DEJAVU/ARDA GÜLER

46 (ÖZEL BÖLÜM)

"Sıla yerinde dur bi' kızım."

"Ya anne duramıyorum. Yarın resmen Barcelona'yla maçımız var."

Sıla'nın yanına gidip, ellerimle yüzünü avuçladım.

"Sıla'm, birtanem, güzelim. Bu kadar telaşlanma. Rahat ol. Baban gibi bi' yerde duramıyorsun."

Bunu diyince Sıla güldü. Aynı Arda gibi, önemli bir maç olduğu zaman, yerinde duramıyordu. Sıla Real Madrid'in voleybol takımında oynuyordu. Yarın ise, Barcelona'yla maçları vardı.

Kızım diye demiyorum. Daha 17 yaşında olmasına rağmen, takımın yıldızına çevrilmişti. Hepimiz onunla gurur duysakta, en çok Arda gurur duymuştu. Sıla Arda için bi' başkaydı. Tamam, Ahmet'i de canından çok seviyordu, ama Sıla onun için bam başkaydı.

"Tamam. Relax olucam. O maça rahat çıkıcam. Tamam sakiniz."

Gülüp Sıla'nın yanağını öptüm. Kapı çaldı. Ahmet okuldaydı, kesin Arda gelmişti. Kapıya doğru gittim ve kapıyı açtım. Evet gelen kişi Arda'ydı.

"Hoşgeldin hayatım."

"Hoşbulduk güzelim."

Arda yanağımdan öpüp salona geçti.

"Sıla? Kızım sen okula gitmedin mi?"

"Şeyy.."

"Kızın yarın ki maç heyecanından heç bi' şey düşünemiyor."

Hepimiz kanepeye oturduk.

"Barcelona maçınızı mı diyosun?"

"Evet baba."

"Hazır mısın peki?"

"Ya baba. Gerçeği söylemek gerekirse, bilmiyorum. Nasıl desem, ilk kez böyle önemli bir maça çıkıcam. Nasıl oynicam, nasıl davranıcam bilmiyorum."

Arda Sıla'nın yanına oturdu. Bir elini Sıla'nın saçına koydu ve okşadı.

"Güzel kızım. Hiç heyecanlanma. Aklından tüm kötü şeyleri çıkar. Yerine kazanacağınızı, başaracağını koy. Kim ne söylerse söylesin, kafana takma. Unutma, son gülen, iyi güler. Hem senin soyadın bile Güler canım gülmelisin."

"Ya baba."

İkiside gülüp, bir birilerine sarıldılar.
Sonra ayrıldılar.

"Baban haklı kızım. Rahat ol."

"Dediklerinizi aklımda tutmaya çalışacağım."

"Aferin kızıma."

Diyip Sıla'nın burnunu sıktım.

"Ben gidip yemek hazırliyim. Mâlum beyefendi mız mızlanarak okuldan gelicek."

Üçümüzde güldük. Kalkıp mutfağa gittim. Arda da Sıla'ya taktikler öğretiyordu sanarım.

_____________________________________

"Anne ben antremana kaçar."

"Yedin mi sen yemeğini?"

"Evet annecim, hadi öptüm."

Ahmet yanağımı öptü. Bende yanağını sıktım.

"İyi antremanlar beyefendi."

"Kimseyle kavga etmek yok ha."

"Tamam babacım, görüşürüz."

Ahmet evden çıktı. Sıla odasında ders çalışıyordu. Bende kanepeye Arda'nın yanına oturdum. Arda beni yanına çekti. Dudağımdan öpmek isterken, geri çekildim.