8

180 35 28
                                    


8 |
Uçmak.

Halatla sıkı sıkı olan kollarımı bıçak yardımıyla kesip asılı olduğum çamrıhadan kurtulmamı sağladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Halatla sıkı sıkı olan kollarımı bıçak yardımıyla kesip asılı olduğum çamrıhadan kurtulmamı sağladı.

"Neden yardım ediyorsun?" Hem ölmemi isteyip hem buraya getirmesi aklımda binbir soru işareti bırakıyordu.

"Yardım istemiyor musun?" Oda soruma soruyla karşılık vermesi kaşlarımı çatmama neden oluyordu.

Beni kucaklayacağı an ayaklandım. "Gerek yok kendim kalkabiliyorum." Başını sallayıp önümden yürüdü bende peşine takılıp onunla birlikte bu gecekondudan ayrıldık.

Onun beni kucaklamasına izin vermezdim aska. Dengesiz hareketlerine bağlı kalamazdım bir iyi bir kötü davranarak akıl sağlığımı yok etmesine müsade edemezdim.

Lilithe en ufak bir hoşlantı dahi duysam asla onun şeytanı inançlarına güvenip yanında duramam.

Hoşlantı veya aşk gelip gecici şeyler bu duyguları en kabartılmış şekilde Lilith ile yaşarsam sonum bir toprağın içindeki tabut olabilirdi.

Kim isteyebilir ki kendisine zarar veren bir hayat arkadaşı?

"Paolo senin peşini bırakmayacak." Bi anlığına kendi iç savaşımdan kurtulup ona döndüm.

"Sorun değil Paolo dan farksız birisi daha var." Dememle sorarcasına bana döndü.

"Kim?" Aptal mı veya aptal rolu mu yapıyor anlayamadım. Büyük ihtimalle rol yapıyordu zaten bunu beni iki kere bıçakladığında kesin olarak anlamıştım.

"Aptalın biri." Bıkkınca söylendim.

Gecekondudan epey bir uzaklaşmıştık. Yürüyerek bir yere ilerliyorduk ama inanın gram bilmiyorum nereye olduğunu.

"Sence ben iyi biri olabilir miyim?" Sorduğu soruyla şaşkınca ağzım aralandı. Ne oluyordu birden bire?

"Olmak için fazla günahkar değil misin?" Lilith iyi biri olmak için epey bir şeytandı.

"Ya isteyerek yapmadıysam." Sesindeki kırılgan ton bir anlığına durmamı sağladı. Gün ışığının altından geniş yapılı sırtına baktım. Ağlıyor muydu?

"Senin tanrın bana bir sığınak olabilir mi diana?"
Yüzünü bana çevirmeden hala o ses tınısıyla konuşuyordu. Kırılgan, üzgün bir ses tınısı.

"Oldukça affedicidir." Diyebildim sadece.

"Asıl şeytan ailesi annesi babası olan, bir kız çocuğunu affedecek kadar iyi bir tanrımıdır?" Neler oluyor lilith?

"Neler oluyor?" Önüne doğru ilerleyip ıslanmış yüzüyle karşı karşıya geldim.

"Birşey olduğu yok. Yürü gidiyoruz." Sol eli ile kolumu sertçe kavrayıp hızlıca yürümeye başladı.

Karnımdaki ve bacağımdaki ağrı yeni yeni duyulurken acısından inledim.

"Canım acıyor!" Sitemli çıkan sesime gülüp "Sen acı ne bilmiyorsun." Demişti.

Beni kolumdan çekiştirmesi ormanın dışına gelince son buldu. Sanırım tanrıya dua ediceğim. Şükürler olsun!

"Çocukken buraya çok gelirdim." Hayal dünyamdan çıkıp etrafa göz gezdirdim. Bir uçurumun kenarındaydık ve hemen altımızda rüzgar ile birlikte sert ve hırçınca gezinen dalgalar vardı.

Burası resmen bir ressam için paha biçilemeyecek bir yerdi. Eminim annem burada olsa gece gündüz ayrılmaz buranın tablosunu çizerdi.

"Burası çok güzel." Sonunda düşüncelerimi dışarı vurup parıldayan gözlerle dalganın kıyıya vuruşunu seyrettim.

"Emin misin? Bu dalgalar neden bu kadar hırçın ve sert sence?" Yere oturup eline aldığı otu tek tek koparıyordu. Tabi gözlerini benden ayırmadan.

"Bilmiyorum." Dudağımı büzüp yanına oturdum.

"Dedim ya küçükken hep buraya gelirdim. İlk geldiğimde burada dalga dahi yoktu. Fakat sonra her geldiğimde bir sıkıntımı atıyordum bu suya o da benim gibi oldu. Sert hırçın ve inatçı." Gözünden süzülen tek yaşı görmemle istemsizce elim oraya kaydı.

"Bana anlatabilirsin." Gözlerimi yumuşak şekilde yüzüne gezdirirken güven verici bir sesle konuştum.

"Benden korkuyorken benim hakkımda bu kadar şey bilmek istemen sanada çok saçma gelmiyor mu?" Başımı hayır anlamında salladım. Ondan korkuyorum bu doğru ama savunmasız birisinide ortada bırakıcak kadar kötü biride değilim.

"Annemle babamdan inanıyorum." Başımı ne dercesine yüzüne eğdim.

"Şeytana inanıyorsun demiştin ya. Annem ile babam inanıyordu. Bende onlara karşı gelemeyeceğim için inanıyorum." Biraz bekleyip derince nefes aldı.

"Küçükken çok güzel büyütüldüm çok sevimli bir aileydik fakat hiç istemediğim bir şey oldu. Şeytan beni istemişti diana senin gibi o da beni istedi annem ve babam beni kurban etmekten çok en azından acı ceksin diye her gün işkence ettiler. İnanır mısın ilk öldürdüğüm insan babam sonrasında annem." Nutkum tutulmuş bir şekilde onu dinliyordum.

"Babam beni ateşi sönmemiş külün üstünde saatlerdir yürüttü. O kesinlikle haketti. Annemde gece beni boğmaya çalışırken beceremediği için öldü." Kurumuş boğazımdan zorlukla yutkundum.

"Seni öldüreceğim diyorum ya sana sürekli sanırım annemle babam gibi yapmaya başladım diana. Onlar gibi seni acı çeke çeke öldürmek istedim. Ama sen acı çekmek için çok naifsin. Benim aksime." Ayaklandığında bende ayağa kalkıp ona sıkıca sarıldım.

Kaçmaya binbir fırsatım vardı ama ben bu anda bütün fırsatları hiçe saydım.

"Sanırım artık ikimizde ölmeliyiz." Kolunu belime sardığında kulağıma fısıldamasıyla gözlerim şaşkınca açıldı.

"Uçurum başkaları için güzel bir manzarada olsa  bizim için kanatlarımızı açıp uçmaktır diana."

Vücudumu uçurumun kenarına çekiştiren Lilith'den kurtarmaya çalışıyorum. Hayır ölmek istemiyorum.

Son bölüm gelsin mi? gelmesin mi?

15 oy 20 yorum

Bölümü beğendiniz mi? Bu bölüm ile ilgili aklınıza takılan sorular varmı?

Kan Gölü | GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin