TAMAMALANDI Kaçırıldığınızı düşünün başka bir insan başka bir şehir bambaşka bir ülke'ye?
Zengin bir ailenin kızı olarak hayattaki en kötü şansımı burda kullanmıştım. Ailemden para koparmak için beni istanbuldan italya'ya kaçırdılar.
Fakat araç orm...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elim ayağım titriyor resmen ayakta bayılacak gibi hissediyorum. Bu kadın tam anlamıyla bir ölüm meleğiydi. Duruşu , bakışları insanı ürperticek derecedeydi.
"Bakma öyle. Ağlayacak gibi duruyorsun." Gözlerimin dolmuş olduğunu yeni yeni farkederken hızlıca göz kapaklarım elim ile sıvazladım.
"Ölmek istemiyorum." Kelimeler harfler dilimden döküldüğü her an vücudumu titreme alıyordu.
"Merak etme en güzel ölümü yaşayacaksın." Şokla ve korkuyla açılan gözlerimle onu seyrettim.
"Ölüm insanoğlunu bu kadar korkutlmamalı değilmi diana? Sana temiz kıyafetler vereceğim burada beni bekle. Ayrıca otur şu koltuğa!" Son cümlesinde sertleşen sesiyle kalktığım koltuğa geri oturdum dediğini yapmamla gülümseyip başka bir odaya girdi.
O gittiği andan beri stresle yerimden kalkamaz sürekli bir noktaya kilitlenir oldum. Ölmek istemiyorum. Yaşamak içinde bir gayretim yokken bunu istemiyordum. Gerci kim ister ruh hastası manyak tarafından öldürülmek.
Büyük ihtimalle uyuşturucu haplar kullanıyor.
Stres göz kapaklarıma vururken yavaştan göz kapaklarım yanmaya başladı. Uyumak istemiyorum. Uyurkende ölmek istemiyorum.
Göz kapaklarım bana ihanet etmiş ve kapanmıştı. Yana kıvrılıp koltuğun sert yüzeyinde uykuya tuttum bedenimi.
Ne kadar süredir uyudum bilmiyorum fakat koltuğun sert yüzeyi yerine pamuk kadar rahat bir yatakta araladım gözlerimi.
Yataktan doğrulmaya kalktığımda hareket edemedim. Belimdeki bana sarılan kol bunu engellemişti. Siktir ya üstümü mü değiştirmiş bu?
"Hareketlenme." Kulağımın hemen arkasından duyduğum uykulu sesle gözlerim irileşti.
Peki Dediğini yapıp mum gibi duracağımı mı sandınız? Eğer böyle düşünmüşseniz doğru düşünmüşsünüz. Yanında mumyadan farksız duruyordum.
"Şey kolunu çeksenmi fazla sıkıyorsun belim acıyor." Kolunu çektiği an yataktan cıkıcam.
"Hayır."
"Hadi ama" mızmızlanmam onu gülümsetmiş olacakki küçük bir kıkırdama bıraktı.
"O kadar'mı çirkinim?" Belimdeki kolları bedenimi çevirip yüz yüze gelmemizi sağladı. Şimdi karşımda dudak'mı büzüyor bu kadın?
"Güzelsin ama keşke güzelliğin kadar akıl sağlığında yerinde olsa." Siktir bir anda dilimden dökülen kelimelere mani olamadım. Umarım sinirlenmez.
"Öylemi?" Gülerek beni cevaplaması şoka uğramamı sağladı. Nası yani ben ona her laf soktuğumda böyle bir tepkimi verecek?
"Ayne-" yüzünü yüzüme yaklaştırmasıyla sözüm yarıda kesildi. Dudaklarımız arasında serce parmağı kadar bir mesafe kalmıştı. Makyajlamı uyuyor? Dudak rengi kuru beyaz bir renkte değildi. Genellikle ben her uyandığımda dudaklarım bu tür olur.
"Heyecanlandın'mı?" Evet ya ne heyecan biliyormusun? İlk öpücük falan hiç deneyimlemedim.
"Hayır." Sertce cevapladım onu.
"Eminmisin titreyen dudakların ve gözlerin böyle söylemiyor." Hiç yalan söyleyemiyorum tanrım.
"Korkuyorum ya ben senden ondandır o."
"O zaman seni öpüceğim. Anlarız heyecandan mı korkudan mı?" Küfür edicem edemiyorum tanrım. Dudağını mı yaklaştırıyor o? Omuzlarından cüsseli bedenini ittirmeye kalkıştım ama nafile odun gibi. Ben onu ittirdiğim süre zarfınca bana iyice yaklaşmıştı. Vee bomm
Gitti! gitti! İlk öpücük delinin birine gitti.
Gözlerim şokla açıkken o odun dudaklarımı yiyip bitiriyordu. Bu sırada belimdeki bir eli boynuma çıkmış daha cok kendine bastırmıştı. Bu an çabuk bitsin lütfen.
Dudağım bir ısırıkla acırken ağzım aralandı. Tabi bu odunda buldu fırsatı şimdi araya dili karıştı.
Tanrım nasıl bir günahın sınavı bu?
İttirsem olmuyor vursam anında öldürür bu napıcağım ben? Kuklası olacak da değilim değilmi?
Aklıma gelen fikirle dudağını ısırdım. Hemen geri cekilip kanayan dudağını tuttu. Fazla hırcınca ısırmışım galiba kanıyor.
"Sen manyak mısın?" Bana diyene bak. Ruh hastası.
"Bir insanı izni dışında öpmek bir tacizdir." Avukatlıkmı olusam.
