Kasırganın üstünden tamı tamına iki hafta geçmiş, bu süreç boyunca her gün Zayn'le görüşmüştük. Bende kalıyor gibi bir şeydi ve doğruyu söylemek gerekirse evde eskisi gibi eşyalarının olması, duşa benimle girmek için kavgalar etmesi, akşam yemeğimizi hazırlaması ve beni kucağında uyutması ayrı geçirdiğimiz zamanın özlemini gidermeme yardımcı olmuştu. Hatta öyle bir noktadaydım ki hiç gitmemiş gibi hissediyordum. Zayn'i hep anlamıştım, beni dımdızlak bırakıp hiçliğe karıştığında artık anlayabileceğim bir noktada değildi ama açıklamasının bu kadar derin olacağını hiç düşünmemiştim. Doğduğumuz aileyi seçemezdik ama hayatı kiminle paylaşacağımızı seçebiliyorduk, bu da gelecekteki çocuklarımız için yaptığımız sevgi dolu bir yatırımdı bence. İleride onların da aynısını söylememesi için doğru partnerler bulmalı, sağlıklı ilişkiler yaşamalıydık. Zayn'i iyileştirirken kendimi de iyileştirecek ve eski toyluklarımı yapmayacaktım. Artık birbirimizi kaybetmemeye oynuyorduk.
Müşterinin aldığı kitapları poşete koyarken telefonumdan bildirim sesi yükseldi. Ekran yanarak onun profilini gördüğümde hızlıca parayı alıp "İyi akşamlar." dedikten sonra telefonumu almıştım. Kalbim ağzımda atıyordu. Bu heyecan çok güzeldi.
Z: Kaçta çıkıyorsun?
Hemen cevapladım.
Maroon: Yedi buçukta kapatacağım
Z: Yoğun muydu bugün
Maroon: Pek sayılmaz
Maroon: Birazdan yeni gelen kitapları dizip öbürlerinin tozlarını alacağım
Maroon: Sonra da kapatırım zaten
Z: Bir saate orda olurum
Z: Birlikte yaparız
Dudaklarımın içini ısırarak gülümsedim. Beni yalnız bırakmıyor, birlikte temizliyorduk. Benim aksime o hiç yorulmazdı. Bunu sorduğumdaysa bu kasları boşuna yapmadığını söylerdi. Haksız sayılmaz.
Bir sürü kalp attıktan sonra içeri biri girince kafamı kaldırdım. Levi'yi görmeyi beklemiyordum. Gülümsemeye çalışarak bana doğru gelirken "Selam." demişti.
"Hoşgeldin Levi. Sanırım yeni masal kitaplarına ihtiyacın var?"
"Aslında... Hayır. Yani alacağım bir şeyler ama seni görmeye gelmiştim." Ensesini kaşıdı. "Zayn'le yeniden bir araya gelmişsiniz sanırım. Şaşırmadığımı söyleyemem."
Kollarımı göğsümde birleştirerek etrafa bakındım. Özel hayatımı konuşacak kadar bir yakınlığımız yoktu ama Levi'nin bana olan ilgisinin de farkındaydım.
"Oturup konuştuk ve birbirimizi özlediğimizi fark ettik."
Başını sallayarak onayladı. "Birbirinizi özlediniz... Anladım."
"Sana kitapları göstereyim." Bunu konuşmak kendimi rahatsız hissettirmişti.
Çocuk kitaplarıyla dolu olan kitaplığa ilerlediğimde kolumu kavradığını hissedince kaşlarımı çatarak ona bakıp kolumu kendime çektim. Ancak bırakmamış, hâlâ tutuyordu.
"Maroon, ben," Neyi geveliyordu tanrı aşkına? "Yani ben aslında kasırgadan önce buraya geldiğimde. Sana. Randevuya çıkmayı teklif edecektim. Yani ben iyi anlaştığımızı düşünüyordum." Tekleye tekleye konuşması bittiğinde kolumu hışımla kendime çektim. Bu sefer bırakmıştı.
"İyi anlaşıyorduk çünkü müşterilerimi güler yüzle karşılarım ve ortak arkadaşlarımız çoktu. Umutlanacağın bir şey yaptığımı zannetmiyorum Levi. Bir daha bana dokunma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
exit wounds • zayn
FanfictionYüzüne beyaz yalanlar söyledim, ama seni sevdiğimi biliyorsun.