış gibi seziyordu fakat baş ağrısı yüzünden şu an buna odaklanmamayı seçmişti. Burukça gülümsedi Jungkook. "Daha iyi şartlarda görüşmek istemiştim fakat gittiğim gibi yine baş belası olarak geri geldim bu malikaneye"

"Sen baş belası değilsin" dedi çocuğun söylediklerine zıt olarak. "Tanrı aşkına senin gibi tatlı biri nasıl baş belası olabilir. Efendi Taehyung buraya gelmeni istemeseydi beni göndermezdi Jungkook. O da seni baş belası olarak görmüyor. Lütfen böyle şeylerle zihnini meşgul etme."

Jungkook gülümsedi. Sahi Bay Kim nerelerdeydi, kendisini merak etmemiş miydi hiç? "Bay Kim nerede peki? Ona artık teşekkür etmek bile utandırıyor beni Jimin. Bu üç oldu ona fena borçlandım."

"Onun ufak bir işi vardı birazdan burda olur. Şimdi sen sadece dinlen."

...

Taehyung Jiminle Jungkook'u eve gönderdikten sonra Jungkook'un kanını tüketmeye tenezzül eden vampir Lunayla ufak bir işi vardı.

Vampirler bilindiği üzere ölümsüzlerdir. Ya kalplerinin yerinden sökülmesi gerekir ya da başını gövdesinden ayırıp yakılmaları gerekir. Ancak bu şekillerde can verebilirler.

Winter's Gift (Taekook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin