2

420 42 9
                                    


Merhaba sevgili okuyucularımm
Nasılsınız gününüz nasıldı? Umarım iyi geçmiştir gününüz

Kurban-2

Ayin mi yapıyorlardı onlar?Geriye doğru adımlayacağım anda kulağımda duyduğum kadın sesiyle ayaklarım civilenmiş gibi öylece sabitlendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Ayin mi yapıyorlardı onlar?
Geriye doğru adımlayacağım anda kulağımda duyduğum kadın sesiyle ayaklarım civilenmiş gibi öylece sabitlendim.

"Bana gönderilen kurban senmisin? Kurban olmak için fazla güzelsin." Sırtlandan kaçarken bir aslana yakalanmıştım resmen.

"Lütfen bana zarar verme!" Kolları omuzlarımı tuttuğu için kaçamıyordum da bu haydut belasından.

"Seni kurban etmem gerekiyor." Ne? Ne saçmalıyor bu? Yüzünü görmek için dönmeye çalıştım ama bu sadece bir uğraş oldu güçlü kolları bir an bırakmadı.

"Çok güzelsin." Kadınsı parfümü daha yeni yeni duyulurken kokusunu boşverip çatık kaşlarımla cevapladım.

"Lütfen buraya bilerek gelmedim ben kaçırıldım ve şimdi de onlardan kaçıyorum beni bırakırsanız size iyi bir para verebilirim." Dememle güldü. Yalan söyledim sandı herhalde.

"Bana para verirsen bir şey değişmeyecek ama onlar," gölün etrafında beyaz pacaları kırmızı  olan çarşaflı insanları gösterdi. "Seni kurban ederler. En kötü şekilde öleceksin." Korkuyla karşımdakilere bakıyordum.

"Şimdi gel benimle. Sakın ben kacayım diye düşünme anında farkedilirsin." Omuzumdan tuttuğu kolları yavaş yavaş geriye adımlarken bende onu takip edip karşımdaki vahşeti görmezden gelmeye çalıştım.

Ağacların arasındaki patikadan ilerliyorduk. Sesinden anladığım kadarıyla bir kadındı fakat yüzünü hiç göremedim gölün etrafındaki insanlar gibi beyaz bir çarşaf vardı üzerinde.

"Güzel söz dinliyorsun." Peşinden sahibini takip eden bir köpek gibi geldiğim için böyle söylemişti.

Şeytan diyor al şu yerdeki taşı vur kafasına kaç git ama sonra diyorum ki kafasına taşı vurduktan sonra diğer ayin yapanlar beni farkeder mükemmel hayatım mükemmel bir şekilde son olurdu.

Hala peşindeyim ve hala ormanların arasında ilerliyoruz.

"Şey soru sorabilirmiyim?" Bi anlık arkasına dönüp göz göze gelmemizi sağladı.

"Sor bakalım küçük kız." Aldığım cevapla tedirgince gülümsedim.

"Siz gölün etrafında tam olarak ne yapıyordunuz?" Endişeli çıkan sesime gülüp tekrar ciddi haline büründü.

"İnsanları suda boğuyor arsından bedenini parçalıyoruz. Buda tanrıya bir tövbe oluyor." Böyle bir inanç hiç duymamıştım belkide şeytana tapan kişilerden bir çoğunluktular.

"Tanrınız kim?" Fazla soru sorduğumu biliyorum ama merakım herşeyden önce geliyor.

"Şeytan." Tamda tahmin ettiğim gibi şizofren bir grup çoğunluktular.

"Anlıyorum." Dediğimde önüne dönüp yürümeye devam ettik.

Uzun bir yürüyüşün ardından ufak bir ağaç ev'e geldiğimizde duraksadım. 

"Neden beni kurtardın? Onların beni öldüreceğini söylemiştin?" Endişeli sesim ve çatılan kaşlarımla beraberinde sordum.

"Onların seni kurban etmesini istemedim. Dünyada böyle bir güzel yok olmamalı." Dediklerini işitmemle şaşkınca bakakaldım.

"Hadi gir ev'e duş al her yerin çamur." Hemen üstüme baktim elbisem çamur olmuştu gerçekten.

Başımı sallayıp onun peşinden ağaç eve girdim.
Ev oldukça güzeldi kahve tonları resmen doğayla iç içeyim ben diye haykırıyordu.

Ben evin içini seyrederken gözüm bir an olsun ona takıldı üstündeki beyaz çarşafı çıkarıp yüzünü gözler önüne serdi.

Hayretle onun yüzünü inceledim. Hollywood yıldızları gibiydi. Sert cene hattı, kedi gözler dolgun dudaklar, hazel gözler ve önüne gelen sarı percem saçlar. Bir insanın aradığı her bir güzellik algısı bu kadında vardı.

"Ne bakıyorsun öyle? Aşık mı oldun?" Elindeki çarşafı asıp sırıtarak bana döndü.

"Ne? Hayır tabikide neden aşık oluyorum sana?"
Acelece söylediklerim onu güldürdü.

Gülüşü çok güzel.

"Adın ne?" Dedi. Yanımdan geçip büyük L koltuğa oturdu. Yanına hafifçe vurduğunda oturmak için yanına değil karşı taraftaki tekli koltuğa oturdum.

"Diana." Rahatsızca yerimde kımıldadım. Tanrım kaçırıldığım yetmiyor birde ikinciye kaçırılıyorum.

"Adım lilith." Adını söylediğinde yüzüne baktım.
Güzel bir isme kötü bir inanış getirmek oldukça üzücü. "Ama sen bana istersen ölüm meleğim diyebilirisin. Ne de olsa benim kurbanım sen olacaksın. Dünya böyle bir güzel kızı benim dışımda kimsenin öldürmesini istemez değil'mi diana?" Korkuyla ayaklandım. Ben...

Ben avcıdan kacarken bir diğer avcıya yakalanmıştım. Bu yakalandığım avcı duygusuz ve merhametsiz olacığını başından anlamalıydım.

Diana olur gibi

Diana olur gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu da lilith

 Bu da lilith

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ravencia | GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin