Bölüm 2

114 19 62
                                    

Sandalyemi çekip ikizimin yanındaki yerime oturdum. İçimden de bu lanet yemek bitseydi eve giderdik diye geçiriyordum.

"Atena?" 

Atalay’ın adımı seslenmesiyle ona doğru döndüm. "Bir şey mi oldu yüzün asılmış?" dedi tedirgin bir sesle. "Yok ablacığım, iyiyim bir şeyim yok." dedim ve hafif tebessüm ettim.

"Ne ablası be, ikiziz biz!"

"Ben senden 2 dakika 35 saniye büyüğüm canım kardeşim bu yüzden senin ablanım." dedim ve havalı şekilde saçımı yana attım.

"Ee, Sinan her şey tamamsa yarın buluşur imzaları atarız." Mehmet amcanın bu laflarına herkes ona dönmüştü. Şükürler olsun, artık bu sıkıcı yemek bitiyor.

"Bu işi oldu bil ortak yarın malları depodan tırlara boşaltırlar bir haftaya da sende olur." dedi babam mutlu bir sesle.

"Sinan amca şimdi aile yemeğindeyiz diye tam konuşamadık ama yarın malların faizi hakkında tam konuşalım."

   Yıllardır babamın tır şirketi var ve insanların mallarını taşır. Ama ne malından bahsediyorlar tam olarak anlamadım. Sanırım babam ben Fransa’dayken yeni işlere girişmiş.

"Tabii Mete yarın şirkete bunları konuşuruz." dedi ve arkasına yaslandı.

"O zaman işleriniz tamamsa artık kalkalım geç olmadan"

Hah, Suna teyzem ağzından bal damlıyor resmen kalkalım kalkalım içimiz şişti burada oturmaktan. Suna teyzenin bu sözünden sonra aile büyükleri ayağa kalkıp el sıkıştılar ve bizde ayağa kalkıp toparlanmaya başladık.

"Baba ben kendi evime geçeceğim, size iyi akşamlar." dedim ve elimle elbisemi düzeltmeye çalıştım.

"Tamam kızım, nasıl istersen."
Hiç istifini bozmadan Mehmet amcayla konuşmasına devam etti. Çantamı alacaktım ki Mete’nin bana hitap etmesiyle ona döndüm.

"Atena hanım, isterseniz ben sizi evinize bırakabilirim şimdi saat geç. Tek gitmeyin." Mete ile eve rahat rahat gideceğime sürünerek gitmeyi tercih ederdim.

"Sağ ol ama arabam var kendim gidebilirim." dedim ve yüzümü masadan kalkanlara döndüm iyi akşamlar diledikten sonra restoranın çıkışına doğru yürüdüm.

Hemen eve gitmem ve dinlenmem lazımdı. Çünkü ancak günün yorgunluğunu üzerimden böyle atabilirdim.
Valeden arabamı getirmesini rica ettim ve beklemeye başladım. 

"Canım ikizim?"

  Sesin geldiği tarafa döndüm ve Atalay’ı görmemle hafif tebessüm ettim.

"Bu gece biraz yorucuydu, daha sonra konuşalım tamam mı?"

"Ne hakkında?"

dedim ve yüzene merakla baktım.

"Türkiye’ye temelli dönmüşsün bu kararın babamızla mı ilgili yoksa kendi kararın mı? Bu konu hakkında konuşmak istiyorum." duraksadı ve devam etti "Neyse sen eve git yarın konuşuruz." ve gelen valeden arabamın anahtarını alıp bana verdi.

"Ezgi bana gelecek eğer evime gelirsen haberin olsun." dedim ve arabamın kapılarını açtım tam binecekken Atalay’ın "Dikkatli kullan!" demesiyle başımla onayladım ve arabamı çalıştırdım.

 Eve dönüş yolunda Ezgiden gelen kısa bir 'Ben geldim seni bekliyorum' mesajıyla yüzüm güldü ne zamandır görüşemiyorduk onu çok özlemiştim. Konuşacak konularımız birikmişti. Kafamda bu düşünceler dolaşırken kırmızı ışığın yanmasıyla durdum. Yol biraz boştu bir kaç araba ancak vardı. Benim durmamla birlikte yanımda başka bir araç da durdu. Arabanın her yeri simsiyah kaplamalarla örtülü garip şekilde dikkat çeken bir arabaydı.

Acaba devlet adamı falan mı diye düşünürken silah sesleri duyuldu. Arkadan gelen bir araba yanımdaki arabaya kurşunlar sıkıyor cam sesleri duyuluyordu. Tam aracı sürüp oradan uzaklaşacaktım ki karşıdan gelen asgari araçlar buna mâni oldular. Kafam eğik vaziyette bu durumun bir an önce bitmesini diliyordum. Neredeyse beş dakika öylece kaldım. Elimi telefona atacaktım ki kapı açıldı ve bir askerin tok ve kalın sesiyle

"Arabadan inin ve alanı terk edin!" diye bağırdığını duydum. Yüzü görünmüyordu yalnız kehribar rengi gözlerini görebiliyordum. İri yapılı 1.90 boylarında asgari üniforması ve tüfeğiyle biraz ürkütücü görünüyordu.

 Askerin sözüne uyarak arabadan indim ve etrafa bakındım. Simsiyah kaplamalı arabanın önünde 1.93 boylarında 30’lu yaşlarında aynı arabası gibi siyah gözleri, hafif sakallı biçimli bir surata sahip üzerinde beyaz gömlek altında siyah pantolonu vardı. Gömleğinin 2 düğmesi açık olduğundan esmer teni göz önündeydi ve sanırım zincire benzer bir kolyesi vardı, ucu görünmüyor sadece zinciri görünüyordu. Beni görüp baştan aşağıya süzdü ve gözlerini gözlerime çıkarttı. Yanıma geldi ve tam önümde durdu. Elindeki suyu bana uzattı ve hafif mahcup bir tonda konuşmaya başladı.

"İyi misiniz hanımefendi?."

Gözlerine bakmak için başımı yukarıya kaldırdım boyum 1.69 ve ben topuklu giysem bile yanında kısa kalıyordum. Uzatılan suya elimi uzattığımda soğuk tenim onun sıcak parmaklarına değdi.

Soğuk tenime sıcaklığın değmesi içimi ürpertse de sudan bir kaç yudum içtim. Hâlâ olayın şokundaydım ben biraz önce ne yaşamıştım? Çatışmanın tam içine düşmüştüm resmen.

"İyi olmaya çalışıyorum." dedim ve sudan bir yudum daha içtim. Anladım dercesine başıyla onayladı.

Biraz önceki asker yanımıza geldi ve karşımdaki adama hitaben konuştu.

"Sayın savcım, emrettiğiniz gibi sağ olanları aldık sorgu için emniyete gönderdik." Savcı mı? bu adam savcı mıydı şimdi?

"Tamamdır Turan, bu hanımefendiye de yardımcı olun arabasının lastikleri patlamış bir taksi çağırın."

dedi emir edici tonda tam araya girecektim ki o emir kipli ses tonunu duydum.

"İtiraz istemiyorum, iyi geceler." dedi ve tam arkasına dönecekken durdu aklına bir şey gelmiş gibi yüzüme baktı. "Yarın adliyeye gelip ifadenizi verirsiniz."  ve arkasını dönüp arabasının yanına gitti.

 Neydi bu şimdi? Bu savcı bozuntusu kendini ne sanıyor? Üstten üstten konuşmalar, bir haller? Kimsin be sen? Gece gece başımıza iş gelmiş, beyefendi kendi halinde. İtiraz istemiyormuşmuş. Sinir bozucu herif. Ben içimde savcıya söverken askerin sesini duydum.

"Hanımefendi yarın arabanızı emniyetten alırsınız taksinizde geldi evinize gide bilirsiniz"

Başımla onayladım ve arabamın yanına gittim. Arabadan çantamı telefonumu aldım ve arka lastikler gerçekten pert durumdaydı. Canım arabama ne yapmışlar böyle? Ah, canım kızım ya nasıl kıydılar sana? Kendi kendime konuşmayı bırakıp taksiye bindim evimin adresini söyledim arkama yaslandım ve içimden  'Lütfen bu gece artık bitebilir mi?' diye geçirdim.


Bölümün sonuna geldik. Yeni bir hikaye olduğu için desdeyinizi bekliyorum.

Yanlışlarımı ve fikirlerinizi de yorumlarda paylaşırsanız sevinirim.

Yıldızlarıda unutmayın. Hadi size iyi günler kendinize cici bakın💋💋❤❤❤

Not: Kurgu yeni olduğu için ilk bölümler kısa bölümler olacak

Kalp İster mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin