"Noldu Arda?"
"Böyle şeyler nasıl söylenir bilmiyorum.. Nefes beni aldattı."
"Nee?"
"Duydun işte."
"Bizim Nefes mi? Hayatta inanmam."
"Aldattı işte nesini anlamıyorsun?"
"Ya Nefes sana deli gibi aşık. Hem üstelik evlisiniz."
"Değilmiş işte. Aşkın gözünü o kadar kör etmiş ki, evli olduğumuzu bile unutmuş."
"Arda saçmalıyorsun bence."
"Saçmalamıyorum. Gözümle görmesem inanmam. Ama gördüm."
"Peki seni tırnak arası, aldattığı kişi kim?"
"Gavi."
"Nee? Gavi mi? Ne alaka."
"Bilmiyorum."
"Arda birincisi Nefes seni aldatmaz. Gavi'yle hiç aldatmaz."
"O zaman bu ne?"
Telefonu çıkarıp, fotoğraflarını gösterdim.
"Bunlar kim?"
"Sence İsak?"
"Olm sen belki yanlış anlamışsındır?"
İsak'a ters ters baktım.
"Hem burda bi' şey yapmıyorlar ki?"
"Ha bi' de yapsalardı??"
"Bu fotoğrafı sana kim gönderdi?"
"Nicolas."
"O ne alaka be?"
"Gavi'nin kuzeni. Ben doğum günündeyken, fotoğrafı attı bana."
"Anladım."
"Nefes bunu bana nasıl yapar ya. Ona bu kadar aşıkken, evliyken, nasıl yapar?"
"Bence yanlış anlaşılma var."
"Yok abi. Yanlış anlaşılma fln yok."
"Of Arda ya."
Yere oturdum. Dizlerimi kendime çektim. Ellerimi diz kapaklarıma koydum. İsak'ta yanıma oturdu. Sessizce, öylesine denizi izliyordum. Şuan hiç bir şey düşünmek istemiyordum.
~Yarın Nefes'den.
Sabah olmuştu. Kendimi kapıya yaslanmış şekilde buldum. Boynum ağrıyordu, gece burda uyumuşum galiba. Ayağa zorlukla kalktım. Kapının yanında ki, aynaya baktım.
Gözlerim kızarmış, saçım başım dağınık, yorgun ve halsizdim. Yukarı odaya çıktım. Elimi yüzümü yıkadım. Üstümü değiştim. Kapı çaldı, aşağı inip kapıyı açtım.
"Günaydınn!"
Gelen Miray ve Cemre'ydi.
"Günaydın."
İçeri geçtiler. Kapıyı kapattım.
"Abim yok mu yenge?"
"Nefes bunlar ne?!"
Miray yerde ki şişe vazo kırıklarını gösterdi.
"Bi' şey yok."
"Nasıl bi' şey yok? Savaş alanına dönmüş burası."
"Abimle kavga mı ettiniz?"
Sanarım gerçeği anlatmaktan başka çarem yoktu.
"Gelin benimle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEJAVU/ARDA GÜLER
Teen FictionBu anı yaşadım ve buraya tekrar geldiğimi hissediyorum.